Kur'an Nesli Platformu Batman Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen ve çok sayıda yazar, araştırmacı, ilahiyatçı, akademisyen, eğitimci ve âlimin katıldığı “Hayat Namazla Güzedir” çalıştayının birinci oturumu sona erdi.

Moderatörlüğünü Mehmet Emin Gülsever’in yaptığı günün birinci oturumunda son olarak İlahiyatçı-Yazar Mehmed Göktaş, “Bir Tebliğ Aracı Olarak Namaz” konulu konuşma yaptı.

Namaza gerçek manada iman edilmesi gerektiğini belirten Göktaş, namazı çocuklarımıza ve topluma yönelik bir davet aracı olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Saadet asrında münafıkların bile namazı terk etmediğini söyleyen Göktaş, namaz kılmayanın deli olması gerektiğini ifade etti.

"Asrısaadette bırakın Müslümanları münafıkların içinde bile namazı terk edeni göremezsin"

Namaza öncelikle ciddi şekilde iman edilmesi gerektiğini belirten Göktaş, "Gerek dışımızdakilere davet vesilesi, gerekse etrafımıza, çocuğumuza davet vesilesi olarak bakmalıyız. Belki etik olmayacak ama namazdan tam randıman alabilmemiz lazımdır. Pahalı bir tezgâhımız var ama çok basit işler için kullanıyoruz. O makinenin çok hüneri varsa ful kapasite çalıştıramıyorsak yazıktır. Namaza bu gözle bakıyorum. Yüce Rabbimiz 'Ben cinleri ve insanları bana kulluk etsinler diye yarattım' diye buyuruyor. Bütün peygamberler kavimlerini Allah’a ibadete çağırmıştır. Peki, ibadet namaz mı? Evet namazdır. Ötekileri küçük görmüyoruz ama ibadet namazdır. Ötekilerin şartı vardır. Senede bir, ömürde bir olanlar var. Hac ömürde bir, zekât ve oruç yılda birdir. Hastaysanız bazı şeylerden muaf olursunuz. Yol emniyeti olmazsa Hac’dan muaf olursunuz. Zekât için belli bir miktar ve süre vardır. Peki ya namaz böyle midir? Asrısaadette bırakın Müslümanları münafıkların içinde bile namazı terk edeni göremezsin. Muhteremler namazı terk etmek için ya ölü, ya deli olacaksınız. Önce bunu kendimizin kavraması lazımdır." dedi.

"Ya Allah’ın huzurunda diz kıracaksınız ya da başkasının"

Allah'a seçe etmeyenin başkasına edeceğini vurgulayan Göktaş, "Bükülen bir bele sahipseniz, kırılan bir diziniz varsa eğer Âlemlerin Rabbi uğrunda değilse o dizi, o beli başkasının önünde kırarsınız. Ya Allah’ın huzurunda diz kıracaksınız ya da başkasının. Siz zayıfsınız, siz muhtaçsınız. Mutlaka birine secde edeceksiniz. Eğer bu Allah değilse muhakkak başkasıdır. Allah'a secde, rüku etmeyen mutlaka başkasına, bir makama, bir kadının, paranın, alkışın önünde secde halindedirler, rüku ve kıyam halindedirler. Bunu kavramamız icap eder. Biz öyle bir namaz kılmalıyız ki bizi seyreden biri Allah’u Teâlâ’yı fark etmelidir. Allah’u Teâlâ’yı görmelidir. Eğer birisi Allah’ı görüyor gibi ibadet ediyorsa onu seyreden adam da onun gibidir. Onun yaşadıklarını yaşar." diye konuştu.

"Tesettüre mükemmel bürünen kızlar Allah’ı hatırlatıyor"

Namaz ibadetinin hem bu dünya hem de ahirette kurtuluşa vesile olacağını söyleyen Göktaş şunları söyledi: "Tesettüre mükemmel bürünen kızlarımızın insanlara Allah’ı hatırlattığını görüyorum. Ezan, Kâbe, minareler ne kadar Allah’ı hatırlatıyorsa, namazını ciddi kılanlar sadece namaz kılarken değil namazın dışında bile Allah’a kulluk eden biriyseniz insanlara Allah’ı hatırlatırsınız. Allah’u Teala bütün insanlara Muhammed ümmetini anlatıyor. Rükû eden, secde eden insanları Rabbimiz yüzyıllar öncesinden anlatıyor. Davetçilik zordur ama Rabbimiz bize kolaylaştırıyor. Seminere gerek kalmadan yolda giderken pırıl pırıl birini görünce aklımıza tevbe istiğfar geliyor. Biz güzel bir namaz kılarsak bu bizi kıyamet günü dehşetten kurtaracağı gibi bu dünyada da bize fazladan öylesine getirisi olacak."

"Bir insanın Allah’tan başkasının önünde eğiliyorsa orada cinayet vardır"

Allah'ı görüyor gibi namaza durmak gerektiğini belirten Göktaş, "Elbette namazda kıyam Allah’tan başkasına yapılamaz. Şu anda bu adam Allah’ı görüyor gibi huzurda. Bu adam Allah’la baş başa. Bunu yapmalıyız. Öyle bir kıyamımız olacak ki bir Allah var ve bu adam o Allah’ın huzurunda. Bir insanın Allah’tan başkasının önünde eğiliyorsa orada cinayet vardır. Onun için namaz başlı başına davetin ta kendisidir. Kardeşlerim 'Hayat namazla güzeldir' demişler. Ben olsaydım 'Hayat namazla hayattır' yazardım. Biz insanları davet ediyoruz. Davet Allah’adır. Bizim bu görevimiz bazen yazarak çizerek, konuşarak olur. Ama Rabbimiz bize başka bir kolaylık vermiştir; 'Ehline namazı emret' senden vebal kaçamaz. Öncelikle sen bil. Biz namazın ne olduğunu bilelim Allah’u Teâlâ bize yardım eder." ifadelerini kullandı.(Mehmet Fatih Akgül, Mehmet Sait Çelik-İLKHA)