"İslam ülkeleri Keşmir halkının sesine ses olmalı"
Mazlum Keşmir Halkıyla Dayanışma Girişimi düzenlediği basın açıklamasında, İslam ülkelerinin Keşmir halkını desteklemesi, bölgede çözüme dair daha etkin bir politika izlemesi gerektiğini vurguladı.
Hindistan zulmü ve işgali altındaki Keşmirli Müslümanlara destek vermek amacıyla 'Mazlum Keşmir Halkıyla Dayanışma Girişimi' tarafından Ankara Ulus basın açıklaması düzenlendi.
Eylemde hem İngilizce ve hem de Türkçe basın açıklamaları okundu.
İlk önce Hasan Muhsin Telek tarafından 'Free Free Kashmir' sloganları eşliğinde İngilizce basın açıklaması okundu.
'Keşmir Halkı Yalnız Değildir', 'Müslüman Uyuma Keşmir'e Sahip Çık', 'Keşmir'e Selam Direnişe Devam', 'Ankara'dan Keşmir'e Direnişe Bin Selam', 'İşgalci Hindistan Keşmir'den Defol', 'Kahrolsun ABD-Kahrolsun Hindistan', 'İbrahim Zakzaki Yalnız Değildir', 'Kahrolsun İsrail' sloganlarının atıldığı eylemde Türkçe basın açıklamasını İmam Çelik okudu.
Keşmir'in; Pakistan, Hindistan ve Çin arasında Güney Asya’da yer alan, halkının çoğunluğu Müslüman olan bir bölge olduğunu belirten Çelik, Keşmir'in ayrıca Birleşmiş Milletlerin "Çözülmemiş Sorunlar" listesinde olduğunu belirtti.
Bugün Keşmir topraklarının büyük bir kısmının Hindistan işgali altında olduğunu ifade eden Çelik, son günlerde yaşanan sıcak gelişmelerle Keşmir’de insani bir krizin yakın olduğunu söyledi.
Çelik, "Öte yandan Dünyanın en gerilimli sınır hattına sahip olan Pakistan ve Hindistan arasında cereyan eden Keşmir merkezli çatışmalar siyonist işgalci israilin iştahını kabartıyor. Filistin’deki işgal projelerini aktardığı Hindistan’a bir yandan da devasa silah satışları yapan israil, Keşmir’de yeni bir savaşın fitilini ateşliyor. İki işgal rejiminin şer ittifakında ortak hedefin yine Müslümanlar olması dikkat çekiyor.
Ayrıca Hindistan, ülkesindeki zalim Buhari yönetiminin işkence ve saldırıları sonucu yaralanarak tedavi amacıyla geçtiğimiz haftalarda Yeni Delhi’ye gelen Nijerya İslami Hareketi lideri Şeyh İbrahim Zekzeki ve eşini Büyük Şeytan Amerika’nın emriyle öldürmek istemiş bunun üzerine Şeyh Zekzeki ve eşi Nijerya’ya geri dönmek zorunda kalmışlardı.
Bu vesileyle zalim Nijerya yönetimini Şeyh İbrahim Zekzeki’yi ve eşini bir an önce serbest bırakması ve tedavi sürecini yurt dışında başlatması konusunda uyarıyoruz." dedi.
"Keşmir’in geleceğine ve statüsüne Keşmir halkı karar vermelidir"
Keşmir krizinde, Hindistan’ın, Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan anayasanın 370'inci maddesini iptal etmesi ve bölgenin özel statüsünü ortadan kaldırmasının bardağı taşıran son gelişme olduğunu dile getiren Çelik, şunları söyledi:
Hindistan'ın tek taraflı olarak, Cammu Keşmir'in kendi anayasasına sahip olmak, savunma, iletişim ve dış ilişkiler dışındaki tüm meselelerde karar almak gibi birçok ayrıcalığını sona erdirmesi, işgalini kalıcı bir duruma dönüştürme hamlesidir.
Bu niyet ve bu doğrultuda atılan adımlar hem kabul edilemez hem de Keşmir sorununu asla çözmez.
Keşmir sorununun çözümü için öncelikle Keşmir halkı bir nesne olarak görülmemelidir.
Keşmir’in geleceğine ve statüsüne Keşmir halkı karar vermelidir.
Birleşmiş Milletlerin aldığı kararlar gereği plebisit yapılmalı, sandıktan çıkan sonucu bölge ülkeleri ve küresel güçler kabul etmelidir.
Keşmir sorununun bölgede birden çok ülkenin içinde yer alacağı büyük bir savaşa dönüşme ihtimali göz ardı edilmemelidir.
Her durumda başta Hindistan ve Pakistan olmak üzere taraflar arasında diyalog kanalları açık tutulmalı, nükleer ya da konvansiyonel her türlü savaştan kaçınılmalıdır.
Hindistan, Keşmir halkına rağmen bölgede asker bulundurma tutumundan vazgeçmelidir. Hindistan bölgedeki tüm askerlerini ve para milis güçlerini geri çekmelidir.
Aynı şekilde işgalci Hindistan yönetimi Keşmir halkına karşı kullandığı orantısız şiddete son vermelidir.
Halkın insanî hak talepleri karşısında güvenlik güçlerinin hukuksuz uygulamalarına fırsat vermemelidir.
Hindistan, aynen gasıp israil gibi Keşmir’deki demografik yapıyı lehine çevirme girişimlerinden vazgeçmelidir.
ABD başta olmak üzere küresel güçler, Keşmir’de meydana gelebilecek çatışma ve gerilimler üzerinden çıkar hesapları yapmayı bırakmalıdır.
"İslam ülkeleri ve İslam İşbirliği Teşkilatı Keşmir halkının sesine ses olmalı"
Türkiye hükümeti, Islam ülkeleri ve Islam İşbirliği Teşkilatı Keşmir halkının sesine ses olmalı, Keşmir halkıyla dayanışma imkânlarını artırmalı, bölgede çözüme dair daha etkin bir politika izlemelidir.
Keşmir halkının hak ve adalet taleplerinin ve bu yöndeki gösterilerinin Hindistan ya da başka aktörler tarafından terör faaliyeti olarak gösterilmesine engel olunmalıdır.
Camilerin ve mescitlerin Hindistan tarafından terör yuvaları olarak, toplu ibadetlerin terör eylemi olarak lanse edilmesinin önüne geçilmelidir." (İLKHA)