Acarer, Rixos Otel`de düzenlenen ``Çevre ve İnsan Sağlığı`` sempozyumu öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, mobil haberleşmenin başladığı tarihten, özellikle 1994 yılından bu yana baz istasyonlarının insan sağlığına zararlı etkisi olduğuna ilişkin bugüne kadar ispatlanmış hiçbir bilimsel veri olmadığını söyledi.

Bugüne kadar tespit edilen tek konunun, 2.000 volt/metrelik bir manyetik alanın etkisinde uzun süre kalındığında vücut sıcaklığının 1 derece yükselmesi olduğunu belirten Acarer, ``Avrupa`da, vücut sıcaklığını 1 derece artıran değerin 50`de biri kadar olan, 41 volt/metre güvenli üst sınır olarak alınmaktadır. Buna karşılık Türkiye`de ise bu güvenli sınır Avrupa`dakinin 4`te biri düzeyde, yani 10 volt/metre olarak alındı`` dedi.

Söz konusu değerin, vücut sıcaklığını artıran değerin 200`de biri düzeyinde olduğunu vurgulayan Acarer, şunları kaydetti:

``Bizim yaptığımız ölçümlerde de yüzde 85 civarında alan ölçümü değerleri 2-3 volt/metre değerleri arasında. Bizim bu konuda endişelenecek, bu kadar olayı gündemde tutacak hiçbir ölçüm değerimiz yok. Bu konu niye bu kadar gündeme geliyor anlamakta zorlanıyoruz.

Bu baz istasyonlarını üreten dünyada 4-5 tane firma var. Almanya`da, Fransa`da, İtalya`da, İngiltere`de, Avusturya`da hangi baz istasyonları kullanılıyorsa, aynı baz istasyonlarını kullanıyoruz. Farklı bir model farklı bir sistem yok ki. Niye orada tepki yok da Türkiye`de var. Bu negatif iletişim, maalesef olumsuz konuşmalarla dikkat çekmek için sürekli kaşınıp gündeme getiriliyor. Halbuki bir tarafta internet, öbür tarafta mobil haberleşme yaşamamızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Cüzdanınızı evde unuttuğunuz zaman gidip almıyorsunuz, ama cep telefonunuz olmadan dışarı çıkmıyorsunuz. Mutlaka gidip evden alıyorsunuz, cep telefonsuz gününüzü geçirmiyorsunuz.

Cep telefonu ile baz istasyonu birbirinin ayrılmaz parçası. Baz istasyonu olmadan cep telefonu çalışmaz, cep telefonu olmadan baz istasyonu bir işe yaramaz. Yani `bir tanesini kullanayım öteki olmasın` böyle bir mantık olmaz. Baz istasyonundan vazgeçildiğinde cep telefonundan da vazgeçilmiş olacak.``

-``Sonuçları vatandaşa iyi anlatılmalı``-

Baz istasyonlarıyla ilgili vatandaşlara, ``Baz istasyonunun şehir dışına çıkarılmasını ister misiniz) diye sorulduğunu belirten Acarer, soruyu sorarken, sonuçlarının da vatandaşa iyi anlatılması gerektiğini ifade etti. Aksi takdirde çarpıtılmış bir soru haline geldiğini kaydeden Acarer, ``Baz istasyonları şehir dışına çıkarıldığı zaman mobil haberleşme yapılmayacak. Bunun vatandaşa iyi anlatılması gerekiyor. Sorunun da bu şekilde sorulması lazım. Bu konular maalesef Türkiye`de ajite ediliyor, şehir efsanesi haline getirildi`` diye konuştu.

Bazı belediyelerin baz istasyonu kurulması konusunda yardımcı olurken, bazılarının ise pürüzler çıkarttığını anlatan BTK Başkanı Acarer, şunları söyledi:

``Maalesef baz istasyonu sökülme kararı veriliyor. Diyelim ki baz istasyonu söküldü ve mobil haberleşme sona erdi. O sırada mobil haberleşmenin kesilmesinden dolayı vatandaş maddi manevi zarara uğradı ve kalktı baz istasyonunun söken hakkında dava açtı. Bunun sorumlusu kim olacak, bunların tazminatını kim ödeyecek? Bu olayların yaşanması kaçınılmaz. Siz yerleşim yerinden baz istasyonlarını çıkarırsanız orada mobil haberleşme yapılmaz. Başka bir seçenek yok.

Her geçen gün smart telefonları, akıllı telefonları daha çok kullanıyoruz. Bu telefonlar aslında birer mobil bilgisayar. İnsanların günlük yaşantıları buna bağlı olmaya başladı. 5-10 sene öncesine göre çok daha fazla data indirmeye başladık. Bu şekilde mevcut alt yapı yetersiz kalmaya başladı. Bunun, hızla, data artışıyla paralel bir şekilde artırılması lazım. Artırmayı engelliyoruz, mevcutları da sökmeye kalkıyoruz. Sonra diyoruz ki, `bilişim toplumu olacağız`. Bilişim toplumu olmak için alt yapının çok iyi olması lazım. Alt yapı gelişmeden nasıl bilişim toplumu olacağız. Bilişim toplumu olamazsak, nasıl gelişeceğiz. Bilimsel bir veridir bu; geniş banttaki yüzde 10`luk bir artış, gayri safi yurt içi hasılada yüzde 1,7`lik artış sağlıyor.``

Baz istasyonları azaltıldığı zaman, cep telefonlarının uzaktaki baz istasyonuna ulaşmak için daha fazla enerji harcadığını ifade eden Acarer, ``O zaman kafanıza, kulağınıza dayadığınız bu cep telefonları çok daha riskli hale geliyor, bilimsel araştırmalar bunu açıkça ifade ediyor`` diye konuştu.

Ankara`daki ölçümler hakkında da bilgi veren Acarer, Ankara`daki ölçümlerin, Türkiye`nin genelindeki ölçümlerle aynı seviyede olduğunu bildirdi. Türiye`nin yüzde 98`lik bölümünde 0-3 volt/metre arasında ölçümler elde ettiklerini anlatan Acarer, kalan yüzde 2`lik bölümde ise 3 ila 9 volt/metre arasında ölçüm aldıklarını, yapılan ölçümlerin tamamının güvenli üst sınır kabul ettikleri 10 volt-metrenini altında kaldığını kaydetti.

Emlakofis7