FARUK KUZU – HABER YORUM

TÜİK’in belli aralıklarla yayınladığı “işsizlik verilerine” göre 2019 Haziran işsizlik önceki yıla göre artış göstermiş. Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2019 yılı Haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 938 bin kişi artarak 4 milyon 253 bin kişi olmuş. İşsizlik oranı 2,8 puanlık artış ile yüzde 13,0 seviyesinde gerçekleşmiş

Oysa “Yaz Mevsimi fakirin mevsimidir.” diye bilinir. Anlaşılan o ki bir yandan işsizlik diğer yandan zamlar bu mevsimi de fakirler için sıkıntı mevsimi yapıyor. Türk- İş'in araştırmalarına göre Ağustos 2019 yoksulluk sınırı 6706 lira, açlık sınırı ise 2058 lira. Bu rakamlara göre ülkenin büyük bir kesimi yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor.

İşsizlik verilerinin devamında ”Tarım dışı işsizlik oranı 3,2 puanlık artış ile yüzde 15,3 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 5,4 puanlık artış ile yüzde 24,8 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 2,9 puanlık artış ile yüzde 13,3 olarak gerçekleşti.” deniyor.  Genç işsizlik oranlarındaki ciddi artış endişe verici görünüyor değil mi?

Daha vahimi Doğu ve Güneydoğu’daki işsizlik oranlarının hele hele genç işsizlik oranlarının yükselişte olmasıdır.  Sınır kapılarındaki sıkı denetimler, can çekişen inşaat sektörü, terör gerekçesiyle birçok yerde tarım ve hayvancılığın kan kaybetmesi ve ekonomideki gizli durgunluk doğudaki işsizliğin görünen rakamlardan çok daha büyük olduğuna işaret ediyor. Ancak işsizlik rakamları bölgesel bazda açıklanmadığı için doğudaki işsizliğin gerçek boyutu görünmüyor ya da gösterilmek istenmiyor.

Gençliğin enerjisinden istifade edilmediğinden şikâyet edilirken hakkaniyetli projelerin konulmaması (Başka bir hesap yoksa) acziyetten başka neyle ifade edilebilir ki?