Diyarbakırlılar mescidlere sahip çıkmaya çağırdı
HDP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin cami karşıtlığına tepki gösteren vatandaşlar, belediyenin, halkın İslami duyarlığını ölçmeye çalıştığını ve tepki görmemesi halinde devamının geleceğine dikkat çekerek mescitlere sahip çıkmaya çağırdı.
HDP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin, Kayapınar ilçesinde cami yapımı için belirlenen alanların farklı amaçlarla kullanımı amacıyla imar planını değiştirmesine tepki gösteren Diyarbakırlılar, camilere sahip çıkılması çağrısında bulundu.
Halkın oylarıyla başa gelenlerin halkın inancına saygı göstermesi gerektiğini belirten Ercan Güzel, camilerin yıkımı anlamına gelen kararın akla ziyan bir hareket olduğunu söyledi.
Güzel, "Halkı kandırmaya çalışıyorlar. Bütün yerleşim yeri planlarında park, otopark ve dini yerlerin olması lazım. Halkın gözünün içine bakarak, yalan söyleyerek ve mesajlar atarak böyle bir karar almadıklarını söyleyerek insanları kandırmaya çalışıyorlar. Bu ikiyüzlülük, riyakârlıktır." dedi.
Belediyenin "Camileri yıkmıyoruz; park-yeşil alan yapıyoruz" diyerek algı yaptığına işaret eden Muzaffer Aslan ise her Müslümanın bu karara tepki göstermesi gerektiğini ifade ederek alınan karara karşı durmaya devam edeceklerini belirtti.
Kayapınar ilçesindeki mahallelerde cami sıkıntısı yaşandığını aktaran Muhammed Özer, camilerin hayatın ve Müslümanların merkezi olduğunu söyledi.
Özer, "Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin, sahabelerin ve maneviyatın çok yüksek olduğu bir şehirde inşaatı başlanmış olan camileri yıkma gibi bir girişimde bulunması kanaatimce bu halkı tanımadığı manasına gelir yada şu ana kadar yaptığı tüm gayrimeşru işlerini kabullendirme amacıyla nabız yoklama çabası içerisinde olduğunu düşünüyorum. Bu beyhude bir çabadır, başaramayacaklarına inanıyorum." diye konuştu.
Belediyenin, bu kararıyla Müslümanlara hizmet etmediğini gösterdiğini belirten Özer, "Oylarıyla seçilmiş oldukları halka da mesaj vermedikleri kesindir. Belki azınlık bir İslam düşmanı diyebileceğimiz, Batı'ya, Avrupa’ya ‘İslamla alakamız yok, İslam’ın mabetlerini yıkmaya çalışıyoruz, bizi görün ve kabul edin’ gibi mesaj olduğunu düşünüyorum. Müslümanlara yönelik olmadığı, hesaba katılmadığı kesindir. Cami cemaati başta olmak üzere civardaki meskun insanlar camiye sahip çıkması gerekir. Bunu ne pahasına olursa olsun yıktırmamaları gerekir. Bu bir benddir. Bend açılırsa diğerleri ardından gelir. Camiyi yıkacak kepçeye de müsaade edilmemesi gerekir." ifadelerini kullandı.
"Bu kararı alanlar, memleketin gerçeklerinden uzak hareket ediyorlar"
Alınan kararın akıllıca olmadığına dikkat çeken Recai Erkalı, "Özellikle bu kararı alanların memleketimizin gerçeklerinden çok uzak hareket ettiğini görüyorum. Böyle yanlışların yapılmaması gerekir. Kayapınar’ın her tarafı binalarla dolu. Bu imar planı ne şekilde alındı bunu da anlayamıyoruz. Her bir bina iki köy kadar kalabalık, 20-30 bina arasında bir cami yok. Böyle imar mı yapılır? Bunları mahkemeye vermek lazım." dedi.
Erkalı, "Kime mesaj verdikleri belli. ‘Sana oy verdim, bu camileri yıkacaksın’ ve ‘bu camileri yıkma, sana yine oy vereyim’ diyenler var. Bu aradaki dengeyi bulması lazım. Belediyeci ise bana hizmet etmek zorundadır. Alınan kararlarda halkında dinlenmesi lazım. Madem meclis kararıyla bu işi yaptığını söylüyor ise bizim de tüm yasal yolları zorlamamız lazım. Camilerimize sahip çıkarak fırsatı memleketin gerçeklerini bilmeyen insanlara bırakmamak lazım." ifadelerini kullandı.
Camilerin, Müslümanların namusu, şerefi ve itibarı olduğunu vurgulayan Said Özkal da kararın uygulanmasına izin vermeyeceklerini ifade etti.
"Başımızda gitse camimizi asla yıktırmayız"
Alınan kararı "büyük bir gaflet" olarak niteleyen Gülsüm Öncü, "Ancak Ebrehe’nin tohumları olan kişilerin böyle bir karar alabileceğini düşünüyorum. Burası peygamberler ve sahabeler diyarıdır. Zaten yıllarca bu halkı kandırmaya çalıştılar. Dün bile birçoğumuza böyle bir şeyin olmadığına dair mesaj geldi. Hâlbuki her şey ortada, belgeler insanların ellerinde dolanıyor. Meclisin aldıkları kararları bizzat görüyoruz. Bilmeyen halkımız bilsinler ve bunların ne olduğunu öğrensinler. Müslümanlar, evlerine olduğu gibi mabedlerine de sahip çıkmalılar. Eğer geri adım atmazlarsa sesimizi daha da yükselterek burada olacağız. Başımızda gitse camimizi asla yıktırmayız." dedi.
Belediyenin aldığı cami karşıtı kararda adı geçen Yunus Emre Camii'nde açılan Kur'an kursunda eğitim gören öğrenciler de camide namaz kılmayı ve Kur'an okumayı öğrendiklerini belirterek mahalle olarak camiye büyük bir ihtiyaçlarının olduğunu söylediler.
Öğrencilerden Zehra Alkan, "Camiyi yıkmaları da çok kötü bir durum. Belediyenin bunu yapmaya hakkı yok. Çevrede yeterince park var. Caminin yıkımını belediye isteyebilir fakat biz çocuklar istemiyoruz." dedi.
Azra Atasoy ise "Burada biz eğitim görüyoruz, insanlar namaz kılıyor. Zaten çevrenin hepsi site ve sitelerde parklar var. Kimsenin parka ihtiyacı yok, camiye ihtiyaçları var." diye belirtti.
Berat Nazlıer, "Caminin yıkılması söz konusu dahi olamaz. Bizler camide Elif-Ba öğreniyor, namaz kılıyoruz." ifadesini kullandı.
Berzan Nazlıer, "Camide daha yeni Kur’an dersi almaya başladık. Cami tamamlanmadan hemen yıkacaklarmış. Burası olmasa annem beni uzak camilere gönderemez." dedi. (Ramazan Zeren- İLKHA)