Kırmızı altında hasat zamanı

Gastronomi şehri Gaziantep'in İslahiye ilçesinde yaklaşık 20 bin dekarlık alana ekilen kırmızıbiberin hasadı tüm güzelliğiyle devam ederken, salçalık ve pul biber olarak işlenen kırmızıbiber, iç piyasanın yanı sıra yurtdışına da ihraç ediliyor.

Dünyaca ünlü Gaziantep mutfağının vazgeçilmezlerinden olan ve pek çok yemekte de kullanılan biber hasadı devam ediyor. Gaziantep'in İslahiye ilçesinde "İslahiye biberi" olarak bilinen kırmızıbiber, daha çok pul biber olarak piyasaya sürülüyor.

Türkiye’de yemeklere lezzet katmak için kullanılan pul biberin yaklaşık yüzde 30’u İslahiye ilçesindeki biber üreticileri tarafından karşılanıyor. İlçedeki fabrikalarda işlenen biberler, pul bibere dönüştürüldükten sonra iç pazarın yanı sıra Avrupa ülkeleri ile Ortadoğu'ya da ihraç ediliyor.

İslahiye halkının önemli gelir kaynakları arasında yer alan kırmızıbiberin hasadı, yaklaşık 2 aylık zorlu mesainin ardından tamamlanıyor. Türkiye'nin kırmızıbiber üretiminde önemli bir yere sahip ilçede, 20 bin dönüm alanda ekimi yapılan biberlerin hasadı için binlerce mevsimlik işçi, biber ekili on binlerce dönüm arazide çalışarak aile bütçelerine katkı sağlıyor.

Aralarında Suriyeli işçilerin de bulunduğu birçok kişinin mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştığı tarlalarda kadın erkek, genç yaşlı gün boyu biber tarlalarında mesai yapıyor. Biber ekili alanlara sabahın erken saatlerinde gelen mevsimlik tarım işçileri, sabahtan akşama kadar güneşin kavurucu sıcakları altında biberi özenle ve zahmetle topluyor.

Yaklaşık bir ay önce başlayan kırmızıbiber hasadının devam ettiğini belirten İslahiye Tarım ve Orman İlçe Müdürü Yüksel Şahin, Gaziantep mutfağının olmazsa olmazı olan aroması ve lezzetiyle öne çıkan İslahiye biberinde, bu yıl yaklaşık 20 bin ton rekolte beklediklerini söyledi.

Hasat döneminin başladığını belirten Şahin, “Şimdi ‘hasat zamanı’ diyoruz. Çiftçimizin şubat ayında toprağa atmış olduğu tohum, bu dönem itibariyle biber olarak hasadına başlandı. İslahiye ovasında 20 bin dekar alanda biber ekili alanımız var.” dedi.

Hasat edilen biberin çeşitli işlemlerden geçirildikten sonra pul biber olarak satışa sunulduğunu belirten Şahin, “Bu biberler toplandıktan sonra işlenmek üzere çöpleri temizleniyor. Çöpleri temizlendikten sonra kurutulup, işlenmek üzere fabrikalara gönderiliyor.” ifadelerini kullandı.

Hasat döneminin ekim ayının ikinci haftasına kadar devam ettiğini belirten Şahin, Türkiye'nin pul biber ihtiyacının önemli bir kısmının İslahiye ilçesinden karşılandığını ve bunun her anlamda kendilerine katkı sağladığını söyledi.

“Kırmızı pul biber üretiminin önemli kısmını biz yapıyoruz”

Biberin tarlada üretilmesinden sofralara pul biber olarak gelinceye kadar bin bir emek verildiğini ifade eden Şahin, “Yetiştirilen ürünler pul biber olarak değerlendirilir. Bir takım işlemlerden geçirildikten sonra piyasaya arz edilir. İslahiye’de, biber acısıyla üzüm de tatlısıyla tadı aroması ve kendine has kokusuyla bambaşkadır.  Burada yetiştirilen biberler farklı işlemlerden geçirildikten sonra fabrikalarda işlenir ve daha sonra pul biber olarak paketlenip hem iç piyasaya sunulur, hem de ihracat edilir. Ortadoğu ülkeleri ile Avrupa ülkelerine birçok yere ihraç edilir.” şeklinde konuştu.

“Biberden başka geçim kaynağımız yoktur”

Tek geçim kaynaklarının biber olduğunu belirten Ortaklı Köyü muhtarı Mehmet Ölmez de şunları dile getirdi,

“Bu bölgede biber ekiyoruz, geçimimizi bununla sağlıyoruz. Burası İslahiye Ovasıdır. Bizim biberden başka geçim kaynağımız yoktur. Hayvancılık yapan da var ama çoğunluk biber işiyle uğraşıyor. Geçimimizi sağlıyoruz ama, maliyetlerimiz çok yüksek. Mazot fiyatı aldı başını gidiyor. Gübre ve ilaç fiyatları da çok yükseldi, maliyetlerimiz yüksek. Bu sene bize bir kaç kuruş kalır dedik ama o da olmadı. Çünkü şu an biber ucuza gidiyor. Gübre ve mazot parasını ancak çıkarıyoruz. Maliyetler yüksek olduğundan dolayı kazanç elde edemiyoruz. 

Biberlerin işlenme sürecini de anlatan Ölmez, tarlalarda hasat edilen biberin birçok işlemden geçtiğini ve pul biber olarak satışa sunulduğunu belirtti. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)