Sınavların bizim için belki en önemli yararı, bize zamanı yönetme becerisi kazandırmasıdır.

Sınav, bizim için başlı başına bir zaman kullanma yarışıdır.

Zaman kullanma yarışı ne kadar önemli diyorsanız bizim öğrencilerimizden birinin başından geçen şu hikayeyi dikkatlice okuyun:

“Öğrencimiz, üniversite sınavında Türkiye derecesi yapacak umuduyla dershaneye ücretsiz alınmıştı. Yıl boyunca girdiği deneme sınavlarda bu umudu hep haklı çıkarmış. Günü gelince sınava girmiş. Matematiği hiç takılmadan çözmüş. fen sorularına başlamış ve bir fizik sorusunda takılıp kalmış. Şu yolu denemiş olmamış, o yolu denemiş olmamış. Bilgilerini yoklamış. Değişik formüllere başvurmuş, nihayetinde bir yolunu bulup soruyu çözmüş, bir sonraki soruya geçeyim derken öğretmen seslenmiş: ‘Arkadaşlar, sınavın bitmesine 30 dk. var. Lütfen bir sonraki uyarıyı duyduğunuzda kalemlerinizi bırakınız.’ Saat dolmak üzere ve öğrencimiz hâlâ yolun yarısında bile değil, söz konusu soruyla yaklaşık bir buçuk saat uğraşmış. Yaklaşık doksan soruya ayırması gereken zamanı bir soruya vererek kendisine haksızlık yapmış. O andan sonra da canı sıkılmış ve ancak birkaç soru çözebilmiş.”

Yazık… Sınavda önemli olan, bilmek değil, bilgiyi verilen süre içinde kullanabilmektir.  Bir koşu düşünün, hepimiz belirlenen hedefe ulaşabiliriz ama aramızdan sadece en kısa sürede hedefe ulaşan şampiyon ilan ediliyor.

Matematik sorularını size verseler getirip mahalle bakkalına verseniz akşama kadar hepsini doğru çözer. Oysa bizden istenen o soruları 25 dakikada çözmemizdir.

Ne yapalım?

1. Sınava saatsiz gitmeyelim. Zamanımızın sınırsız olmadığını ancak yetersiz de olmadığının bilinciyle hareket edelim. Kotlamaları, öğretmenlerin izin verdiği andan itibaren, sınav süremiz başlamadan yapalım.

2. Bilmekte güçlük çektiğimiz soruları sonraya ertelemeyi bilelim.

3. Hiç bilmediğimiz bir soruya on dakika ayırmaktansa az çok bildiğimiz on soruya birer dakika ayırmamız daha kârlıdır.

4. Kolay soruları, üçüncü dördüncü kez okumamız lehimizde değil çünkü çok okumak bizi ayrıntılara götürür. Ayrıntılarla uğraşmak hem zaman alır hem bizi cevaptan uzaklaştırır.

5.  Emin olduğumuz kısa yolları kullanmaktan çekinmeyelim. Aynı cevaba götürecek birden çok formülü kullanmanın bir anlamı yoktur. Cevabımızdan kuşkulanıyorsak bunu bütün soruları cevapladıktan sonra gözden geçirme esnasında yapabiliriz. 

6. Israrla okuduğumuz hâlde soru kökünü anlamıyorsak ya bizde bir sorun vardır ya da soruda. Ya soru yanlıştır ya konuyla ilgili bilgimiz o soruyu çözmeye yeterli değildir. Her ikisi de söz konusu soruyu en sonda oluşan boşluğa bırakmayı gerektirir.

7. Aşırı bir yorgunluk duyuyorsak birkaç dakika ara vermeyi bilelim. Dinlenerek kaybettiğimiz vakti, çözüm sırasında fazlasıyla kazanırız.

8. Sınavın son aşamasında hakkında bilgimizin olmadığı birkaç soruyla zaman öldürmektense bütün cevaplarımızı hızlıca gözden geçirmeye zaman ayıralım.

9. Heyecanlanmaktan korkmayalım. Herkes, sınavda heyecanlanır, önemli olan heyecanınızı abartamamanızdır. Siz, bildiğiniz sorudan başlayan heyecan önce tatlı bir duyguya dönüşür, sonra geldiği gibi geçer.

Allah(cc) yardımcınız olsun…