'Aileyi yıkan yasa ve sözleşmelerin kalkması gerekiyor'
Türkiye Aile Meclisi Batman İl Başkanlığı tarafından düzenlenen çalıştaya katılan Türkiye Aile Meclisi Başkanı Adem Çevik, aileyi yıkan yasalar ve sözleşmelerin yürürlükten kaldırılması gerektiğini söyledi.
Türkiye Aile Meclisi Batman İl Başkanlığı tarafından "Önce Aile" sloganıyla "İnsanlığın Son Kalesi Aileyi Diriltmek" çalıştayı yapıldı. Çalıştayda Türkiye Aile Meclisi Başkanı Adem Çevik, Akademisyen Davut Okçu, Türkiye Aile Meclisi Batman İl Başkanı Muhammed Zeki Kurt ile Özgür-Der Batman Şube Başkanı Ramazan Çelikalp birer konuşma yaptı.
Özgür-Der Batman Şube Başkanlığı organizesinde gerçekleşen çalıştayda ilk olarak Türkiye Aile Meclisi Başkanı Adem Çevik, bir konuşma yaptı.
Çevik, "Aileyi yıkma projesi küresel bir projedir. 8 milyar insanı 500 milyona indirmek için bir projedir. Giydiklerimiz, yediklerimiz, ilaç sanayi, feminist politikalarla ve eğitim politikalarıyla ailemize karşı bir savaş var. Bu savaşın adı aileyi yok etme savaşıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliği okullarda, diyanette, milli eğitimde ve bütün her yerde içişleri bakanlığında uygulandı uygulanıyor. Geçtiğimiz ay kaldırıldı denildi YÖK de geri adım attı. Ama bu defa cumhurbaşkanlığının kalkınma planında var. Bunlara topyekûn olarak karşı çıkmamız lazım." dedi.
"İstanbul Sözleşmesi kadının hakkını korumuyor bilakis kadını öldürüyor"
"Her gün Türkiye'nin birçok bölgesinde cinayet haberlerini okuyoruz." Diyen Çevik, şöyle devam etti:
"İstanbul Sözleşmesinin 6284 maddesine göre siz evden babayı uzaklaştırırsanız baba evine yaklaşamaz. Üst katta annesi babası orta katta kardeşi alt katta dükkânı var ama 500 metre yaklaşamaz. Bir de çocuğunu göstermezseniz bu adam ne yapar herhangi bir erkek sığınma evi de yok. İtibarı sarsılmış çocuğunu da göstermeyince başlıyor kayınvalidesinden kayınpederinden hanımına ve hatta kendi çocuğuna kadar öldürüyor. En son kendi canına da kıyıyor. Yasalar ailemizi ifsat ediyor. Onun için İstanbul sözleşmesi kadının hakkını korumuyor bilakis kadını öldürüyor." ifadelerini kullandı.
"Bütün Müslümanlar olarak ailemiz yok olmadan birlik olmalıyız"
İstanbul sözleşmesinin temelinde ailesiz, cinsiyetsiz ve ahlaksız bir toplum oluşturmak olduğunu belirten Çevik, "FETÖ konusunda nasıl ki yöneticilerimiz 10 sene sonra uyandılarsa biz 10 yıl geçmeden şimdiden güzellikle uyarmamız lazım. Bu insanlığa karşı savaş, aileyi yok ediyor ve her gün ölümler var. Bu sözleşmelerin temeli de ailesiz, cinsiyetsiz ve ahlaksız bir toplum oluşturmaktır. Arkalarında uluslararası şer güçler var. Buna karşı bütün Müslümanlar olarak herhangi bir dernek, vakıf, sendika, parti, tarikat ve cemaat ayrımını yapmaksızın nasıl Filistin, Suriye ve başörtüsü gibi konularda birlik olduysak ailemiz yok olmadan da birlik olmalıyız." şeklide konuştu.
"Emine Erdoğan, 'Erken evlilik kadına karşı en büyük şiddettir' diyor"
"Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Amerika'da bir toplantıda 'Erken evlilik kadına karşı en büyük şiddettir' diyor." diyen Çevik, "1926'dan bu güne kadar 14 yaş ve üstü evlilikler vardı hatta anne, baba ve mahkeme kararıyla 13 yaş evlilikleri bile vardı. İslam'ın Allah'ın yasak koymadığı bir şeyi yasak koymak tanrılık iddiasıdır. Helalı haram haramı da helal yapma kimsenin haddine değildir. Yapılanlar çocuk istismarıdır. Çocuk 'babam hapiste tecavüzcüler koğuşunda.' Ne kadar ağır bir istismardır. Bunlara dur demenin vakti geldi geçiyor bile. Aileyi yıkan yasalar ve sözleşmelerin kalkması gerekiyor. Bu sadece İstanbul sözleşmesi değil fitnenin başı SEDAV kadına karşı ayrımcılık. Ayrımcılık olması adalet olsun. Fıtrata karşı aykırı bir şey olamaz. Eşitlik adalet değildir. İnşaat işçisi, mezar kazma, çukur, lağım ve kanalizasyon kazma işini kadın yapabilir mi? Böyle bir şey olamayacağına göre bunlara dur dememiz lazım." ifadelerini kullandı.
Aileyi yıkan içkinin, kumarın, fuhşun ve faizinde yasaklanması gerektiğini ifade eden Çevik konuşmasını şu şekilde devam etti:
"Aileyi yok etmek için kadını sokağa attılar ya 'ev kadını' diyor. Ev kadını demeyelim anneliği istihdam olarak görelim ve teşvik edelim. Onlara prim verelim sigortasını yatıralım. Birinci çocuğa bin lira, ikinci çocuğa bin 400 ve üçüncü çocuğa asgari ücret verelim. Biz bunu yapmazsak büyük sıkıntılar doğar. Kadını istihdam için evden çıkaracaklar kadın evden çıkınca kadın; 'ben yemek yapmam çocuğa bakmam' diyor. Bir de bazı yazarçizerler kadın çocuğa bakmak zorunda değil diye yazıyor. Çocuk doğar doğmaz kreşe veriyoruz biz de ihtiyarlayınca sen de bizi huzur evine gönder diyoruz. Çocuğumuzu 20 sene elimizden alıyorlar. Kemalist eğitim sistemiyle ailemize dinamit koyuyorlar. Toplumsal cinsiyet eşitliğiyle aileye dinamit koyuyorlar."
Çalıştay Akademisyen Davut Okçu, Türkiye Aile Meclisi Batman İl Başkanı Muhammed Zeki Kurt ile Özgür-Der Batman Şube Başkanı Ramazan Çelikalp'ın birer konuşma yapmasıyla son buldu. (Mehmet Sait Çelik -İLKHA)