"Azezi üzümü"nün hasadı başladı
Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesinde pestil, çekçek ve pekmez yapımında kullanılan azezi üzümünün hasadına başlandı.
Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesine bağlı Ovacık (Hasenik) Mahallesi'nde bölgeye has yetişen azezi üzümünün hasadına başlandı. Başta pestil (bastık), kesme (çekçek), cevizli sucuk ve pekmez yapımında kullanılan azezi üzümü, kendine has tadıyla bölgenin en güzel üzümlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Yaklaşık 200 haneli Ovacık Mahallesi'nde, halkın en önemli geçim kaynağını, üzüm ve fıstık yetiştiriciliği oluşturuyor.
Üzüm bağlarında 12 ay boyunca çalıştıklarını belirten üzüm yetiştiricileri, Eylül ayında başladıkları üzüm hasadı ve bağbozumunun Ekim ayı ortalarına kadar devam ettiğini belirttiler.
Hasadını yaptıkları üzümleri geleneksel yöntemlerle işleyen mahalle sakinleri, üzüm şırasından elde ettikleri ürünleri halkın beğenisine sunuyor.
Mahalle sakinleri, son dönemde üzüm yetiştiriciliğinden maddi olarak gelir elde edemediklerinden dert yanarak, çok yakında üzüm bağlarının yerini fıstık ağaçlarının almasından kaygı duyuyor.
Üzüm hasadı ile ilgili bilgi veren mahalle sakinlerinden Ahmet Şor, üzüm hasadının belli bir dönemi olduğunu belirterek, "Üzüm hasadına başladık. Zaten üzüm hasadının belirli dönemleri var. Üzüm kendine has tadını almaya başladıktan sonra üzümleri topluyoruz. Üzümleri daha sonra belirli işlemlerden geçirdikten sonra kesme (çekçek), pestil (bastık) ve pekmez yaparak halka sunuyoruz." diye konuştu.
Üzüm yetiştiriciliğinin her geçen sene azaldığına değinen Şor, "Bu sene mahsulümüz güzel geldi. Üzüm bağları her geçen gün azalıyor. Fıstıklar yetişince arasında üzümlerin yetişmesi zor oluyor. Genellikle yeni ekilen bahçelerde üzüm oluyor. Fıstığın daha çok getirisi olduğu için üzüm ekimi azalıyor. Yaklaşık 400 adet asma ağacım var. Verim, yağmura ve bakıma göre değişiyor. Bazı seneler getirisi 4 bin ile 6 bin arasında olurken, bazen de öyle oluyor ki hiç üzüm tutmuyor, ağaçlar kuruyor ve gelirimiz bin liraya kadar düşüyor. Yetişmiş 400 ağaçtan 5 ile 6 ton arasında üzüm alabiliyoruz. Burada çok çeşit üzüm türleri var. Mesela şu anda bu bahçe içerisinde aklıma gelen türler; pekmez için kullanılan siyah üzüm, sirke için kullanılan sermelik üzüm, birde halk arasında azezi dediğimiz çeşit var. Bu üzümden çekçek, kesme, pekmez, pestil gibi ürünler yapıyoruz. Üzümlerimizi hiçbir zaman dışarıya satmıyoruz. Üzümleri kendimiz işliyoruz." şeklinde konuştu.
Üzüm yetiştiricisi Mahmut Şikak ise çocukluğundan beri üzüm yetiştiriciliği yaptığını belirterek, "47 yaşındayım. Rahmetli babam ile birlikte çocuk iken bu işe başladım. 20 yıldır tek başıma yapıyorum. 500 asma ağacım var. Aldığımız hasılat, o yılki hava şartlarına bağlıdır. Donu, dolusu, baharı, kışı ve haşeratı var. Bu sabah saat 05.00'te eşim, çocuklarım ve iki çalışanımızla geldik, akşam saat 10.00'a kadar çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Maddi olarak çalışmamızın karşılığını alamıyoruz"
Üzüm yetiştiriciliğinin 12 ay boyunca işçiliği olduğunu belirten Şikak, "Ürün olarak kesme (çekçek), pestil (bastık), badem ve ceviz içinden sucuk, kara ve gün pekmezi yapıyoruz. Maddi olarak çalışmamızın karşılığını alamıyoruz. Bağın budamasından harmanına kadar 12 ay boyunca çalışıyoruz. 15 günde bir ilaçlama yapıyoruz. Bellemesi ve budaması var. Yıl boyunca işçilik var. Emeğimizin karşılığını alabilmemiz için Batı'daki gibi kooperatifler olması lazım. Bazı köylerde 100 tane kiraz ağacı var, kiraz festivali düzenliyorlar. Şıramız ve yemişimizin namı İstanbul'daki Mısır Çarşısı'na kadar ulaşmıştır. Bizim şıralık üzümler ayrı, pekmezlik üzümler ayrıdır. Her üzümün kullanım yeri ayrıdır. Şıralık üzümler kendi arasında ikiye ayrılır. Pekmeze ve pestile iyi gelenler var. Kuru üzüm için ayrı üzümler vardır. Şıra için en iyi üzüm azezi üzümüdür. Sarı kabarcık üzümü pekmez için en iyisidir." diye konuştu. (Abdurahman Uğurlu/Ramazan Şefkatli-İLKHA)