İngiltere’nin Yeni Başbakanının İslam’a Bakışı
İngiltere’de iktidardaki Muhafazakar Partinin liderlik koltuğuna oturan eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson, aynı zamanda ülkenin yeni başbakanı olmaya hak kazandı.
İngiltere’de Muhafazakar Parti liderliğine seçilen Boris Johnson, ülkenin yeni başbakanı oldu.
Parti üyelerinin posta yoluyla katıldığı oylamada, Johnson 92 bin 153 oy alırken, rakibi mevcut Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt 46 bin 656 oyda kaldı.
Böylece iktidardaki partinin liderlik koltuğuna oturan Johnson, aynı zamanda ülkenin yeni başbakanı olmaya hak kazandı.
Johnson, sonuçların açıklanmasının ardından yaptığı konuşmada, “Brexit’i gerçekleştirme, ülkeyi birleştirme, Jeremy Corbyn’i (İşçi Partisi lideri) yenme zamanı.” dedi.
Avrupa’daki müttefiklerle “dostluk” ve “demokratik öz yönetim” gibi iki eşit arzunun bir araya getirildiği kritik bir anın yaşandığını belirten Johnson, bu ikisinin “uzlaştırılamaz” olduğu yönündeki değerlendirmelerin gerçeği yansıtmadığını savundu.
Johnson, konuşmasını, “Kampanya bitti, şimdi çalışma zamanı.” ifadeleriyle bitirdi.
İngiltere’nin Yeni Başbakanının İslam’a Bakışı
The Guardian’ın aktardığına göre Johnson’ın Roma İmparatorluğu’ndan bahsettiği “The Dream of Rome” (Roma Rüyası) isimli kitabının bazı basımlarında bulunan ek bölümde “İslam bir sebepten dolayı Müslüman ülkelerde gelişimi engelledi” ifadeleri yer almıştı.
Boris Johnson’ın geçmişte yazdığı bir makalede “Müslüman ülkelerin İslam yüzünden batının gerisinde kaldığını” iddia ettiği ortaya çıktı.
Ortaya çıkan makalenin ardından Britanya Müslüman Konseyi, “Birçok insan Johnson’ın hâlâ İslam’ın özgürlük ve ileriye giden yolu engellediğini düşünüp düşünmediğini bilmek istiyor” şeklinde bir açıklama yayımladı.
“Sonra da Müslümanlar geldi” başlıklı makalede Johnson Müslüman ülkelerde “burjuva sınıfının, liberal kapitalizmin ve demokrasinin yaygınlaşması olmadığını” iddia etti ve bunun İslam kaynaklı olduğunu savundu.
Johnson, daha önce Telegraph için kaleme aldığı bir köşe yazısında burka giyen kadınları “banka soyguncularına” ve “mektup kutularına” benzetmişti.