6-8 Ekim şehidleri kabirleri başında anıldı
Diyarbakır'da, 6-8 Ekim 2014 tarihlerinde PKK/HDP'liler tarafından katledilen Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Hasan Gökgöz ve Riyad Güneş ile Turan Yavaş, kabirleri başında rahmet ve minnetle yad edildi.
Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinde 6-8 Ekim 2014 tarihlerinde PKK/HDP'lilerce yapılan saldırılarda vahşice katledilen Yasin Börü ve Hüseyin Dakak, Hasan Gökgöz ve Riyad Güneş ile Turan Yavaş, yakınları ve sevenleri tarafından kabirleri başında yâd edildi.
Şehitler Kervanı Platformu tarafından organize edilen program, Yeniköy Mezarlığı'nda şehitlerin kabri başında gerçekleştirildi.
Anma programına; HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Vedat Turgut, HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Osman Aktaş, şehidlerin yakınları, arkadaşları ve çok sayıda seveni katıldı.
İTTİHADUL ULEMA talebelerinin okuduğu Kur’an’ı Kerim ile başlayan programda şehidler için dua edildi.
Yasin-i Şerif ve Fatihaların okunduğu programda sık sık duygusal anlar yaşandı.
Programın ardından 6-8 Ekim olayları ile ilgili duygularını paylaşan şehidlerin yakınları acılarının halen taze olduğunu belirttiler.
Şehid Hüseyin Dakak’ın babası Öztekin Dakak, 6-8 Ekim saldırılarında İslam'a yapılan bir saldırı olduğunu belirterek o dönemde PKK'lilerin cami ve Kur'an-ı Kerimleri yaktıklarını, sakallı insanları katlettiğini hatırlattı.
Saldırıda şehid olan oğlu Hüseyin ve diğer şehidlerin şerefli bir yolun yolcusu olduklarını belirten Dakak, "O şerefli yolda yürüyenlerin mükâfatını veren Allah’tır. Kulun mahkemesi ne olabilir? Biz ilahi adaleti bekliyoruz. Allah’ın izniyle kazanan biz oluruz. Eğer Allah kısmet ederse şehidlerimizle biz ahirette görüşeceğiz. Dünyada adalet sağlanmadı. Aradan 50 yıl da geçse evladımıza olan hasretimiz bitmez. Allah-u Teâlâ şehadetlerini kabul etsin." ifadelerini kullandı.
"Türkiye bu şehitlerimizin sayesinde uyanmıştır"
Şehit Turan Yavaş’ın eşi Melahat Yavaş ise eşinin ve diğerlerin şehadetlerinden iftihar duyduklarını söyledi.
Yavaş, "Davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Davamız da Allah içindir. Dualarımız Müslümanlarla beraberdir. Allah onları muhafaza etsin. Adaletin olmasını istiyoruz. Kim bu zulmü yaptıysa onlar ceza alsın istiyoruz. Bütün Türkiye bu şehitlerimizin sayesinde uyanmıştır. Allah-u Teâlâ bizleri şehitlerimizin hayır ve bereketinden mahrum etmesin." şeklinde konuştu.
"Polislere olay müdahale etmesi için emir verilseydi bu olaylar yaşanmayabilirdi"
Hüseyin Dakak’ın annesi Şerife Dakak, oğlu Hüseyin’in acısının yarım asır da geçse dinmeyeceğine dikkat çekerek, "Katledilmeleri çağrısını yapan Selahaddin Demirtaş’tır. Selahattin Demirtaş bütün hırsızları, çeteleri, yamyamları hepsini sokaklara saldı ve çocuklarımızı katlettiler. Tetikçiler içerdeler ama 2014 yılında valisi, yöneticileri dışardalar. Polislere olay müdahale etmesi için emir verilseydi bu olaylar yaşanmayabilirdi. Bunların hakkında soruşturma açılması ve adalet önüne çıkmaları lazım. Asıl suçlular bunlardır." dedi.
"Beslediğimiz, büyüttüğümüz evlatlarımız yamyamlara yem oldu"
Anne Dakak, 6-8 Ekim’de Diyarbakır’ın yamyamlara ve PKK’lılara teslim edildiğini vurgulayarak, "O gün yetkililer olayları izlemekle yetindiler. Beslediğimiz, büyüttüğümüz evlatlarımız yamyamlara yem oldu. Demirtaş’ın 6-8 Ekim olaylarında açılan davaya dâhil edilmesini isterdik ama bu olmadı. Suçlular yakalanarak adaletin önüne çıkmalıdır." diye konuştu.
"Şehid edilmesine yakın şehit olacağını hissediyordu"
Oğlu Hüseyin'in şahsiyetine değinen Anne Dakak, "Hüseyin 3 yaşında camiye başladı. Evimiz ile cami çok yakındı. Okula başladıktan sonra 12-13 yaşlarında kendini ilim öğrenmeye adadı. Camide ilim öğreniyordu. Muhteşem bir ahlaka ve huya sahipti. Şehid edilmesine yakın şehit olacağını hissediyordu. Bir tane beyaz gömleği vardı. Bana ‘anne bu gömleğe benim şehadet kanım bulaşacak’ derdi. Bana bu dünya ile ilişkisinin olmadığını, bütün görevlerini yaptığını, artık geride bırakacağı bir şey olmadığını söylerdi. Nedenini sorduğum zaman ‘Anne şehid olursam asla arkamdan ağlama, dimdik ol' derdi. Hüseyin şehadetini görüyordu. Vasiyetini yapıyordu. Kitap okuyordu, Kur’an-ı Kerim okuyordu. En çok Bakara suresini okurdu. Bakara suresinde şehadet ile ilgili ayetler vardı. Her Pazar bakkaldan eşyalar alır mahalledeki çocuklara dağıtırdı. Onlardan dua isterdi. Çocuklar kendisine, 'nasıl dua yapalım' dedikleri zaman onlardan içinden gelen duayı etmelerini isterdi. Gençlere sürekli İslam’ı anlatırdı. Onlara İslam’ı anlatmadığı zaman bunun hesabını Allah’a vereceğini söylerdi. Birçok genç onun vesilesiyle İslam’ı tanıdı." diye konuştu.
Şehit Riyad’ın annesi Kıymet Güneş oğlunun asla aklında çıkmadığını belirterek, "Evlatlarımızı katledenleri Allah’a havale ediyoruz. Adalet hiçbir zaman yerini bulmadı. Oğlum çok ahlaklı biriydi. Ahlaklı olmasaydı Allah ona şehadeti nasip etmezdi. Gençlerle genç, çocuklarla çocuktu. Bir lokma ekmeğini dahi arkadaşlarıyla paylaşırdı. Daima fakirlere yardım ederdi." dedi.
Şehit Turan Yavaş’ın kızı Fatma Yavaş, babasının şehadetinin üzerinde 5 yıl geçtiğini hatırlatarak, "Üzgünüm. Babam burada olsaydı çok mutlu olurdum. Ama şimdi bulunduğu yerde de mutlu. Çünkü cennetedir." diye belirtti. (Ramazan Zeren, Abdurahman Uğurlu, Gıyaseddin Tetik-İLKHA)