Kabine toplantısı sonrası Kalın'dan açıklama!
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Münbiç'tekine benzer bir oyalama, bir dikkat dağıtıma, bir hedef saptırma türü yola başvurulmasına tabii ki müsaade etmeyiz." dedi.
Ankara (AA) - Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın toplantıda yaptığı takdim konuşmasında, Türkiye'deki genel siyasi durum, bölgedeki güvenlik durumu, iç, ekonomik ve siyasi tabloda atılacak adımlarla ilgili değerlendirmelerinin olduğunu aktardı.
Erdoğan'ın, Fırat'ın doğusunda yaşanan gelişmeleri yakından takip etmeyi sürdüreceklerini dile getirdiğini anlatan Kalın, İdlip'teki gelişmeleri bütün birimlerin yakın bir şekilde izlemeye devam ettiklerini söyledi.
Kalın, İdlip'te çok önemli bir görev icra ettiklerini belirterek, pazartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Ankara'da düzenlenecek Üçlü Zirve'de bu konuların ele alınacağını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın da "180 gün" olarak dilimler halinde planlanan icraat programıyla ilgili bir sunumu olduğunu aktaran Kalın, konulan hedeflere yüzde 95'ler civarında ulaşıldığını açıkladı. Kalın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin rasyonel, vatandaş odaklı ve etkin bir yönetim modelini esas aldığını, yeni sistemin bir yıllık değerlendirmesi kapsamında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'ın sevk ve idaresinde bir çalışma yapıldığını hatırlattı. Bununla ilgili çalışmalar tamamlandığında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a arz edileceğini dile getiren Kalın, "Bu bir yıllık yeni sistemde hangi alanlarda başarılı olduk, hangi alanlarda yeni adımların atılması gerekiyor? Bununla ilgili değerlendirmelerini yapacak. İstişareye önem veren bir lider olarak Cumhurbaşkanımız, bu konuda da vatandaşlarımızın, ilgili kurumların, üniversitelerin, STK'lerin görüşlerini alıp, değerlendirip, bundan sonra yolumuza nasıl devam edeceğimizle ilgili kararlarını vereceklerdir." diye konuştu.
"Terörle mücadele kararlı şekilde devam ediyor"
Toplantıda, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve MİT Başkanlığının, iç ve dış güvenlik konularıyla ilgili sunumlarının da yapıldığını kaydeden Kalın, şöyle devam etti:
"Özellikle güvenlik noktasında terörle mücadele, her yönüyle kararlı bir şekilde devam ediyor. Bizim güvenlik konseptimizin temelinde insanı ve vatanı korumak vardır. Terörü kaynağında kurutmayı hedefleyen tedbirler etkin bir şekilde hayata geçirilmiş bulunuyor. Güvenlik, bütüncül bir yaklaşımı esas alır. Bunu ekonomiden, siyasete, askeri tedbirlerden psikolojik, toplumsal tedbirlere kadar her alana yaydığımız ve bir bütünlük, insicam içinde gerçekleştirdiğimiz zaman neticeye ulaşmamız mümkün olacaktır. Bu manada terörün her türüne karşı, gerek silahla gerek propoganda yoluyla gerek finans yoluyla yapılan mücadele de etkin bir şekilde yürütülüyor. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, polisimiz, jandarmamız, istihbarat teşkilatımız özellikle son yıllarda büyük bir uyum içinde, eş güdüm halinde bu çalışmalarını yürütmekte ve hamdolsun çok ciddi neticeler de almaktayız."
"Terörden tamamen masun bir ülke yoktur dünyada..." yorumunu yapan Kalın, her ülkenin bir güvenlik riskinin her zaman olacağına dikkati çekti.
Kalın, önemli olanın bu güvenlik tedbirlerini kapsamlı bir şekilde hayata geçirmek olduğunu vurgulayarak, "Diyarbakır'da çocukları dağa kaçırılan annelerin, özellikle Hacire Akar annenin başlattığı direniş, o feryat, dalga dalga bütün topluma yayıldı. Bir mahşeri vicdanın ifadesi, sembolü haline geldi. Bugün itibarıyla ailelerin sayısı 20'ye yaklaşmış durumda. Bu cesareti göstermesi, özellikle annelerimizin öne çıkması, büyük önem arz ediyor. Toplumun verdiği destek son derece kıymetli. Terör belasına karşı topyekun mücadelenin önemli bir ayağını da işte bu dayanışma, bu iş birliği oluşturmaktadır." ifadesini kullandı.
Toplumun farklı kesimlerinin farklı zamanlarda bu tür eylemlere ne tür tepkiler verdiğini herkesin bildiğini dile getiren Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlar toplumsal hafızamızda, bireysel hafızamızda kayıtlı olarak bulunuyor ama özellikle bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Bakın yaklaşık 13-14 gündür devam eden bu son derece önemli hadiseye özellikle uluslararası basının ilgisiz kalması son derece dikkat çekici. Türkiye'de başka bir yerde çok daha küçük ölçekte hadiseler meydana geldiğinde bunları büyüten, adeta katlayarak, çarparak, büyüterek haber yapan uluslararası basın kuruluşlarının bu konuda bir tür sessizlik içerisinde, belki kasıtlı bir ihmal içerisinde olması da son derece dikkat çekici ama bu bizim tabii ki bu konudaki kararlılığımızı, duyarlılığımızı, ortak dayanışma ruhumuzu hiçbir şekilde etkilemeyecektir."
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Münbiç'tekine benzer bir oyalama, bir dikkat dağıtıma, bir hedef saptırma türü yola başvurulmasına tabii ki müsaade etmeyiz." dedi.
"Uluslararası toplum İdlib kaynaklı yeni bir göç dalgasının önlenmesini istiyorsa hem siyasi hem insani hem finansal alanlarda üzerine düşen sorumlulukları mutlaka yerine getirmek durumundadır. Aksi halde tek başına Türkiye'nin bu sorumluluğu taşımasını beklemek ne doğrudur ne hakkaniyetlidir ne de adil bir yaklaşım olacaktır." ifadesini kullanan Kalın, şunları söyledi:
"Burada bir gecikme olursa, bir oyalama taktiğine döner, 'güvenli bölge' terör örgütüne, sınırın 10-20-30 kilometre aşağısında yeni bir güvenli bölge oluşturma haline dönüşürse, bu konuda en ufak bir şüphemiz olursa tabii ki Türkiye Cumhuriyeti güvenli bölgeyi fiilen oluşturma imkan ve kabiliyetine sahiptir.
Biz Amerikalıların verdiği bilgilerden hareketle sahanın tamamen güvenli hale geldiğini teyit edemeyiz. Bunu kendi kaynaklarımız üzerinden teyit etmek durumundayız."
Diyarbakır annelerinin başlattığı oturma eylemine ilişkin Kalın, "Bir annenin çocuğunu dağdan indirmek için verdiği mücadeleye şu veya bu gerekçeyle (sanatçıların) uzak durması kabul edilebilir bir şey değil." dedi.
Kalın, "F35 programından vazgeçmiş değiliz, Türkiye'yi o programdan çıkarmak kolay bir şey de değil. Eninde sonunda bu krizin aşılacağına inanıyoruz." ifadesini kullandı.