Ülkeyi Manevi Alanda da Kalkındırmayı Hedefliyoruz
Mustazaflar Hareketi; Mustazaflar ile Dayanışma Derneği`nin kapatılmasının ardından, bu ay içinde partileşiyor.
Partileşmek için gün sayan Mustazaflar Hareketi’nin kurucu üyelerinden Sait Şahin, önümüzdeki günlerde partinin kuruluş dilekçesini İçişleri Bakanlığı’na sunacaklarını söyledi.
HÜR DAVA PARTİSİ (HÜDAPAR)
Bölgede büyük bir oy potansiyeli elde etmesi beklenen partinin adı, Hür Dava Partisi (HÜDAPAR) olacak. İlk etapta 45 civarındaki kurucu üye tarafından kurulacak parti Belediye seçimlerinin yapılacağı 2014 Mart’ına kadar bütün yurtta teşkilatlanmayı hedefliyor.
MADDÎ KALKINMAYI, MANEVİ ALANDA DA İSTİYORUZ
Akit’in sorularını cevaplandıran Sait Şahin, maddi sahada kalkınan Türkiye’yi manevi alanlarda da kalkındırmayı planladıklarını belirterek “Biz bu ülkede siyaset yapmak istiyoruz. Bu şekilde karşılanmamış taleplerimizi, çözülmemiş sorunlarımızı, siyasi mekanizmaları kullanarak bir mücadele vermek istiyoruz. Mevcut siyasi mekanizmaların yıllardan beri var olan sorunlarımızı çözmekte yetersiz kalması sebebiyle siyasi parti kuruyoruz” dedi.
“Mevcut iktidar Türkiye’nin eğittiği ve Türkiye’nin maddi anlamda kalkınmasına çok ciddi katkılar sağlayan yöneticilerden oluşuyor. Cumhuriyet tarihindeki en ciddi kalkınmanın AK Parti iktidarı döneminde sağlandığını kimse inkâr edemez. Türkiye’nin kalkınmasında en ciddi katkıların sağlandığını gördük” diyen Mustazaflar Hareketi kurucu üyesi Şahin, “Maddi yönden kalkınan Türkiye’nin manevi anlamda çok ciddi gerilediği gerçeğiyle yüzyüzeyiz. Maddi kalkınma ile manevi kalkınmanın paralel gerçekleşmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Şimdiki gidişatımızla nihai noktada Avrupaî bir toplum olacağız. Maneviyat kaybeden toplumumuz, bireysel bir hayatın oluştuğu, toplumsal bağların zayıfladığı bir ülke haline geleceğiz. Biz bunu istemiyoruz. Biz maddi noktada kalkınırken, aynı kalkınmayı manevi sahada da gerçekleştirecek projelerin peşindeyiz. Bu noktada geçtiğimiz günlerde çıkartılan bir genelgeyle başörtüsü yasağının okullarda legalleştiğini gördük” diye konuştu.
“Bölge halkı yıllardır sistem ile PKK arasına sıkışmış bir halk olarak karşımızda duruyor. Kürtler bir yandan sistem ile mücadele ederken kendilerinin mazlumluğu üzerinden mücadele verdiğini iddia eden zalim bir örgütle mücadele verdiler. Bu noktada Kürtleri temsil edecek 3’üncü bir seçenek ihtiyaç olarak ortada duruyor” diyen Şahin, Kemalizm ve Apoizm’den Türkiye insanının çok çektiğini söyleyerek, “Biz Türkiye’nin tüm Müslüman halkı ve hatta gayr-i müslimleri için çalışıyoruz. Bölge insanı, Müslüman Kürt halkından oluşmaktadır. Dindarlığıyla dikkat çeken bir Güneydoğu insanından söz ediyoruz. Bizim İslami kimliğimiz bölge insanıyla uyum sağlayacaktır. Kürtler yıllar boyu Müslüman olmalarının yanında Marksist partiye oy vermeye zorlandılar. Bir tarafta Kemalizm, diğer tarafta Apoizmin kumpasında Kürtler hak arama yanılgısı içinde bulundular. Kemalizm’in ve PKK’nın Apoizm’ine mecbur bırakılmış bir halkı kendi haline bırakma sorumsuzluğunu gösteremezdik. Biz tüm insanların kendilerini bulabilecekleri bir siyasi hareket olarak ortaya çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.