• DOLAR 32.45
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Elektrik ve doğalgaz fiyatlarına art arda yapılan zamlar vatandaşları mağdur ediyor. Ekonomik krizden etkilenen vatandaşlar, faturalarını da ödemekte zorluk çekiyor. Bir ayda doğalgaza ikinci zammın yapılması vatandaşı kara kara düşündürüyor.

Son iki yılda elektrik ve doğalgaz fiyatlarına yüzde 100’ü aşan oranda zam yapıldığını belirten Makine Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Hüseyin Ovayolu, asgari ücretli olan bir ailenin aylık kira, elektrik, doğalgaz ve su faturalarının maaşının büyük bir kısmına denk geldiğini belirtti.

Doğalgaz ve elektrik fiyatlarına sadece iki ay içerisinde yüzde 30 oranında zam yapılmasının vatandaşı ve sanayicileri olumsuz etkilediğini belirten Ovayolu, elektrik, doğalgaz ve akaryakıt fiyatlarına yapılan zammın silsile şeklinde tüm toplumu etkilediğini söyledi.

Ovayolu, “2017 yılının sonundan 2019 yılının Eylül ayının başına kadar elektriğe gelen zammın oranı yüzde 98 civarında ve aynı zamanda doğalgaz için de yüzde 65 civarında bir zam oranı söz konusu. Elektrik ve doğalgaz zamlarını, hem sanayi hem de vatandaşlar açısından değerlendirmek gerekiyor. Doğalgazın yarısından fazlası sanayi işletmelerinde kullanılmaktadır. Bir de halk açısından değerlendirmek gerekiyor tabi.” dedi.

“Ciddi anlamda bir zam furyası var”

Elektrik ve doğalgaz zamlarının özellikle asgari ücretle çalışan vatandaşlar için çok ciddi anlamda bir yük oluşturduğunu belirten Ovayolu, “Asgari ücretle çalışan vatandaşlarımız almış oldukları bu ücretin büyük bir kısmı elektrik, doğalgaz, kira ve su parasına gitmektedir. Sosyal faaliyetleri ve çocuklarının eğitim giderlerini maalesef tam olarak karşılamıyorlar. Hemen hemen çoğu kişi ya bankalara borçlu ya da aile içerisinde kendi ailelerine borçlanarak bir şekilde hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. Çünkü ciddi anlamda bir zam furyası var.” ifadelerini kullandı.

Asgari ücretle çalışan kişilerin ve memurların maaşlarına yaklaşık yüzde 7-8 oranında zam yapılırken sadece doğalgaza yüzde 64, elektriğe yüzde 98 civarında ve ev kiralarına yüzde 20-25 oranında zam yapıldığını belirten Ovayolu, elektrik ve doğalgaza yapılan zamların vatandaşı mağdur ettiğini ifade etti.

“Elektrik ve doğalgaza yeni zamlar yapılacak”

2018 yılında başlayan ve 2019 yılında süren zamlarla, doğalgaz satış fiyatlarında sübvansiyonun tüm tüketici gruplarında önemli ölçüde azaldığını belirten Ovayolu, şunları söyledi:

“Doğalgaz ile ilgili bizim almış olduğumuz bilgilere göre, Türkiye'nin alış fiyatı yaklaşık 288 dolardır. Bir metreküp doğalgazı 288 dolardan alıyoruz. EPDK tarafından açıklanmış yüzde 12,5 civarında bir gider, Botaş’ın da yüzde 12,5 civarında giderini düşündüğümüzde toplam alış maliyetleri üzerine eklediğimizde yüzde 25 ediyor. Bugünki hesap ile çarptığımızda doğalgazın devlete maliyetinin 2 TL'nin üzerinde olduğunu görüyoruz. Doğalgazda sanayi tesislerine ayrı fiyatlandırma, vatandaşlara ayrı bir fiyatlandırma var. Devlet almış olduğu doğalgazı sübvansiyon fiyatla vatandaşa sunuyor. Eğer bu durum çözülmezse, elektrik ve doğalgaz zamlarının devam edeceğini şimdiden söyleyebiliriz.”

Yapılan zamları eleştiren Ovayolu, enerjide sürdürülebilir bir durum olmadığı için önümüzdeki günlerde doğalgaz ve elektriğe yeni zamların kaçınılmaz olacağını belirtti.

“Bu kış vatandaş için zor geçecek”

Son üç aydır yapılan elektrik ve doğalgaz zamlarının rutine bağlandığını ve halkı da çok zor durumda bıraktığını söyleyen Ovayolu, bu kışın zor geçeceğini ve faturaların cep yakacağını belirterek, “Şimdi kış geliyor, vatandaşın en büyük gideri ısınma gideri olacak. Bu kış vatandaş için zor geçecek gibi gözüküyor. İnşallah bundan sonraki süreçte yeni zamlar gelmez. Devletin yapılan zamların önüne geçmesi lazım.” şeklinde konuştu.

Elektrik ve doğalgaz zamlarının sanayicileri de olumsuz etkilediğini belirten Ovayolu, elektrikte dışa bağımlılığın alternatif ve yenilenebilir enerji kaynakları ile ortadan kaldırılabileceğini söyledi.

Türkiye’de enerjide dışa bağımlılığın hem sanayiciyi hem de vatandaşları olumsuz etkilediğini ifade eden Ovayolu, sanayicilerin işletmelerde kullandıkları elektrik ve doğalgazı makinalarda ve üretimde kullandıkları için bundan tasarruf yapma şanslarının olmadığını, ancak kullandıkları ekipmanları enerji verimliliği açısından değerlendirme imkânları olduğunu belirtti.

GES Projelerinin dağlık arazilere değil, fabrikalara kurulması gerektiğini belirten Ovayolu, sanayicilerin dağlık arazilerde ya da kente uzak alanlarda güneş enerji panelleri kurmaları yerine “Yerinde üretim, özünde tüketim” anlayışıyla sanayicilerin kendi enerji ihtiyaçlarını karşılayacakları “GES Projeleri”ni desteklemeleri gerektiğini belirterek, önümüzdeki süreçte enerji maliyetlerinin sanayicinin ana maliyeti olacağına dikkat çekti.

“GES Projelerine geçiş yapılmalı”

Ovayolu, photovoltaik hücrelerin Türkiye'de üretilmesi ve bu teknolojinin de geliştirilmesi için devlet destekli yatırımların acilen yapılması gerektiğini belirterek, “Bu son derece önemlidir. Bu sadece bizim çatılarımıza GES uygulamamız değil aynı zamanda bu teknolojiyi minimum maliyetlerle ve maksimum verimle uygulamaya geçirmemiz gerekiyor. Bunun için tüm dünyada kullanılan bu teknolojiye geçmemiz gerekiyor. Bunu üreten ülkeler var. Maliyetlerin azalması ile sanayicilerimizin rekabet gücü artacaktır. Almanya, İtalya ve Fransa gibi ülkelerde GES Projelerine geçişler yapılıyor. Bizim sanayicilerimiz de bu ülkelerle rekabet etmek istiyorlarsa enerji maliyetlerine dikkat etmek zorundalar. Ülkemizin rekabet gücünün korunması için GES Projelerine geçiş yapılmalı.” diye konuştu.

“Elektrik ve doğalgaz fiyatlarından daha fazla etkileneceğiz”

Enerji fiyatlarından etkilenilmemesi için katma değeri yüksek ürünlerin mutlaka üretilmesi gerektiğini belirten Ovayolu, “Çünkü katma değeri yüksek ürünlerde enerji maliyetlerimiz daha az yer tutacaktır. Daha az yer tuttuğu zaman rekabet gücümüz de daha fazla olacaktır. Katma değeri yüksek teknolojik ürünlerin üretilmesi için devletin çok ciddi destekler vermesi lazım. Artık sanayicilerimizin de klasik üretim yöntemlerinden ve klasik ürünlerden vaz geçmesi gerekiyor. Eğer üretmezsek önümüzdeki süreçte elektrik ve doğalgaz fiyatlarından daha fazla etkileneceğiz.” uyarısında bulundu.

Akdeniz'deki doğalgaz arama çalışmalarının da ivedi bir şekilde devam etmesi gerektiğini vurgulayan Ovayolu, doğalgaz arama çalışmalarının enerjide dışa bağımlılığı azaltması anlamında da çok önemli olduğunu söyledi.

Konut ve kamu binalarında son dönemde merkezi sistemden uzaklaşıldığını belirten Ovayolu, merkezi sistemden uzaklaşılması ve bireysel ısınma sisteminin seçilmesinin enerji verimliliği açısından doğru olmadığını belirtti.

“Zamlar devam ettikçe halkımız bu yükün altında ezilecektir”

Ekonomik açıdan sıkıntılı günlerden geçtiğimiz bugünlerde doğalgaz ve elektrikte KDV başta olmak üzere, diğer vergilerde indirim yapılması ve yok sayılması gerektiğini vurgulayan Ovayolu, doğalgaz sözleşmelerinin de yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtip şunları kaydetti,

“Türkiye'nin dört tarafından doğalgaz girişinin olduğunu ve Avrupa'da doğalgazın daha ucuz olduğunu düşünürsek, ülke olarak doğalgaz kaynaklarına bizim çok daha yakın olduğumuzu belirtmek isterim. Avrupa, doğalgaz kaynaklarına daha uzak olduğu halde Avrupa’da doğalgaz daha ucuz ama bizde ise daha pahalı. Doğalgaz alım sözleşmelerinin ivedi bir şekilde gözden geçirilmesi gerekiyor. Bu ülkelerle tekrar masaya oturulup, yeniden fiyat değerlendirilmesi yapılabilir. Bu anlamda baktığımız zaman önümüzdeki kışın hem sanayicimiz açısından hem halkımız açısından zor ve sıkıntılı geçeceğini düşünüyorum. Elektrik, doğalgaz ve akaryakıt fiyatları silsile şeklinde tüm toplumu etkiliyor ve sadece bir sektörü değil tüm sektörleri etkiliyor. Bu zamlar devam ettikçe halkımız ciddi anlamda bu yükün altında ezilecektir. Bu durum, başka sosyal sıkıntılara da yol açabilir. Bunun için de acilen önlemlerin alınması gerektiğini düşünüyorum.” dedi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)







Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız