ÖNDER Başkanı Çal: 2020 yılı İmam Hatiplilerin yılı olacak
İmam hatip okullarının Türkiye’de bulunan tüm mesleklere öğrenci yetiştirdiğini belirten ÖNDER Başkanı Kamber Çal, “2020 yılı İmam Hatiplilerin yılı olacak.” dedi.
Bazı kesimlerin İmam hatip okulları üzerinden yaptıkları propagandalarla, imam hatiplerin prestijini düşürmeye çalıştığını ve bu okullara olan teveccühü kırmak için mesnetsiz haberler yayınladıklarını belirten İmam Hatipliler Derneği (ÖNDER) Başkanı Kamber Çal, proje okulu olan Anadolu İmam Hatip Liselerinin henüz mezun vermediğini, 2020 yılında verecekleri mezunlarla 2020 yılının imam hatipliler yılı olacağını söyledi.
İmam hatip okulları ile ilgili İLKHA’ya konuşan ÖNDER Başkanı Kamber Çal, imam hatip okullarının yüzdelik oranları, niteliği, eğitim kalitesi, elde ettikleri başarılar gibi birçok konuda bilgi verdi.
Çal, “İmam Hatip Okulları, Türkiye’deki okulların yüzde 13’ünü teşkil ediyor. Bazı illerde bu oran aşağı, bazılarında ise yukarı çıkabiliyor. Fakat Türkiye’deki 100 öğrenciden 13’ü imam hatip öğrencisidir. Aslında bu rakamlar 28 Şubat öncesi yüzde 9 civarındaydı. Toplam okul sayısı olarak da 5 bin 200’ü geçtik. Türkiye’nin değişik bölgelerinde yaygınlaşmış bir okul yapısıyla dengeli bir şekilde 2019-2020 Eğitim-Öğretim yılına girmiş olduk.” dedi.
“2020 yılı imam hatiplilerin yılı olacak”
Bazı kesimlerin imam hatiplerde sadece imam ve hatip yetiştiği gibi bir algı oluşturmaya çalıştığını belirten Çal, “Biz durumu bu şekilde görmüyoruz. Özellikle çocuğunu imam hatip okullarına veren muhafazakâr kesim de bunu bu şekilde görmüyor. Maalesef bu bir algı yönetimidir. Bu konunun çok iyi anlaşılması gerekiyor. Türkiye’de sınavla öğrenci alan ve sınavsız olarak öğrenci alan mahalli okullar var. Sınavla öğrenci alan okullar arasında Anadolu Liseleri, Fen Liseleri ve Anadolu ile Fen Liselerinin müfredatında olan İmam Hatip Liseleri var. Şu anda sınavla öğrenci alan proje imam hatip liselerimizin sayısı 340 civarındadır. Bu okullara Türkiye ortalamasında yüzde 10’luk dilime giren öğrenciler kayıt yaptırıyor. Bu okullarda Fen lisesinde verilen dersler ne ise o dersler veriliyor. Sosyal bilimlerde hangi akademik dersler veriliyorsa, aynısı Anadolu İmam Hatip Liselerinde veriliyor. Bu okullarımız da son derece başarılılar. Bu okullarımız proje okullarımız. Türkiye’de henüz mezun vermemiş olan okullardır. Bu okullardaki öğrencilerimiz çok başarılı öğrenciler. 2020 yılı imam hatiplilerin yılı olacak.“ diye konuştu.
“Üniversiteye girişte Türkiye ortalamasının üzerinde başarımız var”
Çal, “2020 de imam hatiplerin başarılarını göreceğiz. Yıldız gibi parlayacaklar. Okullarımız şu anda da başarısız değiller. Sıralamada ilk bine giren 130 öğrencimiz var. İlk yüzde 17 tane imam hatip öğrencisi var. Üniversiteye girişte Türkiye ortalamasının üzerinde bir ortalama var. Bu ters bir propaganda. Velilerin bu propagandaya inanmaması, iyi araştırma yapması gerekir. Sınavsız öğrenci alan mahalli okullarımız da yeni geleneklerini oluşturuyorlar. Yaptıkları sosyal, kültürel faaliyetlerle kendi bölgelerinde ciddi fark ortaya koymuş olan okullarımız var. Bunlar da henüz olgunlaşma evresindeler. Önümüzdeki dönmelerde tercih edilen okullar öncelikli olarak imam hatip okulları olacak.“ şeklinde konuştu.
“Başakşehir Emin Saraç Anadolu İmam Hatip Lisesi TEKNOFEST’te birinci oldu”
İmam hatip okullarının birçok alanda başarı elde ettiğini vurgulayan Çal, “TEKNOFEST’te Başakşehir Emin Saraç Anadolu İmam Hatip Lisemiz bir projede, Türkiye birincisi oldu. Başka okullarımız da Türkiye genelinde dereceye giriyor. Güngören Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, Güney Kore’de teknoloji alanında dünya 3’üncüsü oldu. Okullarımızda robotik kodlamadan kültür, sanat ve spor faaliyetlerine kadar çok ciddi başarılar elde ediliyor. Geçen hafta Kartal Anadolu İmam Hatip Lisemizde bilim şenliği düzenlendi. Öğrencilerimiz onlarca stantta yaptıkları faaliyetleri sergilediler. Bunlar, ‘bilim seyyahları’ olarak Türkiye adına 17 ülke gezerek yaptıkları faaliyetleri gösterdiler. “ifadelerini kullandı.
“İmam hatipliler, hem dini hem akademik hem de farklı alanlarda kendilerini yetiştiriyor”
Çal, “Şunu da çok net olarak hatırlatmak isterim ki, imam hatip okulları meslek okulları değildir. İmam hatip okulları, Türkiye’de imam ve hatip yetiştiren okullar değildir. Dini derslerin de olduğu, akademik dersleri de eksiksiz olarak öğrencilerine veren, sosyal ve kültürel faaliyetleri de en iyi şekilde uygulayan Anadolu Liseleridir. Bu okullardan mezun olan öğrencilerimiz Türkiye’de her meslekte görev alan, toplum içerisinde sorumluluk alan okullar statüsündedir. Okullarımızda eğitim görenlere çift kanatlı diyoruz. Aslında artık üç kanatlı oldular. Hem dini, hem akademik hem de farklı bir alanda kendilerini yetiştiriyorlar.” dedi.
“Veliler okullarımızı gezerse algıları olumlu yönde değişir”
Velilerin medyanın kara propagandasından olumsuz etkilendiklerini söyleyen Çal, “Velilerimiz öncelikle okullarımızı gezip görsünler. Bizi yeterince tanımıyorlar. İmam hatipleri, camiamızdaki vatandaşlarımız tanımıyor. Medyada yapılan kara propagandadan, olumsuz algıdan etkileniyorlar. Okullarımızı gezerek yapılan çalışmalarımızı, öğretmenlerimiz görsünler. Okullardaki başarı hikâyelerini görsünler. Bu, algıları olumlu yönde değiştirecektir.” diye konuştu.
“Ehliyet ve liyakat sahibi öğretmenlerimiz olsun diye 16’ıncı kurultayımızda “Ehliyet ve Liyakat” temasını işledik”
Okullarda yöneticilik ve öğretmenlik yapanların ehliyet ve liyakat sahibi olmaları konusuna da değinen Çal şunları kaydetti,
”Biz, her yıl farklı bir tema ile kurultaylar düzenliyoruz. 16’ıncısını düzenlediğimiz kurultayımızın bu seneki teması, ‘Ehliyet ve Liyakat’ oldu. Belirlediğimiz temayı yıl boyunca işliyoruz. Bazen büyüklerimiz eskileri anarak, ‘nerede eski imam hatipler’ diyorlar. Aslında biz yeni nesli anlayıp kendisiyle kıyaslayarak olaya bakmalıyız. Diğer okullardaki öğrencilerimiz nelerden etkileniyorlarsa, imam hatip öğrencilerimiz de aynı şeylerden etkileniyorlar. Global bir dünyada, teknoloji çağında yaşıyoruz. Hepimizin cep telefonlarına mahkûm olduğu, dünyaya en kısa sürede ulaşabildiğimiz bir dönemde yaşıyoruz. Bu dönemdeki imtihanlarla diğer kesimler nasıl etkileniyorlarsa biz de aynı şekilde etkileniyoruz. Kendimizi geliştirmemiz gerektiği kanaatindeyim. Onun için ‘Ehliyet ve Liyakat’ temasını işledik. Tabi ki, tüm oklularımızda mükemmel yöneticilerimiz, öğretmenlerimiz var diyerek iddiada bulunmuyoruz. Ancak bunları geliştirmek için mücadele ediyoruz. Yanlış iş yapan, hata yapan öğretmenlerimiz olabilir, fakat biz bunu hiçbir zaman tasvip etmiyoruz. Eğitimin sadece okulla olmaz. Hem okul hem aile hem de sivil toplum ile birlikte olması halinde eğitimin kalitesi yükselir. Biz tüm Türkiye’de bu çerçevede okullarımıza katkı sunmaya çalışıyoruz. Bunun geliştiğini de görüyoruz. Çok güzel örneklerimiz var. Adanmış dava adamlığı şuuruyla hareket eden güzel öğretmenlerimiz, yöneticilerimiz var. Bunu daha da geliştireceğiz. Ehliyet ve liyakatli öğretmenler, yöneticilerimiz olsun diye ‘Ehliyet ve Liyakat’ temasını işledik.”
“Milli Eğitim Bakanlığı ile iletişim halindeyiz”
STK olarak devlete ait okullarda çalışma yürüttüklerini ve bu çalışma esnasında gördükleri sorun ve sıkıntıları gerekli mercilere ileterek çözüm bulmaya çalıştıklarını belirtti.
Çal, “Öğretmenler komisyonumuz, öğretmenlere yönelik çalışma yapıyor. Öncü spor diye bir kulübümüz var, onlar da okullardaki spor kulüplerini geliştirmeye yönelik çalışma yapıyorlar. Bilim ve teknoloji komisyonumuz da robotik kodlama ile ilgili çalışmalar yapıyor. Bu manada okullarda gelişime katkı sağlayan her türlü çalışmada maksimum iletişim stratejisiyle, hem bürokrasi hem milli eğitim ile iletişim halindeyiz. Her konuyu onlara aktarmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.
Toplumda sanki her yer imam hatip okullarıyla dolmuş gibi kirli bir algının oluşturulmaya çalışıldığını ve vatandaşların bu kirli algıya kanmamaları gerektiğini söyleyen Çal, yüzde 13’lük bir kısım olan imam hatip okullarında yaptıkları çalışmalar gibi geri kalan yüzde 87’lik kısımda da başka kurumların çalışma yürütmesi temennisinde olduklarını ifade etti.
Gelinen noktada imam hatip okullarının durumundan memnun olduklarını belirten Çal, toplumun neresinde olursa olsun, iş yapan tüm bireylerin imanlı bireyler olması, yaptığı işi hakkıyla yapması, hesap vereceğini bilerek yapmasını istediklerini ve bu manada çalışma yürüttüklerini söyledi.
“Öğrencilerimiz yarın mahşerde hesap verecekleri bilinciyle hareket etmelidirler”
İmam hatip öğrencilerinin toplumda örnek olabilmeleri için üzerlerine düşen bazı görev ve sorumluluklarının olduğunu hatırlatan Çal, ayrıca şu ifadelere yer verdi,
“Hocalarımız bize, ‘aman dikkat edin, siz beyaz bir sayfa gibisisiniz. Size dokunacak bir leke kendisini gösterir. Onun için toplumda ciddi sorumluluğumuz olduğunu düşünüyoruz. Bir imam hatipli hata yaptığında çok dikkat çekiyor. Diğer kesimlerde pek önemsenmeyen bir hata, imam hatiplilerde çok dikkat çekiyor. O açıdan biz yavrularımıza bir imam hatipli bilinciyle hareket etmesi gerektiğini aşılıyoruz. İmam hatipli, dinini diyanetini bilen, hesap verebilme anlayışında olan, peygamberini tanıyan, Kur’an’ını tanıyan biri olarak hareket etmelidir. Çünkü yarın mahşerde hesap vereceğiz. O açıdan öğrencilerimizin bu bilinçle hareket etmelerini istiyoruz.
“Türkiye’nin imam hatip müfredatı 22 ayrı ülkede 55 okulda uygulanıyor”
Türkiye’nin neredeyse tamamında beraber hareket ettikleri kurumlarla çalışma yürüttüklerini ve 61 yıllık geçmişiyle toplumda kabul görmüş bir STK olduklarını ifade eden Çal, son olarak şu ifadeleri kullandı,
“İmam hatiplerin Türkiye için bir değer olduğunu belirtmek isterim. Türkiye’nin imam hatip müfredatı, 22 ayrı ülkede 55 okulda uygulanıyor. İmam hatip Türkiye için bir marka. Eğitim camiasında müfredatını ihraç eden tek markadır. 70 ayrı ülkede, uluslararası imam hatip okullarımızda eğitim gören öğrenciler var. Komisyonlarımızın hepsi imam hatiplere bir katkı sağlamak amacıyla çalışma yapıyorlar. Tüm imam hatipli kardeşlerimizi İstanbul’daki genel merkezimize bekliyoruz.” (Nizamettin Aşkın- İLKHA)