Okulların yaz tatiline girmesinin ardından, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu yıl, "Camiler Çocuk Dolsun, Ahlakı Kur'an Olsun" temasıyla Türkiye genelinde başlatılan ve büyük bir ilgi gören yaz Kur'an kursları, bugün itibariyle sona erdi.

Türkiye genelinde olduğu gibi Gaziantep'te de çocuklar ve gençler, yaz Kur'an kurslarına büyük bir ilgi gösterdi. Çocuklar ve gençler, yaz Kur'an kursları kapsamında Kur'an-ı Kerim başta olmak üzere temel dini bilgiler, Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'in hayatı ve çeşitli bilgiler öğrendi.

Kurslarda yaz boyunca dini eğitimlerini alan çocuklar, aynı zamanda kendileri için oluşturulan spor alanlarında ve gençlik merkezlerinde güzel vakit geçirdiler.

17 Haziran tarihinde büyük bir coşku ile başlayan ve bugün itibariyle sona eren yaz Kur'an kursları ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik, her geçen yıl yaz Kur'an kurslarına ilginin arttığını söyledi.

Çelik, Diyanet İşleri Başkanlığının mihrap hizmetinden sonra en yaygın hizmetinin yaz Kur'an kursları olduğunu belirterek, çocukların din eğitimine ve Kur'an-ı Kerim'e olan bakışlarını etkileyen en etkili ortamların yaz Kur'an kursları olduğunu belirtti.

Yaz Kur'an kursları kapsamında öğrencilere daha iyi ve verimli bir eğitim verilmesi için kurs öncesinde eğitmenlere çeşitli eğitimler verdiklerini ifade eden Çelik, camileri de çocuklar için hazırladıklarını ve kurs boyunca da bu kapsamda gayret ettiklerini söyledi.

Çocukların geçen yıllara göre bu sene yaz Kur'an kurslarına daha büyük bir ilgi gösterdiklerini belirten Çelik, "Bu sene yaz Kur'an kurslarımızda çok ciddi bir artış oldu. Geçen yıllara göre 21 bin civarında öğrenci sayımız arttı. Çocuklarımızın cami ile ünsiyeti, manevi değerleri tanıması, gönüllerinin ve ruhlarının gelişimi açısından hem ailelerine hem toplumumuza karşı kazanacakları sevgi ve tabiata karşı kazanacakları bilgi ve sevgi açısından yaz Kur'an kurslarımız çok önemlidir." dedi.

"Yaz Kur'an kurslarımızda çocuklarımıza sadece Elif-Ba öğretmiyoruz"

"Yaz Kur'an kursları bütünlüğün parçalanması değil, parçaların bütünleşmesi kursudur." diyen Çelik, "Biz, yaz Kur'an kurslarımızda çocuklarımıza sadece Elif-Ba öğretmiyoruz. Tabi Elif Ba'dan başlıyoruz ama çocuklarımıza mümkün mertebe güzel davranışlar kazandırmaya, birbirleriyle barışık yaşamalarına alıştırmaya, tabiatla barışık yaşamalarına ve özellikle çocuklarımızın aileleriyle, kendileriyle, tabiatla ve Allah ile barışık yaşamaları konusunda altyapı, duygu, düşünce geliştirmeye gayret ediyoruz. Biz, inanıyoruz ki çocuk yaşta bu duygularla, bu ortamla ünsiyet, yakınlık pedah eden çocuklarımız ileri de yaşları büyüdükçe bu duyguları da büyütecekler, kendileri geliştikçe bu duyguları geliştireceklerdir. Biz, bir tohum, maya atmaya çalışıyoruz. İnşallah bu tohum ve maya yıllar içerisinde çocuklarımızla önümüzdeki dönemlerde ve çocuklar ilerleyen yaşlarında ailelerinin, cami hocalarımızın ilgilenmesi, okullarda din kültürü öğretmenlerinin çalışmalarıyla, seçmeli Kur'an-ı Kerim, Siyer-i Nebi derslerimiz var. Bunları da değerlendirerek inşallah onları geleceğe bedenen ve ruhen bütünleşmiş bir şekilde yani bedenleri, beyinleri, ruhları ve gönülleri ayrı bir tarafta, yaz Kur'an kursları bütünlüğün parçalanması değil, parçaların bütünleşmesi kursudur." ifadelerini kullandı.

"Çocuklarımıza güzel ahlak kazandırmaya çalışıyoruz"

Çelik, "Bir çocuğumuzun beden sağlığı ne kadar önemliyse ruh ve gönül sağlığı da o kadar önemlidir. Çocuğumuzun yemesini, içmesini ne kadar düşünüyorsak arkadaşları ile iyi geçinmesini, onlarla dost olmasını, sevgisini ve öfkesini ne kadar ortaya koyuyorsa sevgisini de o kadar ortaya koyması gerektiğini, sevgisinin öfkesinin üstünde olması gerektiğini, merhametinin arkadaşlığının öfkesinin üstünde olması gerektiğini hep tavsiye ediyoruz, bu duygu ve düşünceleri kazandırmaya çalışıyoruz." diye konuştu.

Yaz Kur'an kurslarında görev alan, imam hatipler ve Kur'an kursu hocalarına da gayretlerinden dolayı teşekkür eden Çelik, ailelere de teşekkür ederek, çocuklarını sadece yaz tatillerinde Kur'an kurslarına göndermenin yeterli olmadığını dile getirdi.

"Ailenin katkısı olmadan eğitim tamamlanmaz"

Eğitimin en önemli 3 ayağının olduğuna dikkat çeken Çelik, "Bunlardan biri hoca, öğretmen ve ailedir. Ben ailelilere de teşekkür ediyorum ve son yıllarda hocalarımıza çocukların aileleri ile tanışmalarını ve veli toplantıları düzenlemelerini tavsiye ettik, bu büyük ölçüde yerine getiriliyor. Çünkü ailenin katkısı olmadan eğitim tamamlanmaz. Çocuklarımızı mümkün mertebe kıvamda tutmak gerekiyor. Çocukların motivasoyunun iyi sağlanması gerekiyor. Dikkatlerinin canlı ve diri tutulması gerekiyor. Çocuklarımızın isteği, hocalarımızın gayreti, anne ve babalarının desteği güzel bir eğitim ortaya çıkarıyor. Çocuklarımıza büyükler, kurumlar, devlet ve diyanet olarak daha olumlu, verimli yaklaşmanın ve onlara daha verimli eğitim vermenin yollarını bulmalıyız, çünkü bu bizim görevimiz." şeklinde konuştu.

"Kur'an kurslarımızı daha verimli yapmaya gayret edeceğiz"

Çelik, "Çocuklar beyaz sayfaya benzer. O sayfaya çizdiğimiz güzellikler, çizemediklerimiz maalesef bize olumlu veya olumsuz olarak dönüyor. Eğitimcilerin ifadesiyle çocuklarımız aynaya benzer. Onlara bakıp kızmamalıyız, onlarda kendimizi görmeliyiz. Eğitim insanoğlunun kendisi için yaptığı en önemli eylemdir. Bütün önemleri içerisine toplayan bir çekirdek çalışmadır. Onun için biz çocuklarımıza yaptığımız bütün eğitim öğretim faaliyetlerini yine de az buluyoruz. İnşallah bundan sonraki yıllarda daha yeni yöntemlerle Kur'an kurslarımızı, eğitimimizi daha verimli yapmaya gayret edeceğiz." diye konuştu.

"Cami çocuk buluşmaları gerçekleştirilecek"

Çocukların camiye alıştırılması, milli ve manevi bilgilerin öğretilmesi amacıyla okullar açıldığında cami çocuk buluşmaları gerçekleştireceklerini anımsatan Çelik, "Yıl içerisinde de çocuklar okullara giderken de cumartesi günleri çocuklarımızın camiye gelmesini ve yaz kursunda öğrendiklerini bir veya 2 saat şeklinde, onların tatillerine dokunmadan bir iş değiştirme şeklinde camilerimizde inşallah kurslarımız devam edecektir. Böylece çocuklarımızın yaz Kur'an kursu dönemi boyunca kazandığı cami ünsiyetini, mahalle arkadaşlığını, birbirleriyle dostluklarını bu şekilde devam ettirmeye çalışacağız." dedi.

"Çocuk dostu camiler üzerinde çalışmalar yapıyoruz"

Camilerin "çocuk dostu" olmasının önemine değinen Çelik, Diyanet İşleri Başkanlığının "çocuk dostu" camiler üzerinde çalışmalarının olduğunu, çocuğa camide bir yerinin olduğunu hissettirmek anlayışı içerisinde projeler yaptıklarını belirterek, şunları söyledi:

"Çocukların camilerde yerlerinin olması ve hocalarımızın da bu konuda kendilerini geliştirmeleri çok önemlidir. Biz, ne kadar proje yaparsak yapalım, eğer bu projeler hoca arkadaşlarımızın kafasında yer etmemişse bu projeler gerçekleşmez. Bugün en sevindiğimiz güzel yönlerden biri de birçok hocamızın yavaş yavaş camilerde çocuklarımıza yönelik hizmet, proje ve mekân geliştirmeleridir. Hatta ben her zaman dile getiririm, cami şadırvanındaki bir musluğumuzu bile 'çocuk cemaatimize aittir' diye biraz indirmeliyiz. Yaşlılarımız da buna destek olmalıdır. Sonuç itibariyle çocukları ibadethaneye gelmeyen bir toplumun kökü kurur. Bugün bazı kardeşlerimiz, çocukların camide gelişi güzel oynadıklarını dile getiriyorlar. Evet, aşırı, haddini ve amacını aşan olmasın ama eğer çocukların camide çok fazla gürültü yaptığını, koşuştuklarını dile getiriyorsak, çocukların camisiz olmasını da dile getirmeliyiz. Bugün bizim en büyük sıkıntımız sadece camilerde çocuklarımızın biraz haddini aşan oynamaları değildir, camiden uzaklaşmalarıdır. Meyve vermeyen ağaç Allah korusun bir gün kesilir. Çocuklar meyvelerimizdir." (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)