• DOLAR 34.38
  • EURO 36.955
  • ALTIN 2972.221
  • ...
TEKNOFEST 2019: Bir bilim ve teknolojik durum değerlendirmesi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İSTANBUL / AA / DOÇ. DR. ERHAN AKDOĞAN / ANALİZ

Geçtiğimiz sene birincisi yapılan TEKNOFEST İSTANBUL Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali bu sene daha da genişleyerek ve kapsama alanını artırarak İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yapılıyor.

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ve T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı liderliğinde kamu ve özel kuruluşların desteğiyle gerçekleştirilen festival, geçen sene olduğu gibi bu sene de öncelikli olarak gençlerimiz, bilim ve teknoloji meraklıları ile toplumun her kesiminden, her meslekten, her yaş grubu ve sosyal çevreden ziyaretçilerin akınına uğruyor.

2018 yılında İstanbul’un yeni havalimanında yapılan etkinlik, zor çevresel şartlara rağmen başarı ile gerçekleştirilmiş ve büyük ilgi uyandırmıştı. Bu seneki festivalde geçtiğimiz seneden elde edilen tecrübelerin, havalimanının mevcut imkanlarının da desteği ile çok daha organize bir şekilde devam ettiğini gözlemliyoruz.

Geçtiğimiz seneden diğer bir fark ise özellikle kamu kuruluşlarının ve özel kuruluşlarımızın hava araçlarının yanı sıra, kara ve deniz araçları özelindeki kapasitelerinin de bu sene festival alanında ziyaretçilerin incelemesine imkan verilmesi.

Afet koordinasyon araçları, lastik tekerlekli zırhlı araçlar, çeşitli deniz araçları ve tanklar bunların arasında en fazla merak uyandıranları.

Festivalin üçüncü günü sonu itibarıyla 416 bin ziyaretçinin ziyaret ettiği göz önüne alındığında festival sonunda ziyaretçi sayının 800 bine ulaşacağı tahmin ediliyor. Düzenleyici kuruluşun vermiş olduğu bilgilere göre, ülkemizin tüm illerinden ve 122 farklı ülkeden festivale katılım sağlandı. Festivaldeki yarışmalara 17.373 takım başvurdu. Bu takımların 2.000'den fazlası 5 bin civarında yarışmacı ile finale kaldılar. Festivalin kalite ve hacmine işaret eden bu rakamlar, TEKNOFEST’in dünyadaki en önemli organizasyonlardan olduğunun en önemli göstergeleri.

Festivalin tabii ki en önemli özelliği proje yarışmaları, ki bu projeler ülkemizde AR-GE (Araştırma-geliştirme) ve ÜR-GE(Ürün-geliştirme) potansiyeli için bize önemli fikirler veriyor. Burada ilkokul, ortaokul, lise, üniversite ve üzeri seviyede 19 farklı kategoride proje yarışması bulunuyor. Bu kategoriler şu şekilde:

Hack İstanbul

● Robotik yarışmaları

● Mini jet radyal kompresör tasarım yarışması

● Turbofan motor tasarım yarışması

● Robotaksi-binek otonom araç

● Efficiency challenge elektrikli araç yarışları

● Uçan araba tasarım yarışması

● Roket yarışması

● Savaşan İHA yarışması

● İnsanlık yararına teknoloji

● İnsansız hava aracı yarışması

● İnsansız su altı sistemleri yarışması

● Robotik Fetih 1453 yarışması

● Yapay zeka yarışması

● Model uydu yarışması

● Sürü İHA simülasyon yarışması

Geçtiğimiz sene ile karşılaştırıldığında aktiviteler, görsel öğeler, yurtdışı katılım ve stantlarda katılımcılara yönelik interaktif faaliyetlerde ciddi bir artış olduğunu gözlemliyoruz.

Bu kategoriler, gördüğümüz üzere günümüzün doğrudan dünyadaki bilimsel ve teknolojik gelişmelerine uygun; savunma, tıp, çevre, sağlık ve ulaşım teknolojileri gibi alanlarda ülkemizin kendisine koyduğu stratejik hedefleri ile örtüşüyor. Her alanda merkeze her zaman insanı almamız gerektiği yadsınamaz bir gerçektir. Bu proje yarışmaları uygulamalı olarak yapılmakta, ürünlerin prototipleri festival boyunca sergilenmektedir. Proje takımları hakem heyetleri önünde projelerini denemekte veya tanıtmaktadırlar.

Bu faaliyetlerin tamamı özellikle proje takımlarındaki çocuk ve gençlere öncelikli olarak önemli bir tecrübe, bunun yanı sıra ise üretme şevk ve heyecanı kazandırmaktadır, ki belki de en mühimi; her birisi küçük bir âlem olan canlarımız, göz bebeklerimiz, gönlümüzün yıldızları olan, geleceğimiz cevher yavrularımızın düşünce ve gönül dünyalarının parlamasına katkı sağlamaktadır. Proje ekiplerinde yer almayan ama ziyaretçi olan gençlerimiz ise akranlarının bu çalışmalarından heyecan ve şevke gelmeleriyle ülkemizde bilim ve teknoloji üretme hevesi bir çığ gibi büyümektedir.

Bilim ve teknoloji alanında stratejik hedeflerin belirlenmesi, bunların toplum ile paylaşımı ve bilimsel ve teknolojik araştırma ve üretim çalışmalarına verilen desteklerin artması son 15 senede ivmelenerek devam ediyor. Bu noktada savunma sanayine olan odaklanma çok önemli gelişmeleri de beraberinde getirdi.

Bu seneye dair yapabileceğimiz önemli gözlemlerden biri de, yurt dışından gelerek stant açarak festivale katılan araştırma merkezleri, özel şirketler ve üniversiteler ile yarışmacı olarak katılan öğrencilerin sayısında bir artış yaşandığı. Bu ülkeler arasında Rusya ve Çin ise en dikkat çekenleri. Bu durum özellikle Rusya ile bilim ve teknoloji alanında ilişkilerin arttığının önemli bir göstergesi. Yakın bir zamanda üniversitelerimizin Avrupa ve ABD üniversiteleriyle olan işbirliklerinin Rusya ile de benzer seviyelere yaklaşacağını öngörebiliriz.

Geçtiğimiz sene ile karşılaştırıldığında aktiviteler, görsel öğeler, yurtdışı katılım ve stantlarda katılımcılara yönelik interaktif faaliyetlerde ciddi bir artış olduğunu gözlemliyoruz. Sanıyorum önümüzdeki yıllarda bu konular daha da çeşitlenerek devam edecektir. Çünkü otomatik olarak böyle bir talep doğacaktır. Festival alanına okullardan gelen çocuk ve gençlerimiz için ayrı bir giriş yapılması, kayıt ve yönlendirmedeki ve festival alanına ulaşımdaki kolaylıklar, WC’lerin sürekli temizlenmesi, festivale katkı sağlayan personel ve yarışmacıların yemek ihtiyaçlarının karşılanmasındaki hız ve konfor, organizasyonun diğer ama bir o kadar önemli başarıları olarak not edilmeli. Bu noktada festival organizasyonunu üstlenen şirketi tebrik etmek gerekiyor.

 Şimdi en önemli konulardan biri savunma sanayiinde yakalanan milli ve yerli teknoloji üretme hamlesinin aynısını sağlık alanında da gerçekleştirebilmektir. Çünkü sağlık teknolojilerinde ciddi seviyedeki dışa bağımlılığımız devam ediyor.

Bilim ve teknoloji alanında stratejik hedeflerin belirlenmesi, bunların toplum ile paylaşımı, sanayi ve üniversite işbirliklerinin artması, bilimsel ve teknolojik araştırma ve üretim çalışmalarına verilen desteklerin artması ve çeşitlenmesi son 15 senede ivmelenerek devam ediyor. Bu noktada savunma sanayine olan odaklanma çok önemli gelişmeleri beraberinde getirdi. TEKNOFEST ve benzeri festival, proje yarışmaları, atölye çalışmaları, konferans ve çalıştaylar ile bu sürecin desteklenmesi ve toplumun haberdar edilmesi son derece önemlidir. Dolayısıyla TEKNOFEST bugün bu misyona hizmet eden en önemli organizasyonlardan biri haline gelmiştir.

Şimdi en önemli konulardan biri savunma sanayiinde yakalanan milli ve yerli teknoloji üretme hamlesinin aynısını sağlık alanında da gerçekleştirebilmektir. Çünkü sağlık teknolojilerinde ciddi seviyedeki dışa bağımlılığımız devam ediyor ve bu sebeple yabancı medikal cihaz üreten şirketlere çok büyük meblağlar aktarmak zorunda kalıyoruz. Türkiye’de biyomedikal cihaz üreten şirketlerin tamamına yakını ise KOBİ ölçeğinde şirketler. Bu durumun acil olarak değişmesi gerekiyor ve bunun için çok ciddi ve sıkı çalışmaya, strateji ve iradeye ihtiyaç var.

Diğer yandan önemli bir konu, hangi alanlara odaklanmamız gerektiğinin doğru tespit edilmesidir. Burada önemli bir tehlike; nasıl müzik, giyim-kuşam ve günlük hayatta çeşitli dayatmalara maruz kalınıyor ise teknolojik dayatmalara ve tuzaklara kanmamak ve düşmemektir. Mesela Endüstri 4.0 her üretim sürecinde gerekli midir? Acaba yapay zekaya hangi boyuttan, nasıl yaklaşılmalıdır? Robotik ve kodlama her çocuğun birincil ihtiyacı mıdır? Tam otonom araç ne zaman tam olarak devreye alınacaktır? Bu soruların cevaplarını doğru bir bakış açısı ile vermemiz gerekiyor.

Buna göre bilim ve teknoloji stratejilerimizi geliştirmemiz ve uygun AR-GE ve ÜR-GE personeli ortaya çıkaracak eğitimsel davranışları göstermeliyiz. Bugünün bilimi yarının teknolojisidir. Bilimsel bilgi alt yapısı ile teknolojik ürün çıkarılabilir. Bu nedenle bilimsel araştırma çalışmalarına gerekli desteklerin ülkemizin kapasitesini göz önüne alarak artırılması katma değeri yüksek teknolojik ürün geliştirmek için elzemdir.

Bilim ve teknoloji alanında faaliyet gösteren herkesin “her çalışan kazanmadı ama mutlaka çalışan kazandı” anlayışını kendine şiar edindiği takdirde, ülkemizde geliştirilemeyecek teknoloji, üretilemeyecek bir bilimsel metot yoktur. Çocuk ve gençlerimizin kendi potansiyellerinin farkına varıp bunu kinetik enerjiye çevirmeleri için onlara zemin hazırlayan TEKNOFEST ve benzeri etkinliklere daha çok ihtiyacımız vardır.

TEKNOFEST 2019’un 2018’den daha heyecanlı, verimli ve üretken olduğunu göz önüne aldığımızda, TEKNOFEST 2020’nin de 2019’dan daha heyecanlı, daha verimli ve daha üretken olacağına inancımız tamdır.

Kaynak: Bu analiz “AA”dan alıntıdır. Tüm “alıntı analizler” gibi yazıdaki ifadeler ve görüşler sahibine aittir.

Bu haberler de ilginizi çekebilir