“Suriye’deki göç krizinden en çok etkilenen ülke Türkiye’dir”
Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Suriye’deki göç krizinden en çok etkilenen ülkenin Türkiye ve göçün olumsuz olarak etkilediği kentlerin başında da Gaziantep'in geldiğini söyledi.
Uluslararası Tıbbi Bakım ve Yardım Organizasyonları Birliğinin (UOSSM) organizatörlüğünde Gaziantep Üniversitesinin (GAÜN) ev sahipliğinde "Küresel Suriyeli Mülteciler Krizi Kongresi" düzenlenecek.
Gaziantep’te 14-18 Ekim 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan kongreye ilişkin açıklamalarda bulunan Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, kongrede bütün dünyanın önemli tartışma konularından biri olan Suriyeli mülteciler konusunda çözüm önerilerinin tartışılacağını belirtti.
Kongreye Türkiye'nin yanı sıra, ABD, Kanada, Avrupa, Uzak ve Orta Doğu ile Kuzey Afrika ülkelerinin önde gelen akademisyen ve araştırmacılarının katılacağını belirten Gür, 13 milyon 100 bin civarında topraklarından edilmiş Suriyeli mültecilerin acil ihtiyaçlarına nasıl cevap verilebileceği ve yaşam şartlarının nasıl iyileştirilebileceğinin tartışılacağını kaydetti.
Gür, kongrede Suriyeli mültecilerin, uluslararası haklardan ve ülkelerin vatandaşlık haklarından etkin bir şekilde nasıl yararlanabilecekleri gibi konuların da yerel ve uluslararası kurumların uzmanlarının görüşleriyle mercek altına alınacağını ifade etti.
Mülteci sağlığı ve yönetimi, eğitim, istihdam ve toplumsal uyum konularının da tartışılacağı “Küresel Suriyeli Mülteciler Krizi” başlıklı uluslararası nitelikte kongrede, önemli başlıkların ele alınacağını da belirtti.
Suriye’deki göç krizinden en çok etkilenen ülkenin Türkiye, göçün olumsuz olarak etkilediği kentlerin başında da Gaziantep’in geldiğine işaret eden Gür, Gaziantep Üniversitesi’nin Suriyeli Mülteciler konusunda krizin başlamasından bu yana önemli çalışmalara imza attığını, bu kongrenin de söz konusu çalışmaların bir devamı olduğunu söyledi.
Gür, kongreye 150’si yurt dışından olmak üzere 250’nin üzerinde akademisyenin konuşmaları ile katkı sağlayacağını vurguladı.
Kongrenin, birincil amacının toplumsal ve çevresel mücadele mekanizmalarını iyileştiren ve küresel kaynakları kriz içindeki Türkiye, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Kuzey Amerika ülkelerinde yaşayan Suriyeli göçmenlerin sağlık koşullarını iyileştirmek için kullanan iş birliği modelleri geliştirilip teşvik edilmesi için derlenmiş verilerin ve üretilmiş bilgilerin paylaşılması olduğunu belirten Gür, şunları söyledi:
“Bunun yanı sıra niceliksel ve niteliksel veri analizlerini kullanarak kriz ve zorunlu göç durumlarında, göçmen ve ev sahibi toplumlarda hastalıkların önlenmesi, sağlık durumlarının geliştirilmesi ve sağlık koşullarının sürdürülebilmesi önündeki engellerin tanımlanması ile etkin stratejilerin belirlenmesi e hedefleniyor. Türkiye, Ortadoğu, Kuzey Afrika bölgesindeki ve Suriyeli mültecilerin yaşadığı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerindeki araştırmacılar, akademisyenler, kamu, sivil toplum kurumları ve diğer paydaşlar arasında bağlantılar kurmak ve iş birlikleri geliştirmek, hem Türkiye hem de dünyanın diğer bölgelerdeki Suriyeli mültecilerin refah koşullarına erişebilmesi açısından oldukça önemli. Kongrenin var olan iş birliklerini güçlendirmesi, yeni temas alanları yaratması ve kurumlar arası ortaklıklar doğurmasını bekliyoruz. Kongrede dünyanın her yerindeki Suriyelilerin ruhsal, akut ve kronik hastalık durumlarının yönetimini geliştirmek için çalışan girişimler ve sağlık hakları ile ilgili bir bildiri yayınlanması da planlanıyor. Bildirinin, Suriyeli mültecilerle ilgili hem mevcut durum analizini sunması hem de mültecilerle birlikte yapılan çalışmalarda, stratejik planlarda ve kamusal politikalarda yol gösterici olacağı görüşündeyiz.”
Kongrenin sonunda, dünyanın her yerindeki Suriyelilerin ruhsal, akut ve kronik hastalık durumlarının yönetimini geliştirmek için çalışan girişimler ve sağlık hakları ile ilgili bir bildiri yayınlanmasının da planlanırken, bildirinin Suriyeli mültecilerle ilgili hem mevcut durum analizini sunması hem de mültecilerle birlikte yapılan çalışmalarda, stratejik planlarda ve kamusal politikalarda yol gösterici olacağı dile getirildi.
Kongre programı
Kongrede, Kuzey Afrika, Orta Doğu, Avrupa ülkeleri ile Türkiye, Kanada ve ABD ülkelerinin 8 yıllık göç deneyiminden elde edilen çıktılarla, veri ve bilgilerin yaygınlaşması ve paylaşılmasıyla ilgili çalışmalar gerçekleştirilecek.
14 Ekim günü, kongre Türkiye ve dünyadan siyaset, bilim ve akademi alanında tanınan kişilerin protokol konuşmalarıyla başlayacak ve 3 gün boyunca tüm katılımcılara açık 6 özel oturum ile birlikte eşzamanlı 51 çalıştay oturumu gerçekleşecek.
Kongrede 250’nin üzerinde yerli ve yabancı bilim insanının bildirileri yer alacak. Sözlü sunumlar, mini sempozyumlar ve poster anlatımlarının yer alacağı kongre, 17 Ekim 2019’da davetli konuşmacıların katıldığı bir yuvarlak masa toplantısı ile son bulacak.
Kongre sonunda, dört gün boyunca yapılan sunumların ve çalıştay çıktılarının da yer aldığı bir kongre bildirisi yayınlanacak. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)