• DOLAR 34.655
  • EURO 36.359
  • ALTIN 2929.26
  • ...
İngiltere'de Kraliçe’den Boris Johnson'ın 'parlamentoyu askıya alma' talebine onay
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Parlamento, eski başbakan Theresa May'in 2016 yılının Temmuz ayında başbakan seçilmesinden bu yana çalışmalarına olağan dışı bir ara vermedi. Her yıl yeni yasama yılının başlaması öncesinde normal bir uygulama olarak yapılan ‘askıya alma işlemi' bu kez, Brexit'le ilgili muhalefetin çalışmalarını bilerek baltalama isteği olarak yorumlanıyor.

Amerika'nın Sesi'ne göre İngiliz Avam Kamarası Başkanı John Bercow, “Nasıl göstermeye çalışırlarsa çalışsınlar parlamentoyu askıya almak, Brexit'in parlamentoda tartışılmasını önlemek ve parlamentonun ülkenin geleceğine yön verme görevini engellemek demektir" dedi. Bercow, Brexit sürecini kastederek "Ulusumuzun tarihindeki en zor dönemlerden birinde parlamentonun sözünü söylemesi hayati öneme sahip. parlamentoyu askıya almak demokrasiye hakaret olur" sözleriyle hükümetin kararını sert eleştirdi.

"İNGİLİZ USULÜ DARBE"

Karara itiraz eden çevreler, parlamentonun ülke tarihine ilişkin böylesi bir dönüm noktasında etkisiz bırakılmasını kabul etmeyeceklerini belirtti. Ana muhalefet lideri Jeremy Corbyn, “Bu, demokrasiye yönelik bir tehdit” derken, hükümeti pervasızlıkla suçladı. “Başbakan planlarına güveniyorsa o halde erken seçime giderek halkın onayını almayı deneseydi” diyen Corbyn, ayrıca Kraliçe'den randevu talebinde bulundu. İşçi Partisi'nin önde gelen isimlerinden John Mc Donnall, kararı “İngiliz usulü darbe” olarak niteledi.

FACEBOOK'TA "JOHNSON'I DURDURUN" HAREKETİ

Sosyal medya bu habere ilişkin paylaşımlarla çalkalanırken, Facebook'ta ‘Johnson'ı Durdurun' hareketi başlatıldı ve parlamento meydanında protesto eylemi için halka çağrı yapıldı. Çağrının ardından meydana gelen protestocular burada eylem yaptı ve karara tepki gösterdi. Parlamentonun resmi web sitesinde açılan imza kampanyası da yoğun ilgi görürken, Twitter'da “darbeyi durdurun” ve “genel grev” başlıkları paylaşım rekoru kırdı.

AB'DEN AÇIKLAMA YOK

AB tarafından henüz resmi açıklama gelmedi. AB içerisinde konuyu İngiltere'nin iç meselesi olarak görme eğiliminin ağır bastığı, ayrıca bu hamlenin AB'nin mevcut duruşunda bir değişikliğe neden olmayacağı yorumları yapılıyor.

Ancak AB'nin Brexit koordinatörlerinden Guy Verhofstad Twitter hesabında, Johnson'ın parlamentoyu askıya alma haberini de linkleyerek, “'Kontrolu ele almak' hiç bu kadar tekinsiz biçimde olmamıştı. Bir milletvekili olarak seslerini duyurmak için savaş verenlerden yanayım. Tartışmanın önünü böylesi önemli bir yol ayrımında kesmek, AB ve İngiltere arasında muhtemelen gelecekte de sağlıklı bir ilişki kurulmasının önünü kesecektir” diye yazdı.

NORMAL TARİHE GÖRE 3 EYLÜL'DE AÇILMASI GEREKİYOR

İngiltere'de parlamento şu an tatilde. Normal takvime göre Eylül'ün 3'ünde açılması ve görevine devam etmesi bekleniyordu. Şimdi Kraliçe'nin de onayıyla 9 Eylül'de askıya alınacak. Yeniden göreve başlamasıysa 14 Ekim'de Kraliçe'nin konuşmasıyla olacak.

31 Ekim İngiltere'nin AB'den resmen ayrılık tarihi. Şimdi merak edilen soru, parlamenterlerin bir şekilde yolunu bulup Boris Johnson'ın “her ne şekilde olursa olsun ayrılma” planının önünü kesip kesemeyeceği. Ancak bunun için önlerinde çok kısıtlı bir zaman var.

Bu arada Guardian gazetesinde yer alan bir siyasi yoruma göre Johnson, Brexit'i gerçekleştirmeye çok istekli gibi görünüp İngiliz sağının oylarını blok olarak partisine devşirmeye çalışıyor. Kamu Politikaları Araştırma Enstitüsü Direktörü Tom Kibasi imzalı yazıda, “Boris Johnson'ın ‘parlamentoyu askıya alma' eylemi tamamen seçim yatırımı. Muhalefetin hedefini parlamentoyu askıya almakla şaşırtıp ülkeyi Brexit çıkmazında tutan tarafın onlar olduğu gerçeğinin altını, üstelik kendi elleriyle, iyice çizdirmek istiyor.Çünkü muhalifler aslında kalan sürede hala yasa çıkarıp anlaşmasız Brexit'i engelleyecek güce sahip ve bunu kesin yapacaklar ve Brexit'i erteleyebilecekler. Böylece Johnson bu durumda hem Brexit'i çok istediği halde muhalefetin yüzünden başaramamış olmanın mağduru olacak hem de 2016'daki Brexit referandumunun %51'lik dilimi sayesinde bu kez tek başına iktidar olma şansına erişecek” şeklinde değerlendirme yapıldı.

MUHALEFETTEN TEPKİLER

İngiltere'de ana muhalefetteki İşçi Partisinin lideri Jeremy Corbyn, Başbakan Boris Johnson'ın parlamentoyu tatil etme girişimiyle ilgili, "Johnson hükümetinin pervasızlığı karşısında dehşete düştüm. Egemenlikten bahsediyor ama pervasız bir anlaşmasız Brexit planını, milletvekillerinin denetiminden kaçırmak için parlamentoyu tatil etmeye çalışıyor" ifadesini kullandı.

Johnson'ın, milletvekillerinin anlaşmasız Brexit'i önleyecek yasa çıkarmasını engellemek için Kraliçe 2. Elizabeth'ten, İngiliz parlamentosunu 9 Eylül-14 Ekim'de tatil etmesini istemesi büyük tepki çekti.

Ana muhalefet lideri Corbyn, yaptığı yazılı açıklamada, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Johnson hükümetinin pervasızlığı karşısında dehşete düştüm. Egemenlikten bahsediyor ama pervasız bir anlaşmasız Brexit planını, milletvekillerinin denetiminden kaçırmak için parlamentoyu tatil etmeye çalışıyor. Bu bir zorbalıktır ve demokrasimize tehdittir. İşçi Partisi, işte bu nedenle parlamentoda bu pervasız hükümetten hesap sormak ve milletvekillerinin halihazırda reddetmiş olduğu anlaşmasız Brexit felaketini önlemek için parlamentoda çalışıyor."

Corbyn, Johnson'ın kendisine güveni varsa planlarını, genel seçime veya referanduma giderek halk oyuna sunması çağrısında bulundu.

"ANAYASAL ZORBALIK"

Parlamentonun alt kanadı Avam Kamarasının Başkanı John Bercow, parlamentonun tatil edilmesi girişimini "anayasal zorbalık" diye nitelendirdi.

Bercow, şöyle devam etti:

"Bu girişimin amacının, parlamentonun Brexit'i tartışmasının ve ülkenin rotasını çizmedeki görevini yerine getirmesinin önüne geçmek olduğu kör edici bir biçimde net. Parlamentoyu kapatmak, demokratik sürece ve milletin seçilmiş temsilcileri milletvekillerine hakaret olur. Başbakanlığının bu erken günlerinde Başbakan'ın kendi demokratik referanslarını ve parlamenter demokrasiye bağlılığını yıkması değil, tesis etmesi gerekir."

İşçi Partisi Milletvekili Clive Lewis de Twitter'dan yayımladığı mesajında, Johnson'un parlamentoyu kapatması halinde, kendisinin ve başka milletvekillerinin demokrasiyi savunacağını ifade etti.

Genel Kurul salonundan kendilerini polisin çıkarması gerekeceğine dikkati çeken Lewis, "Halkı, sokaklara çağıracağız, parlamentoyu olağanüstü oturuma davet edeceğiz" paylaşımında bulundu.

"PARLAMENTOYA DARBE"

Muhafazakar Parti Milletvekili Dominic Grieve, Johnson'ı "ihtilalci gibi davranmak" ve "son derece kirli bir oyun oynamakla" suçladı.

Ülkenin milli krizde olduğu bir dönemde, parlamentoyu 5 hafta kapatmanın daha önce örneğinin olmadığını vurgulayan Grieve, "Bu, Başbakan'ın parlamentoya saygısızlığını gösteriyor. Bu, parlamentoya karşı darbeye eşittir" ifadelerini kullandı.

Grive, parlamentonun Johnson üzerindeki yetkisini kullanmanın yollarını bulacağını düşündüğünü de kaydetti.

Johnson'ın girişimine tepki gösteren Ulaştırma Çalışanları Sendikası Başkanı Manuel Cortes, "Eğer Johnson, Brexit takviminde bu kadar önemli bir zamanda parlamentoyu kapatmayı başarırsa, bunu sivil itaatsizlik izleyecektir" dedi.

Brexit Partisi lideri Nigel Farage ise Twitter'dan yaptığı açıklamada, Johnson'ın girişimiyle hükümete karşı "güven oylaması" ve onu takip edecek "genel seçim" ihtimalinin güçlendiğini belirtti.

JOHNSON'I ENGELLEMEK İÇİN DİLEKÇE

Öte yandan parlamentonun dilekçelere ayrılmış internet sitesinde, Johnson'ın parlamentoyu tatil etme girişimine karşı dilekçe imzaya açıldı.

"50. madde süresi yeterince uzatılmadıkça ve İngiltere'nin AB'den ayrılma kararı iptal edilmedikçe, parlamento tatil edilmemeli veya dağıtılmamalı" talebinin bulunduğu dilekçeye, şu ana kadar yaklaşık 150 bin imza atıldı.

MUHALEFET GÖRÜŞÜYOR

İngiltere muhalefet partileri, Johnson'ın ülkeyi AB'den anlaşmasız ayırmasının önüne geçmek amacıyla parlamentoda yasa çıkarmak için kendi aralarında müzakerelere devam ediyor.

Muhalefet partilerinin, Johnson'ı güven oylamasıyla devirmek ve belirlenecek bir ismin liderliğinde Brexit'i erteleyip, ülkeyi erken seçime götürecek "geçici hükümet kurma" senaryosu da tartışılıyor.

Eski Başbakan Theresa May'in AB ile vardığı Brexit anlaşması, parlamentoda üç kez reddedilmişti.

İngiliz parlamentosu, 29 Mart'ta gerçekleşmesi gereken anlaşmasız Brexit'i yasa çıkartarak engellemiş, hükümet, AB'nin de onayıyla Brexit'i 31 Ekim'e ertelemişti.


İngiltere, 2016'daki referandumda yüzde 48'e karşı yüzde 52 oyla AB'den ayrılma kararı almıştı.

Bu haberler de ilginizi çekebilir