Peygamber Sevdalıları Vakfı'ndan "Hicri Yılbaşı" mesajı
Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından hicri yılbaşı münasebetiyle yayımlanan mesajda Peygamber Efendimizin hicretinin insanlık tarihinin seyrini değiştirdiği ifade edildi.
Peygamber Sevdalıları Vakfı Genel Merkezi, Peygamber Efendimizin Mekke'den Medine'ye hicretinin 1440. yıldönümü münasebetiyle bir mesaj yayımladı.
"Onlar sırf 'Rabbimiz Allah'tır.' dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir." (Hac -40)
"Onlar ki hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar, öldürüldüler. And olsun ki ben onların kötülüklerini örteceğim ve altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım." (Al-i İmran 195)
Ayetleri ile başlanan mesajda hicretin Müslümanlar açısından önemine değinildi. Hicretin tarih boyunca peygamberlerin ve muvahhidlerin yaşadığı nebevi merhalelerden biri olduğu belirtilerek, "Kur'an-ı Kerim'de Allah (Azze ve Celle), hicretle ilgili 30'dan fazla ayet indirmiş, müminlere hicret etmeleri karşılığında verdiği mükâfatları zikretmiştir. İslam âlemi için büyük bir öneme sahip olan hicri yılbaşı, bu yıl 31 Ağustos Cumartesi gününe denk gelmektedir. 1440. yılını geride bırakacağımız bu tarihi yolculuk, genelde tüm insanlık için özelde de Müslümanlar için bir dönüm noktası, bir milat olmuştur." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada hicretin insanlık tarihinin seyrini değiştirdiğine vurgu yapılarak, "Âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed'in (Aleyhi Salât-u Vesselam) Mekke'den Medine'ye yaptığı bu tarihi ve tevhidi yolculuk, insanlık tarihinin seyrini değiştirmiştir. Böyle bir yolculuk; İslam âlemi için tarihin başlangıç noktası kabul edilmiş, İslam medeniyetinin temellerinin atıldığı bu kutlu yolculuk; beraberinde insanlara kurtuluşu, Asr-ı Saadeti getirmiştir." denildi.
Açıklamanın devamında hicret ile ilgili şu ifadeler kullanıldı: Hicret, bir kaçış değil; İslam davasında nebevi bir merhale, bir aşamadır. Hicret; İslam'ın, coğrafi bir sınıra mahkûm edilemeyecek kadar büyük bir din olduğunun göstergesidir. Hicret; İslam'ı yaşamanın mümkün olmadığı bir beldeden, İslam'ı yaşamanın mümkün olduğu bir beldeye yol almak demektir. Hicret, insanlığın kurtuluşu için her türlü bedeli göze alarak karşılıksız iyilik yapma düsturu ile hareket eden iyilik elçilerinin kendilerini insanlığa adamalarıdır. Hicret, insanlığın fıtratına dönüş davetidir. Zira İslam gelmeden önce zulüm ve adaletsizlik had safhadaydı. Gönüllere yerleşen İslam, adaletle hareket eden bir yönetim anlayışını sunarak insanlığın iliklerine kadar hissettiği bu zulüm dönemini sona erdirmiştir. Hicret, kardeşliktir. Müslüman Müslümanın kardeşidir. Öyle bir kardeşlik ki daha önce birbirlerini hiç tanımayan insanlar İslam kardeşliği ile yeniden hayat buldular. Müslümanlar bu kardeşlik nimeti için Yüce Allah'a (Celle Celaluhu) ne kadar hamd etseler azdır. Bizleri bir arada tutacak yegâne güç ve kurtuluş reçetesi İslam kardeşliğidir." İfadeleri kullanıldı.
Açıklamanın sonunda şu temennilerde bulunuldu:
"Böyle tarihi ve kutlu bir olayın getirdiği güzellikleri yâd ederek bu hicri yılbaşının da Müslümanlar arasında vahdet, kardeşlik ve uyanışa; zulüm altındaki kardeşlerimize kurtuluş ve zafer getirmesine ve İslam ümmeti için hayırlarla dolu bir başlangıca vesile olmasını Allah'tan tüm içtenliğimizle niyaz ederiz." (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)