Selçuklu Meydan Mezarlığı'nda ziyaretçi yoğunluğu
Bitlis’in Ahlat ilçesinde bulunan ve dünyanın en büyük Türk İslam Mezarlığı olarak bilinen Selçuklu Meydan Mezarlığı, yerli ve yabancı binlerce insanın akınına uğruyor.
Ahlat'ta bulunan ve dünyanın en büyük Türk İslam Mezarlığı olarak bilinen Selçuklu Meydan Mezarlığı, 1071 Malazgirt etkinlikleri kapsamında binlerce turisti ağırlıyor. Son zamanlarda yapılan çalışma ve tanıtımlarla birlikte, insanların gözdesi haline gelen Selçuklu Meydan Mezarlığı, tespit edilen 8 bin 300 mezarla dikkat çekiyor.
UNESCO Dünya Kültür Geçici Mirası Listesi’nde yer alan Selçuklu Meydan Mezarlığı, 1071 Malazgirt etkinlikleri kapsamında, Türkiye’nin dört bir yanından Ahlat ilçesine tur düzenleyen gurupların akınına uğruyor. Selçuk Meydan Mezarlığı ile birlikte kümbet ve sahabe türbeleri en çok ziyaret edilen mekânların başında geliyor.
Düzenlenen tur kapsamında İstanbul’dan Bitlis’in Ahlat ilçesine gelen yerli bir kafile, Selçuklu Meydan Mezarlığı başta olmak üzere, ilçede var olan tarihi ihtişama hayran kaldıklarını belirttiler.
Selçuklu ve Osmanlının, dirilerine önem verdiği kadar ölülerine de önem verdiklerini belirten Adem Şener, herkesi mutlaka Selçuklu Mezarlığını görmeye davet etti.
“Ülkemizin her bir karışı, güzide eser ve şahsiyetlerle doludur”
Ülkenin her bir karış toprağının üstü ve altı gerek eserlerle gerekse de şahsiyetlerle dolu olduğunu dile getiren Şener, “Ülkemizin her bir karışı, her bir metrekaresi, üstü ve altı ile çok güzide eser ve şahsiyetlerle doludur. Tabii Türkiye’nin doğusuna doğru ilerledikçe, bu bölgelere geldikçe, bu bölgelerde çok farklı izler, eserler, maneviyatlar, varlığını ve yüceliğini göstermektedir. Çünkü buralar Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesselem) halifelerinden olan Hazreti Ömer, komutanlarının himayesinde çok sayıda askerleri, bu bölgelere, bu topraklara gönderip, buralarda fetihler yapmıştır. Bu topraklarda şehid olan sahabeler, tabiinler, buralarda kalarak değerini ve kıymetini daha da artırmışlardır. O dönemlerde buraya İslam’ın getirilmesiyle buralar büyük bir değer kazanıyor.” dedi.
“Dünyada böyle şahane bir kabristanlık yoktur”
Bölgede sırrı ve tılsımı çözülmeyecek derecede Osmanlı ve Selçuklu eserlerin var olduğunu dile getiren Şener, şunları söyledi:
“Buralarda çok büyük çalışmalar yapılıyor. Selçuklularda olsun, Osmanlılarda olsun, gerçekten şu anda sırrı ve tılsımları çözülmeyecek derecede çok muhteşem eserler var. Camiler, medreseler, tekke ve zaviyeler, hemen karşımızda bulunan Selçuklu Meydan Mezarlığı görmeye değer. Hakikatten her bir taş, ayrı bir mana ifade ediyor. Üzerindeki her bir yazı, bir mana ifade ediyor. Dünyada böyle şahane bir kabristanlık yoktur. İslamiyet kabirlere çok önem verir. Peygamber Efendimiz, Medine'ye vardığında oradan Müslümanların derli toplu bir kabristanı yoktu. Mescid-i Nebevi'nin doğu tarafına doğru bir yer alarak, orayı ilk kabristanlık olarak kıldılar. ‘Cennetül Baki’ kabristanı olarak geçiyor. Ondan dolayı Müslüman Türkler, dirilerine önem verdikleri gibi ölülerine de değer vermişlerdir. Çünkü bunların hayatı da bir hayattır. İnsanoğlu 4 merhalelik bir hayat aşamasında yaşıyor. Anne karnı, dünya yurdu, kabir hayatı, bir de ahirettir. Dünya hayatında nasıl bizim bir meskene, yemeye ihtiyacı varsa, kabirlerde de vardır. Tabii kabirlerde ki olan bu olay, çok farklıdır. Ancak kabirler zamanla kaybolma aşamasında olacağı için ecdadımız, Osmanlı kabristanında da bu görünmektedir. İşte şu gördüğünüz ihtişamlı taşlar, belki dünyanın başka yerinde bu güzellik yoktur. Ancak bu güzelliği Cenabı hak inancı olan, itikadı olan bir millete, bir topluma, bir tarihe vermiştir.”
Ahlat Selçuklu Mezarlığına bakıldığında Osmanlı’nın, Selçuklunun ne kadar büyük bir devlet olduğunun görüleceğinin altını çizen Şener, herkesi buraları görmeye davet ettiğini belirtti.
Açıklamasının devamında Şener, “Dünya insanlığı gelip, Ahlat’taki Selçuklu Mezarlığını şöyle bir gezse, Osmanlı'nın Selçukluların ne kadar büyük bir devlet, ne kadar gerçek dine, diyanete, İslam’a hizmet eden bir millet olduğunu görecekler. Her ne kadar bunlar birer taştır ama emek verilmiş, bugün bu taşların emeğini yapmak mümkün değildir. Biz Selçuklu ve Osmanlı'nın torunları, bu asrın yaşayanları olarak, biz bile bunları çözemiyoruz. Bunlardan gerekli öğüt ve ibreti çıkaramıyoruz. Dileğim şudur ki bütün Türkiye değil, dünya gelsin Ahlat’ı gezsin. Ahlat gerçekten coğrafi olarak da fiziki olarak da çok muhteşem. Cenab-ı Hakkın güzel yaratmış olduğu ilçelerden birisi. Bir tarafta mavi göl, bir tarafta da yeşillikler. Abdurrahman Gazi gibi sahabelerin burada olması Ahlat'a değer katıyor. Ahlat'ı daha da abat ediyor. Onların ziyaretlerini yaptık, şimdi de burada kabristanlıktayız. Allah, burada bulunanların şefaatine bizleri nail eylesin. Bugün bunlar toprağın altında, yarın biz olacağız. Peygamber Efendimiz bir hadisinde, ‘Nasıl yaşarsanız, öyle ölürsünüz; nasıl ölürseniz de öyle diriltilirsiniz.’ buyuruyor. İşte önümüzde böyle bir hayat var. Allah, bu hayatta hazırlananlardan bizleri eylesin.” diye konuştu. (Şükrü Tontaş-İLKHA)