Bundan 3 yıl önceki kanlı ihanet darbesinde 251 insan şehit oldu, binlerce kişi de yaralandı. 15 Temmuz hain darbe girişimi öncesi ise Siirt'in Ulus Mahallesinde 100 kişilik PKK'li bir grup karakola roketli saldırı düzelenlerken, mahalle de abluka altına alındı.

15 Temmuz darbe günü saat 18.00 sıralarında mahallede sokağa çıkma yasağı ilan edileceği duyurulmuş ve mahalle sakinlerinin evlerini terk etmemeleri istenmişti. Bunun darbe girişiminin Siirt'teki ayak sesleri olduğu daha sonra anlaşıldı. Çünkü darbe gecesi Eruh 2'nci Komando Tabur Komutanı Kurmay Yarbay İsmet Çehreli, terör operasyonu bahanesiyle taburu Eruh'tan Siirt il merkezine getirdi.

"Darbe gecesi 100 kişilik PKK'li bir grup mahalleyi ele geçirdi"

O gece yaşananları anlatan Abdulkerim Tetik, "Darbe gecesinden bir gün önce yaklaşık 100 kişilik PKK'li bir grup Ulus Mahallesindeki karakola roketli saldırıda bulundu. Darbe günü ise PKK'li grup mahalleyi tamamen kontrolü altına aldı. Mahalle sakinleri de evlerini terk edip gitmek zorunda kaldı. Mahallede benim ailem ve akrabalarım kaldık. Saat 18.00 sıralarında ise devlet sokağa çıkma yasağı ilen etti. Ama oğlum Yunus, akşama doğru dışarı çıktı ve olayların başladığı sırada Ak Parti il binasının önüne gitti ve oradaki kalabalık ile Siirt Valiliğini önüne yürüdü. Terör bahanesiyle Eruh'tan gelen askeri grup ise mahalleye gelmek yerine direk valiliği abluka altına aldı."

"Oğlumun yaşadığı korku ve paniği ilaçlar teskin edemiyor"

Darbe gecesi FÖTÖ'cü askerlerin kalabalığa ateş açmasıyla oğlunun büyük bir korku ve panik yaşadığını, bu nedenle de akli dengesini kaybettiğini belirten Tetik, aradan geçen 3 yıla rağmen oğlunun aynı korkuyu yaşamaya devam ettiğini söyledi.

Tetik, "FETÖ'cü askerler Valilik önünde toplanan kalabalığı geri püskürtmek amacıyla havaya ateş etmeye başladı. Askerlerin ateş etmesiyle panik ve korkuya kapılan oğlum Yunus, gece saatlerinde darbenin engellenmesiyle beraber amcasının evine gitti ve daha sonra saat 02.00 sıralarında büyük bir korku ile bağırdı ve ağzından kanlar gelmeye başlayınca da amcası lavaboya getirip başından aşağı soğuk su döktü ve onu sakinleştirmeye çalıştı. O geceyi bu şekilde geçiştiren amcası sabahleyin bana haber verip oğlumun durumunu anlatı. Mahallede sokağa çıkma yasağı olması nedeni ile 2 gün evden çıkamadık ve daha sonra oğlumu doktora getirdiğimizde yapılan muayene sonucunda yaşadığı korkudan dolayı depresyon geçirdiğini söyleyip bir sürü ilaç yazdı ama verdiği ilaçlarda onu teskin etmeye yaramadı." ifadelerini kullandı.

"Oğluma gazilik unvanı verilmesini bekliyorum"

"Oğlum Yunus aradan geçen 3 yıla rağmen yeşil reçete ile verilen ilaçları kullanmaya devam ediyor." diyen Tetik, yaşadığı korku nedeni her akşam "PKK ve FETÖ'cüler gelip bizleri öldürecek" diye bağırdığını ve uyuyamadığını söyledi.

Oğlunun akli dengesini kaybettiğini ve ellerini tam olarak kullanamadığını dile getiren Tetik, "Gece yarıları bağırıp 'PKK'liler geldi. FETÖ'cü askerler geldi. Bizleri öldürecekler. Darbe yapacaklar.' diye bağırıyor. Oğlum o günden beri uyuyamıyor, sürekli bağırıyor. Darbe gecesinde 16 yaşında olan oğlum şimdi 19 yaşında ama halen teskin edici ilaçlar kullanmaya devam ediyor. İlaçlar olmadan yatamıyor. Onu beraberimde dükkâna getiriyorum, iki dakika dükkânda kal şimdi geleceğim diyorum ama geri geldiğimde ortada yok." şeklinde konuştu.

Son olarak devletten yardım beklediğini ve oğlunun da darbe gecesinin mağduru olduğunu belirten Tetik, devletin oğluna sahip çıkmasını ve hakkı olan gazilik unvanının verilmesini talep etti. (Murat Orhan-İLKHA)