• DOLAR 34.355
  • EURO 37.422
  • ALTIN 3019.831
  • ...
Ticaret savaşlarının ‘ateşi’, Amazonları yakıyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Brezilya Amazon yağmur ormanları, Temmuz ayından itibaren kontrolden çıkan yangınlardan ötürü dünyanın gündeminde.

Aslında Amazon Havzasından 9 ülke var ve her yıl birçok yangın kontrollü veya doğal yollardan çıkıyor.

Brezilya, Peru, Kolombiya, Venezuela, Ekvador, Bolivya, Guyana, Surinam ve Fransız Guyanası’nın bulunduğu havza da yangınlar, tarım alanlarını elde etmek için çıkarıldığı öne sürülüyor

Ancak bu seferki farklı.

Dünya ticaret savaşın tansiyonu yükseldikçe, rakip ülkelerin ve şirketlerin ateşi, her yere sıçrıyor.

Amazon yağmur ormanları bir süredir yanıyor.

Dünyanın akciğerleri olarak kabul edilen Amazonlarda ne oluyor?

Siyaset bilimci ve Ortadoğu-Latin Amerika uzmanı Hüsamettin Aslan Independent Türkçe için sorularımızı yanıtladı... 

- Amazon, neden bu kadar önemli?

Dünyanın en büyük yağmur ormanı olan Amazon Havzası, ABD'nin kabaca yarısı kadar, kıta Avrupa'sınında yaklaşık 2-3 katı büyüklüğüne sahiptir.

Amazon Havzası, gezegen sağlığının anahtarıdır.

Dünya’da üretilen oksijenin yaklaşık yüzde 20'si, dünya tatlı su rezervlerinin beşte biri, dünya ilaç bileşenlerini sağlayan bitkilerin dörtte biri Amazon yağmur ormanlarından elde edilir.
 Ayrıca yılda 1.5 gigaton karbon emer. Amazonda şu anda ormansızlaşma yüzde 15-17 civarında, bu oran yüzde 20-25 bandına çıkarsa dünya çöle döner. Bu açıdan dünya için büyük öneme sahiptir.

- Amazon’da yangına neden olan nedir?

Kuraklık, yağmur ormanları yangınlarında bir faktör olabilirken, yangına neden olan iki unsur vardır.

Birincisi tabiatın kendi içerisindeki döngüden kaynaklanan sıcaklık ve nem, kuraklık yüzünden oluşan ağaç ve kurumuş yaprak tozlarıyla tutuşarak yangına neden olmakta.

İkincisi ise insan eliyle, yani yangınlar bilerek çıkartılıyor. Böylelikle ‘ormansızlaştırma’ denilen politikayla ormanlık alan, hayvan çiftliklerine, şeker veya soya ekim alanlarına dönüştürülüyor. Yani endüstrinin hizmetine veriliyor.
 Ancak 2019 yılında yangınlar Brezilya'da, rekor sayıda orman yangını çıktı. Orman yangınları 2018’e göre yüzde 82'i arttı.

Brezilya'daki Ulusal Uzay Araştırmaları Kurumu (INPE) ülkede bu yıl içinde 72 bin 843 yangın tespit edildiğini açıkladı. Bu, 2013 yılından beri ulaşılan en yüksek sayı oldu.

Ülkedeki orman yangınlarının sayısı 2017 ve 2018'de düşmüş, ayrıca Amazon’da 2019 yılında da kuraklık yaşanmıyor; iklim veya yağış miktarlarında anormal bir şey olmadığını açıklıyordu.

Tabii INPE’nin bu açıklamaları hükümeti hedef gösterince, Brezilya Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro, INPE başkanını görevden aldı. 

- Brezilya Başkanı Bolsonaro, neden yangınların sorumlusu olarak gösteriliyor?

Bolsonaro 1 Ocak'ta göreve başladıktan sonra Amazon yağmur ormanlarında yangınlar yaklaşık yüzde 100 arttı.

Başkan Bolsonaro ormansızlaşmayı kınamadığı gibi Amazon'u tarım ve madencilikten arındırmamayı destekledi.  Hatta tarımı ve madenciliği Amazon havzasında geliştirme sözü verdi.

NPE, 2019'daki yangınların çok büyük bölümünün Amazon ormanında olduğunu açıkladı.
 Eski bir asker olan Bolsonaro, iş dünyasının yanında bir duruş sergiledi. Bilakis iş dünyasının talebi doğrultusunda çeşitli teşvikler açıkladı.

Bunun dışında Çevre Bakanını yine bir iş dünyasından gelen bir isme Ricardo Salles’e emanet etti. Bunun en büyük nedeni, tarımın ormanlık alanlarda ABD ve AB üye ülke şirketlere ve ortaklarına açılmasıdır.

Brezilya iş dünyası Bolsonaro’yu sığır çiftliği, soya üretimi ve tomrukçuluk endüstrisi yüzünden ‘ormansızlaştırma’ politikasının en önemlisi destekleyicisi ve yürütücüsü olarak görüyor

- Amazon yangınlarının dünyada bu kadar ses getirmesini nereye konumlandırıyorsunuz ve Amazon’un uluslararası ilişkilerde yeri nedir?

Uluslararası kaygı ve baskıya rağmen, Amazon'un kaderi temelde uluslararası politik ve ekonomik güçlerin rekabeti/çatışmasına dayanıyor.

Ormansızlaşmanın en büyük itici güçlerinden biri sığır yetiştiriciliğidir. Brezilya, dünyanın en büyük sığır eti ihracatçısı ve 2018 yılında, bu ihracat sayesinde ülke ekonomisine yaklaşık 7 milyar dolar kazandırdı.

Ülke, 200 milyon büyükbaş hayvana sahip. Brezilya aynı zamanda dünyanın ikinci büyük soya üreticisi ve Amazon'da yetişen soyanın yüzde 80’i hayvan yemi ve gıda endüstrisinden kullanılıyor

Çin'in ABD soya fasulyesi konusundaki son yaptrırımları ile Çin, Brezilya'dan soya fasulyesi talebi arttırdı.

Elbette ABD açısından da Brezilya, Çin’e karşı alternatif bir hammadde pazarı durumda. Yani Brezilya, ABD ve Çin ticaret savaşlarının tam ortasında kaldı.
 ABD Başkanı Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in haziran ayında bir araya Japonya'da yapılan G20 Liderler Zirvesi'nden bir kare / Fotoğraf: Reuters

Brezilyalı büyük çiftlik sahipleri ABD-Çin arasında tarifeler üzerinden yaşanan bu ekonomik savaşı, fırsata çevirmenin peşindeler. Bunun içinde canlı-cansız büyükbaş türevleri, soya üretimi, tomruk endüstrisi ve meyve yetiştiriciliğinden ciddi bir kazanım elde etmenin peşinde.

Bu durum Makro açıdan da Küreselcilerle-Pentagon arasındaki makro ticaret bloklarının rekabet/savaşının da önemli düello alanı.

Bu bağlamda Amazon doğal kaynaklarına hakim olduğunuzda, dünya gıda ve tarım endüstrisinde neredeyse tekelci bir kontrolü de elde ediyorsunuz demektir. Büyük soya tüccarları Bolivya'daki Amazon Havzası, Brezilya Cerrado ve Arjantin ve Paraguay'daki Gran Chaco'da ormansızlaştırmaya devam ediyor.

Avrupalı çikolata şirketleri, deri ve süpermarket zincirleri, ABD’li şeker toptancıları, süpermarket zincirleri,altın üreticileri ve soya endüstrisi tam gaz ormansızlaştırmaya devam ediyor.

Bunun dışında Amazon Havzası, hem önemli bir uyuşturucu transfer alanı, hem de Bolivya, Kolombiya ve Peru'nun orman sınırlarında üretimi yapılıyor. Yani Amazon Havzası, kontrol edilemeyen coğrafyasından ötürü bir narko-trafik geçiş yoludur.

Güney Amerika ülkeleri ve ABD’nin de önemli bir uyuşturucu tüketici merkezi olmaları, Amazonun Narko-Trafiğin kontrolü bölgesel ve emperyal devletler açısından elzem kılıyor.

- Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Brezilya Cumhurbaşkanı Bolsonaro arasında yaşanan diplomatik kriz ve söz düellosu nedir? Arka planda yatan başka bir neden var mı?

Aslında Macron-Bolsonaro arasında yaşanan gerilim, iki ülkenin başkanı üzerinden değil de; şu an dünyada var olan ‘ekonomik savaş’ üzerinden okumak daha doğru ve anlaşılabilir olur. Aksi durumda dünyadaki krizi, iki Cumhurbaşkanın kişisel kaprisi olarak değerlendirerek, hedefi ıskalamış oluruz.

Macron, Rothschild Bank’ın eski CEO’suydu. Fransa Cumhurbaşkanı olduktan sonra Trump ve ABD ile çatışan bir politika izliyor.

Suriye, Afrika, Akdeniz, İran, Çin, Türkiye ve Latin Amerika’daki Fransız devletinin ve şirketlerinin ticari menfaatleri üzerinden sürekli olarak ABD ile ticari bir çatışmanın ortasında.

Trump ise göreve gelir gelmez, Çin başta olmak üzere küresel bir ticaret savaşı başlatmış durumda. Özellikle silah şirketlerinin önemli bir desteği söz konusu.
 Bu denklem içerisinde Brezilya Cumhurbaşkanı Bolsonaro, Trump’la çok yakın bir siyaset izliyor. Elbette Bolsonaro’ya İsrail’in de desteğini de unutmamak lazım.

Amazon yangınlarında ise Çin ve ABD arasında hammadde üzerinde gelişen tarifeler gerilimi Fransız perakende, et, meyve, kozmetik ve gıda şirketleri ile ABD’li parekende, fast-food, et, şeker ve gıda küresel şirketlerini karşı karşıya getirdi.

Avrupalı ve Amerikan şirketleri, Brezilyalı ortaklarıyla veya bağımsız bir şekilde Amazon’dan pay/tarım arazisi elde etmenin peşinde. Çünkü 2020 yılında birçok küresel şirketin İklim değişikliği meselelerinden ötürü ‘ormansızlaştırma’ ile elde edilmiş ürünlerini ortadan kaldırmayı taahhüt etti.

Yani, tarımın ormansızlaşma olmadan genişlemesine izin verecek sistemler oluşturma çabaları teşvik ettirilmek isteniyor.
 Bolsonaro’nun 2019’da göreve başlamışıyla Amazon’da yangınlar, dolayısıyla da ormansızlaştırışmış tarım arazisi agresif bir şekilde arttı.

Tüm bu denge ışığında AB ile Mercusor arasında devasa bir ticaret anlaşması imzalandı. Ancak Fransa, Amazon yangınları ve iklim meselesinden ötürü, anlaşmayı askıya alınabileceğini söyledi. Çünkü Fransız güçlü bir tarım ülkesi Fransız çiftçileri, AB-Mercusor anlaşmasına karşı ve Macron’a tepkili.

Macron'un asıl endişesi Amazon'un yakılması değil, Fransız milliyetçiliği üzerinden Fransız çiftçilerin tepkisini, polemikler üzerinden düşürmek yatıyor.

Bu bağlamda Avrupalı bir tarım ve güçlü bir tarım endüstrisine sahip Almanya, Macron’un anlaşmayı ‘askıya alırım’ söylemine, Fransız çiftçiler gibi sempatik bakmıyor. Bu anlaşmayı teknoloji temelinde ciddi bir fırsat görüyor.

İşte bu uluslararası ticaret, ekonomi ve politika ilişkileri içerisinde Macron-Bolsonaro arasındaki kavgayı anlamlandırabiliriz.
 Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Brezilya Cumhurbaşkanı Bolsonaro / Fotoğraf: AFP

Önce Macron, Bolsonaro’yu ‘yalancılıkla’ suçladı. Ardından Bolsonaro, Macron’un 24 yaş büyük yaş eşiyle bir sosyal medya takipçisinin paylaşımı üzerinden dalga geçti. Sonra Macron ve eşi Brigetti, Bolsonaro’yu kabalıkla suçladı ve Brezilyalı kadınlar ve halkının adına üzgün olduğunu dile getirdi.

Bolsonaro bunun dışında, Macron’un 20 milyon dolarlık yardımını önce reddetti. Ardından Macron’un özür dilemesi kaydıyla yardımı kabul edebileceğini açıkladı.

- Peki, Dünyanın akciğerleri olarak kabul edilen Amazonları bundan sonra bekleyen nedir?

Amazonlarda bir sonraki ateş daha sıcak ve daha derinlere ulaşarak daha fazla hasara neden olacak.

Uluslararası ticaret, su ve gıda savaşlarının yarattığı ateş, Amazon ormanlarını yakmaya devam edecek gözüküyor.

Ancak dünya açısından Amazonlarda şuan yüzde 15-17 arasında gerçekleşen ormansızlaştırma, yüzde 25'e ulaşması durumunda ormanın çökeceği, bir çölleşmenin başlayacağıyla ilgili derin endişeleri de beraberinde getiriyor.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir