HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Osman Aktaş, “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” vesilesiyle İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır ile tarihi Ulu Camii İmam Hatibi Osman Yağmur’u ziyaret etti.

Aktaş ilk ziyaretini İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır’a yaptı. Ziyarette Aktaş’a yardımcıları Metin Turan ile Ali Doğan da eşlik etti.

Müftülüğün Diyarbakır’daki çalışmaları hakkında bilgi alan Aktaş, din görevlileri ile camilerin kendileri için ayrı bir önem arz ettiğini belirtti.

Okulların açılmasıyla beraber geleceğin teminatı olan çocukların daha iyi yetişebilmesi için 4-6 yaş arası hafızlık kurslarına ağırlık verdiklerini belirten Müftü Karabayır, ziyaret ve hassasiyetleri için Aktaş’a teşekkür etti.

Aktaş ve beraberindeki heyet, müftülük ziyaretinin ardından tarihi Ulu Camii İmam Hatibi Osman Yağmur’u ziyaret etti. İmam Hatip Yağmur tarafından karşılanan Aktaş, din görevlilerinin İslam’ın temsilcileri olduğunu vurguladı.

Yapılan ziyaretten dolayı memnuniyetini dile getiren Ulu Camii İmam Hatibi Osman Yağmur, ziyaret için teşekkür etti.

Yapılan ziyaretler hakkında açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Osman Aktaş, Peygamber Efendimiz döneminde camilerin bir eğitim merkezi olduğunu hatırlatarak, camilerin asli fonksiyonuna kavuşması için herkese görev düştüğünü belirtti.

Türkiye’de her mahallede bir cami olduğunu dile getiren Aktaş, camilerin eğitim merkezi olabilmesi için Peygamber Efendimizin yaşantısını topluma aktaracak din görevlilerine ihtiyaç olduğunu belirtti.

Camilerin toplumda mukaddes olarak görüldüğünü ifade eden Aktaş, “Toplumumuzda camiler ‘Allah’ın evi’ olarak zikredilir. Yani Allah’ın evine gitmek, Allah’a misafir olmak ve Allah’a ibadet edip muhabbet etmek gibi kutsaldır. Günümüzde camilerin içi boşaltılmış ve görsel olarak kalmıştır. Toplum olarak camilerin içini doldurabilmek için, Resulullah’ı (aleyhisstelau vesselam) kendimize örnek almalıyız. Malumunuz, Resulullah (aleyhisstelau vesselam) Medine İslam Devletini kurduğunda yaptığı ilk iş cami inşa etmek olmuştur. İslam’ın temel kadrosunu, gelecekte davayı temsil edecek insanları orada yetiştirmiştir. Bugün İslam tarihinde isimleri zikredilen, bizim için birer yıldız mesabesinde olan sahabeler, Resulullah (aleyhisstelau vesselam) öğretmenliğinde mescitte yetişmiş ve tamamen Resulullah ’ın sünnet-i seniyesine tabi olarak, Kur’an ve sünneti yaşayarak, İslam dininin inşasında en önemli görevlerde yer almışlar ve gelecek nesli orada yetiştirmişler. Bugün bizim de camilerimizde Kur’an ve sünneti kendisine ölçü alan, Resulullah (aleyhisstelau vesselam) yaşantısını gerek kendisinde ve toplumda yaşatabilmesi için onu örnek olarak kendisine alıp yaşatacak olan din görevlilerine ihtiyacımız vardır. Böylece camiler, o toplum içerisinde en iyi öğreti yeri olabilsin.” dedi.

Çocuklara camilerin sevdirilmesi için tavsiyelerde bulunan Aktaş, sözlerine şöyle devam etti,

“Bugün Türkiye’ye baktığımızda her mahallede bir cami vardır. Her mahallenin bir öğretmen, Kur’an ve sünnet temsilcisi vardır. Müslüman bir toplum yetiştirebilmek için din görevlileri kardeşlerimiz cami içerisindeki vakitlerini en güzel bir şekilde değerlendirildikleri zaman emin olun, gelecek nesil daha iyi olacak, daha güzel olacaktır. Gelecek nesillere daha da güvenerek güzel bir toplum yetiştirmiş olacağız. O yüzden gerek biz cami cemaati ve gerekse de öğretici olan imam kardeşlerimize çok görev düşüyor. Malumunuz camiler ibadethanedir. Namazlarımızı camide beraber ifa etmemiz lazım. Bir baba olarak geleceğimiz olan çocuklarımızı ellerinden tutup en azından bir vakit camiye götürelim. Varsa çocuklarımızın Kur’an ve ilmihal eksiklerini camide tamamlayabilmesi için camiye gönderelim. İşte gelecek nesil dediğimiz bu evlatlarımızın cami terbiyesiyle büyümesini sağlamalıyız. Bu çocuklarımızı camiyi seven ve imamını seven olarak yetiştirmemiz lazım. Camilere zaman ayırmalıyız.” (İLKHA)