Japonya dış güvenlik riskleri listesinin tepesine Çin'i yerleştirdi. Önceki düşman Kuzey Kore idi.

Tokyo yönetimi hızla silahlanan Çin gerçekliğinden hareketle daha fazla silahlanma kararı aldı. Japonların düşman listesinde Çin, Kuzey Kore ve Rusya var.

İlginç bir şekilde 3 ülkenin de ABD ile sorunları var.

Japonların bir de müttefikler listesi var. Bu listenin başında Hiroşima ve Nagazaki'de yüz binlerce  Japon'u öldüren ABD var. 

Japonyaların Çin ve Rusya ile kadim bir sorunu var. Her ne kadar yüzyıl önce emperyalist gayelerle Çin'i işgal eden ve orada yüz binlerce Çinliyi öldüren Japonlar olsa da kendilerini haklı görüyorlar.

Çin'in yükselişi Japonların silah üretiminde Çin, Kuzey Kore ve Rusya kadar üretken olamaması ABD faktörünü devreye sokuyor.

Japonlar kendilerini tehdit altında hissetikçe ABD'ye yanaşıyor. Önceki yıllarda  ABD'den   hayalet uçaklar ve diğer ileri teknolojili silah sistemleri satın alındı ama yetmiyor.

Çin'in, Batı Pasifik'te ve Tsushima Boğazı'nde Japon Denizi'ne kadar olan bölgeye girmeye başladığını düşünen Tokyo Yönetimi şimdi de F-35 savaş uçağı almaya hazırlanıyor. 1,1 milyar dolara F-35 alacaklar. Japonların silaha ayırdığı bütçe 50 milyar dolara yaklaştı.

Küresel emperyalizm gerginlikten beslenen stratejisini dünyanın her yerinde aynen sürdürüyor. Sorunlu bölgeleri dikkatle izliyor. Güçlü devletin zayıf devleti tehdit etmesini bekliyor, algı operasyonları ve devasa medya gücü ile bu tehdit algısını derinleştiriyor  ve zayıf tarafa silah satmanın yollarını açıyor.

Trump'un Suudi Kralı'na "Biz olmazsak iktidarınız iki haftada biter" sözleri evet  vak'ayı netleştiren ama algıyı da derinleştiren cümleydi. Kendini (koltuğunu/gücünü) risk altında göre Suud Kralının yapması gereken şey belliydi...

Toparlayalım ve manşetteki soruya cevap verelim

Çin-Japonya kapışmasında kim mi kazanır? Tabii ki kazanan ABD olur.