Yasakçı Zihniyet Diyarbakır`da Kitlesel Basın Açıklaması ile Kınandı
Diyarbakır`da 47 İslami STK başörtü zulmünü Cuma Namazından sonra yaptığı kitlesel basın açıklaması ile kınayarak, AKP hükümetinin bu yasak ile fırsatçılara yasal zemin hazırladığı vurgusunda bulunundu.
DİYARBAKIR- Okullarda başörtüsünü yasaklayan, öğrencilerin kılık ve kıyafetlerine dair usul ve esasları belirleyen yönetmeliğe, birçok kesimden tepkiler gelmeye devam ediyor. Diyarbakır`da 47 İslami STK Cuma Namazından sonra tarihi Ulu Cami önünde kitlesel ortak basın açıklaması yaparak, sözkonusus yasakçı zihniyet protesto edildi.
47 STK adına basın açıklamasını Anadolu Gençlik Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahman Ergin okudu. Aşırı yağmura rağmen kitlesel basın açıklamasına halkın yoğun bir ilgi gösterildiği gözlendi.
Ergin, basın açıklamasına \"Bugün, özgürlüklerin milat günü olmalıydı Bugün, Hak`ların egemen olduğu bir gün olmalıydı Bugün, ceberut beyinlerin ölüm günü olmalıydı Ama bugün, Allah`ın emrinin yasaklandığı bir gün oldu Bugün; zalimlere, Müslüman kızları kapı dışarı etmelerinin karşılığında, resmi ve yazılı olarak `Teşekkür Belgesi` nin verildiği gün oldu\" diyerek başladı.
Başörtüsü yasağı AKP Hükümeti Döneminde Yasal Teminat Altına Alındı
Ceberuti zihniyetlerin başlattığı başörtüsü yasağının Ak Parti döneminde yasal teminat altına alındığına vurgu yapan Ergin \"Yani bir diğer ifadeyle Allah`ın emri olan Başörtüsü, Hükümet tarafından resmen yasaklanmış oldu. Özellikle, Milli Eğitim Bakanının \" İsteseydik Başörtüsünü Serbest Bırakırdık, ama yapmadık\" ifadesi, özrü kabahatinden büyük olmuştur ve 12 Eylül`ün yasakçı ruhunu andırmıştır\" dedi.
Bu Yasak Hangi İnanç Referans Alınmıştır
\"Kur`an-ı Kerim dersinde izin verilen başörtüsünün diğer derslerde yasak olmasının mantığı nedir?\" Böyle bir kural konulurken hangi inanç referans alınmıştır? Toplumun hangi kesimini mutlu etmek gayesiyle böyle bir düzenleme yapılmıştır?\" sorularını hükümete soran Ergin, bu yönetmeliğin insanların temel hak ve özgürlüklerini kullanmasına yönelik bir katkısı olmadığını ve akla ya da mantığa uyan bir tarafı da bulunmadığını açıkladı.
İşine Uygun Kıyafet Giyilebiliyor Da Neden İnancına Uygun Kıyafet Giyilemiyor
\"İşine uygun kıyafet giyilebiliyor da neden İnancına uygun kıyafet giyilemiyor?\" soran Ergin, \"Özgürlükçü bir hükümetin varlığından bahsediliyorsa ve inanca göre kıyafet giyilemiyorsa bu nasıl bir hürriyet anlayışıdır anlamıyor ve esefle kınıyoruz\" dedi.
Sözkonusu yönetmelikle, başını örten kızlara, karanlık zihniyetlerin dönemlerinde bile olmayan bir madde eklendiğini ve disiplin yönetmeliğine göre cezalandırılması istendiğini sözlerine ekleyen Ergin, Yani Müslümanların Özgürlük talepleri gerisim geriye gitmiş ve cezai müeyyidelere tabi tutulmuştur\" açıklamasında bulundu.
Müslümanlara Yapılan Baskı ve Zulümler Artık Bardağı ve Sabırları Taşırmıştır
Bir Müslüman, inancının gereğine uygun olarak örtünmek ister vurgusunda bulunan Ergin basın açıklamasını daha sonra \"Bu örtünmenin nerede ve nasıl olacağı, inancımızın temel referansı olan Kur`an-ı Kerim`de yer almaktadır. Bu bir Hak`tır, kimsenin kimseye bir lütfü değildir ve her Müslüman`ın bu hakkın kullanılmasını talep etmesi de en doğal hakkıdır. Bu hakkın kısıtlanmasının hiç bir gerekçesi olamaz. Türkiye`de yıllardır Müslümanlara yapılan baskı ve zulümler artık bardağı ve sabırları taşırmıştır. Sözde özgürlüklerin önünü açmak amacıyla çıkartılan bu belge bir \"zulüm\" belgesidir. Hükümet bir an önce bu zulüm belgesini geri çekmeli, kendi deyimleri ile; kafaların dışı ile değil, içi ile meşgul olunmalıdır\" ifadelerini kaydetti.
Bu Yasak Fırsatçılara Daha Rahat ve Yasal Zemin Hazırlamıştır
Kendi çocuklarını bu zulüm sebebiyle yurtdışında okutmak zorunda kalan bir başbakanın bu yasağa imza atmasının kalpleri yaraladığının altını çizen Ergin, basın açıklamasını daha sonra: \"Özellikle mağduriyetlerden referans alarak yola çıkan Ak Parti `nin bu yasakçı tavrı, dar alanda zulümlerine devam eden zalim fırsatçılara, daha rahat ve yasal bir zeminde cirit atmalarına yardımcı olmuştur. Daha düne kadar miting meydanlarında başörtüsü zulmünden kendilerinin de mağdur olduğunu ve bu mağduriyetleri giderecekleri sözünü veren Hükümet, haleflerine atıfla adeta; \"Yasak öyle olmaz böyle olur\" diyerek başörtüsü yasağını tescil ettirmiştir. Kendilerini de Başörtüsü sorununun mağdurları olarak gören Hükümet`in başörtüsü ile ilgili söylemleri ile sözkonusu eylemleri tamamen çelişmektedir. Siyasal hayatta bazı yanlışlar tüm doğruları götürebilir. Hükümetin bu yanlışının tüm doğrularını götürmesini istemiyoruz! Bu nedenle bir an önce bu yanlıştan dönülmeli ve sadece okullarda değil, Başörtüsüne tüm alanlarda serbestlik sağlanmalıdır\" ifadelerini sözlerine ekledi.
Ergin son olarak, \"Bu yasağın yazımında ve yapımında emeği geçenleri şiddetle kınıyor ve Adil olan Allah`a havale ediyoruz\" dedi.
Basın açıklamasını okuyan Ergin`in açıklaması sık sık başörtüsüne uzanan eller kırılsın ve getirilen tekbir sloganları ile kesildi.
Açıklamayı Destekleyen Diyarbakır`daki 47 Sivil Toplum Kuruluşu
Anadolu Gençlik Derneği, Ay-Der, Bayındır Memur SEN, Bem-Bir SEN, Birlik Haber SEN, Büro Memur SEN, Camii Derneği, Çarıklı Derneği, Dider, Dem Derneği, Dicle Fırat Grubu, Din-Bir SEN, Diyanet SEN, Diyarbakır İnsani Yardım Derneği, Eğitim-Bir SEN, Enerji-Bir SEN, Gönül Köprüsü, Hizmet Derneği, Hür Der, Islah-Der, İhvan Der, İkra Eğitim Der, İlim Der, İlim Yayma Cemiyeti, İlmi-Der, İmam Hatip Yrd.ve Day. Derneği, İnsan ve Erdem Hareketi, Köy-Der, Kültür Memur SEN, Memur-Sen, Mustazaflar Cemiyeti, Öğ-Der, Özgür-Der, Özgür Eğitim SEN, Sahabe- Der, Sağlık SEN, Sek-der, Ş.Ali Haydar Bengi Klt.Der. Şafak Der, Şefkat Der, Şura Der, Toç Bir SEN, Ulaştırma Memur SEN, Yeni İhya Der, Yetim Der, Din-Bir-Der, Cansuyu Der. (Osman İçli-M. Sait Adiyaman-İLKHA)