Bir meslek daha tarihe karışıyor
Altın bilezik olarak tabir edilen Peygamber mesleği terzilik, hazır giyim sektörünün gelişmesiyle birlikte tarihe karışma noktasına geldi.
Geçmiş yıllarda halk tarafından büyük bir rağbet gören terzilik mesleği, adeta can çekişiyor. Hazreti İdris Peygamberin mesleği olarak bilinen terzilik, hazır giyim sektörünün gelişmesiyle birlikte adeta bitme noktasına geldi.
Her geçen gün gelişen teknoloji sebebiyle, el sanatı meslekler birer birer yok olmaya yüz tutuyor. Bu mesleklerden biri de altın bilezik olarak adlandırılan terzilik… Terziler, belirli müşterileri sayesinde hazır giyime karşı ayakta kalmaya çalışıyor.
Eski günlerini arayan terziler, mesleklerinin zor günler yaşadığını belirtiyorlar. Batman’da 1977 yılından bu yana terzilik yaparak ailesinin geçimini sağlayan 54 yaşındaki Mehmet Sıddık Çiftçi, elbise diktirme döneminin neredeyse bittiğini söyledi. Çiftçi, sabit bazı müşterilerinin ve hazır giyimi tercih etmeyenler sayesinde ayakta durmaya çalıştıklarını aktardı.
“42 yıldır bu işi yapıyorum”
Eski günlerini aradıklarını ifade eden Çiftçi, “1977’de terziliğe başladım. İlkokulu bitirdim, bir daha da okula devam etmedim. O günden bugüne 42 yıldır bu işi yapıyorum. Askerde bile terziydim. Orada da mesleğimi icra ediyordum. Sırasıyla çıraklık, kalfalık, ustalık yaptım. Ardından dükkân açtım. Bu zamana kadar mesleğime devam ediyorum.” dedi.
“Bayramlara bir ay kala iş almıyorduk”
İşe başladığı yıllarda terziliğin iyi getirisi olduğunu vurgulayan Çiftçi, “1991 yılında bir iş yeri açtım. O zamanlarda işlerimiz çok iyiydi, iş yetiştiremiyorduk. O kadar yoğunluk yaşıyorduk ki, bayramlara bir ay kala iş almıyorduk. O yıllarda hazır giyim o kadar revaçta değildi. Genelde herkes elbise diktirirdi. 1995 yılına kadar da hazır giyimde tek bir marka vardı, başka da yoktu. Millet yılda bir iki adet takım elbise, pantolon diktirirdi. İşçilerimiz vardı.” diye konuştu.
“Kimse artık çocuğunu çıraklık için göndermiyor”
Terziliğin eski cazibesini yitirdiğini aktaran Çiftçi, konuşmasına şöyle devam etti: “Şu anda son 20 yıldır terzilik gitti, artık eski cazibesini yitirdi. Bu zanaatın da cazibesi bitiyor. Eleman yetişmiyor, kimse gelip yanımızda çalışmıyor. Kendim çırağın yapması gereken işi yapıyorum. Kimse artık çocuğunu bir terzinin yanına çıraklık için bile göndermiyor. Her geçen gün özel dikimin kıymeti gidiyor. Belki de bizim neslimiz ile birlikte terzilik biter. Çünkü kaç yıldır hiç çırak yetiştirmedim.”
“Son 12 yıldır hazır giyim çok yaygınlaştı”
Uzun yıllardır hiç çırak yetiştirmediğini vurgulayan Çiftçi, “90’lı yıllarda 2-3 tane kalfa yetiştirdim. Tabi bunlar dükkân açtılar. Diyebilirim ki 15 yıldır hiç çırak yetiştirmedim. Şu anda özel zevke sahip olanlar, kendilerini özel hissedenler veya hazır giyimde istediğini bulamayanlar bize geliyorlar. Son 12 yıldır hazır giyim çok yaygınlaştı. Her zevke, bütçeye göre elbiseler çıkarılmaya başlandı. Artık en fakiri de hazır giyim bulabiliyor en zengini de. Onun için bu meslek cazibesini yitirdi.” ifadelerini kullandı.
“Artık terzilikle kimse ailesini geçindiremez”
Her geçen yıl birkaç terzinin dükkânını kapattığını dile getiren Çiftçi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Batıda terziliğin cazibesi daha da azalmış. Belki bu meslek batıya göre buralarda daha çoktur. Ama yine de her yıl birkaç tane meslektaşımız bu işi bırakıyor. Geçimini sağlayamadığı için dükkânını kapatıyor. Eskiye göre terzilik yaparak geçimimizi sağlamakta çok zorlanıyoruz. Emekli olmama rağmen bu işi yaparak ailemin geçimini çok zor sağlıyorum. Emekliliğim olmasaydı sadece bu işle ailemin, okuyan çocuklarımın geçimini sağlayamazdım. Artık terzilikle kimse ailesini geçindiremez. Kalaycılık, dokumacılık gibi bizim mesleğimiz de birçok meslek gibi tarihe karışıyor.”(Mehmet Fatih Akgül-İLKHA)