Evlat nöbetine 3 aile daha katıldı
Diyarbakır'da çocukları dağa kaçırılan ailelerin başlattığı oturma eylemine 3 aile daha katıldı.
Çocukları dağa kaçırılan ailelerin HDP/PKK'ye isyanı büyüyor. Çocuklarının HDP aracılığıyla dağa kaçırıldığını belirten ailelerin HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde başlattığı oturma eylemine, çocukları dağa kaçırılan Yolaçan, Kılıç ve Omay aileleri de katıldı.
Çocuklarının kandırılarak ya da zorla kaçırılarak dağa götürüldüğünü ifade eden aileler, PKK'den çocuklarını alıncaya kadar HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önündeki oturma eylemine devam edeceklerini ifade ediyorlar.
26 yaşındayken dağa kandırılarak götürülen oğlu Çetin Yolaçan için oğlunun eşi ve çocuklarıyla Bitlis Güroymak'tan eyleme katılan baba Ubeydullah Yolaçan, oğlunu istediklerini söyledi.
"PKK'liler oğlumu Kobani'ye gönderdiklerini söylediler"
Çocuğundan bir haber alamadıklarını belirten baba Yolaçan, "Çocuğum için geldim, 5 yıldır onu görmemişim. Oğlum kaçırılırken Lice'ye götürülmüş. Oğlum İstanbul'dan kaçırıldı. Oğlumun eşi Gülcemal ile 9 yaşındaki Abdulsamet ve 5 yaşındaki kızı Ecrin ile buraya geldik. Çocuğumuz gelinceye kadar buradan gitmeyiz. Sayın Cumhurbaşkanı'na da sesleniyorum: Devlette bize yardım etsin. Oğlum İstanbul'a çalışmaya gitmişti. Bugüne kadar kendisinden hiçbir haber alamadık. Lice'ye gittim, PKK'liler bana dediler ki, 'Kobani'ye göndermişiz.' Gidiş o gidiş. Oğlumu istiyorum." dedi.
"Ölü mü, sağ mı söylesinler"
Eşi Çetin'in yolunu gözlediğini vurgulayan 25 yaşındaki Gülcemal Yolaçan, "Eşimi İstanbul'dan kaçırdılar. Ölü mü, sağ mı söylesinler. Hiçbir haber alamıyoruz. Benimle bir kere konuştu. O sırada telefon elinden düştü ve bir daha ondan haber alamadım. Ölüyse söylesinler. Hep gözümüz yollarda nereye kadar." diye konuştu.
"Yeter artık! Bu zulmü garibanların üstünden kaldırsınlar"
22 yaşındayken dağa kaçırıldığını belirttiği oğlu Faruk Kılıç için Bitlis'ten eyleme katılan baba Fadıl Kılıç, 3 yıldır oğlundan haber alamadıklarını söyledi.
Oğlunun kaçırılmadan önce Bitlis Ahlat'ta mimarlık bölümü birinci sınıf öğrencisi olduğunu belirten baba Kılıç, "Oğlumla beraber bir sabah merkeze indik. Bana bursla ilgili bir görüşme yapacağını söyledi. Dosyasını Bitlis'e getireceğini ve bu yüzden akşam Ahlat'ta kalacağını söyledi. Sabah oldu, çocuğumun telefonuna ulaşamadım. Çocuğumun peşine düştük, bize: 'Çocuğunuzu dağa kaçırmışlar.' dediler. O günden beri çocuğumuz sağ mı ölü mü haber alamıyoruz. Oğlumun dağa kaçırıldığına eminim. Çocuğumda o sempatizanlık yoktu. Bunlar resmen zulüm yapıyorlar, israil bunu yapmaz. Yolları kötü yoldur. Çocuklarımızı dinden uzaklaştırdılar. HDP önderliğini yapanların oğulları hep yüksekokul okuyor, yurt dışında tur atıyor; gariban çocuklarını ise dağda öldürüyorlar. Yeter artık. Bu zulmü garibanların üstünden kaldırsınlar. Tüm çocukları geri göndersinler. Bu zulmün sonunun gelmesini istiyoruz. Oğluma da sesleniyorum: Eve gelsin, o yol kötü yoldur. Cumhurbaşkanı'ndan destek istiyorum." ifadelerini kullandı.
Bitlis Mutki'den oğlu Rıfat Omay için geldiğini belirten 82 yaşındaki anne Hurinaz Omay, 24 yıl önce oğlunun 19 yaşındayken dağa kaçırıldığını kaydetti.
"Kürdlerin değil Ermenilerin davasını güdüyorlar"
Oğlunun evli ve 2 çocuk sahibi olduğunu vurgulayan anne Omay, "Oğlum Rafet'i 24 sene önce Bitlis'in Mutki ilçesine bağlı Koyunlu beldesinde (oxin) kendi hayvanlarını atlatırken götürdüler. Şimdi yaklaşık 43 yaşlarındadır. Dağa götürüldüğünde 2 çocuğundan biri bir yaşındaydı, diğeri ise 20 günlüktü. Şu an eşi de, 2 kızı da benim evimde kalıyorlar. Babasının gözleri görmüyor, kardeşi konuşamıyor. Milletvekilleri benim oyumu almışlarsa evladımı getirsinler. Evladım ölü mü diri mi bilemiyorum. Aramadığım, sormadığım yer kalmadı. Irak'a, Mahmur'a, Kandil'e gittim ama bana göstermediler. Kimsem yok, bir tek Rabbim var. Madem bunlar Kürdlerin hakkını savunuyorlarsa neden milletin çocuklarını kaçırıyorlar, öldürüyorlar. Bunlar yalan söylüyorlar, Kürdlerin değil Ermenilerin davasını güdüyorlar. Neden Müslümanca yaşamıyorlar, namaz kılmıyorlar, 'Rabbimiz var' demiyorlar. Halkın çocuklarını artık teslim etsinler, anaların yüreği köze döndü." şeklinde konuştu. (Mehmet Fatih Akgül, Ramazan Zeren, Ömer Adıgüzel-İLKHA)