• DOLAR 34.387
  • EURO 36.314
  • ALTIN 2839.075
  • ...
Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Ayakkabı sektörünün en önemli merkezlerinden olan Gaziantep'te, ayakkabıcılık, asırlardır değerinden hiçbir şey kaybetmeden sürdürülmeye devam ediyor. Türkiye'nin çeşitli tabakhanelerinden kente gelen ve ayakkabı haline gelene kadar onlarca işlemden geçtikten sonra ayakkabıya dönüşen derilerde, usta ellerin mahareti konuşuyor.

Her ayakkabı için tek tek uğraşan ayakkabı ustaları, ayakkabılar son şekline gelene kadar emeklerini ve alın terini katıyor. Ayakkabı atölyelerinde, çoğu işlemi makine yapıyor gibi gözükse de her ayakkabıda ustaların el emeği bulunuyor.

Tabakhanelerden gelen deriler ilk olarak tasarımcılar tarafından; trendler ve müşterinin profiline göre modeller çiziliyor. Daha sonra sayacılarda dikilen deriler, birçok işlemin ardından kalıplara konuluyor. Farklı renk ve modellere dönüştürülen deriler, onlarca işlemden geçtikten sonra ayakkabıya dönüşüyor.

Kentteki 800 ayakkabı imalathanesinde, ustalar tarafından günlerce bin bir emek ve zahmetle üretilen ayakkabılar, Afrika'dan Rusya'ya kadar dünyanın birçok ülkesine ihraç ediliyor.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin sanayi ve ticaret merkezi konumundaki Gaziantep'te onlarca yıldır en önemli geçim kaynakları arasında yer alan ayakkabıcılık sektörü, binlerce kişiye de gelir kapısı oluyor.

Yıllardır Türkiye'nin önde gelen ayakkabı markalarına fason üretimin gerçekleştirildiği ve Türkiye'deki ayakkabı ihtiyacının da yüzde 20'sinin karşılandığı kentte sektör temsilcileri, kendi markalarıyla dünya pazarlarına açılmayı ve markalaşmada dünya ile yarışmayı hedefliyor.

Tabakhanelerden başlayarak atölyelere gelen ve atölyelerde çeşitli işlemlerden geçen deriler, bin bir zahmetten sonra insanların hizmetine sunulan ayakkabıların hazırlanışı ve sektörün durumu ile ilgili konuşan Gaziantep Ayakkabıcılar Odası Başkanı Mehmet Emin İnce, Türkiye ayakkabı ihracatının yüzde 20'sinin Gaziantep'ten yapıldığını söyledi.

Ayakkabı üretiminin tabaklanmış deri olarak kendilerine gelmesiyle başladığını belirten İnce, kentte onlarca işlemden geçerek üretilen ayakkabıların, dünyanın birçok ülkesine ihraç edildiğini belirterek, inovasyon, markalaşma ve ihracatı artırmanın en büyük hedefleri olduğunu ve ayakkabı sektöründe markalaşarak ihracat hedeflerine ulaşacaklarını belirtti.

Ayakkabı üretiminin zahmetli bir iş olduğunu dile getiren İnce, "Ayakkabı bir heyecan, bir duygu ve bir aşktır. Her şey ayakkabıyı sevmekle başlıyor. Tasarımcılarımızın emek ve gayretleri sonucunda ortaya çıkarmış olduğu birbirinden farklı desenleri, ustalarımızın engin tecrübesiyle kalıba döküp yaptıkları birbirinden güzel ürünleri tüketicilere giydirebilmek, bizlerin en büyük mutluluk kaynağıdır. Ama ayakkabı derisi, tabanı, bağcığı, astarı, ilacı, yapıştırıcısı, kimyasalları, boyası ve kutusu her biri ayrı bir görsel, her biri ayrı bir sanatın, aşkın serüvenidir." dedi.

"Kendi markalarımızla dünya pazarlarına açılmayı hedefliyoruz"

İnce, Türkiye'nin önde gelen ayakkabı markalarına fason üretimin gerçekleştirildiği Gaziantep'te kendi markalarıyla dünya pazarlarına açılmayı hedeflediklerini belirterek, şunları söyledi:

"Gaziantep ayakkabıda bugün Türkiye'nin en büyük üreticilerinden bir tanesidir. Bugün modaya yön veren GAPSHOES Fuarı'nda da bunu her şekilde ispatlamış durumdayız. Gaziantep'in ürettiği 'Made in Gaziantep' ayakkabılarını inşallah Türkiye'nin haricinde, dünyanın da 150'ye yakın ülkesinde görmek Gaziantep Ayakkabıcılar Odası olarak bizim en büyük rüyamız, ümidimiz ve temennimizdir. Bunun için de yurtdışında birçok noktada, ticaret merkezlerinde ofis açmak için hazırlıklarımız başlamıştır."

"Gaziantep'te 800 tane imalatçı firmamız var"

Sektör olarak artık dünya pazarına açılmak istediklerini belirten İnce, "Gaziantep'te yaklaşık 800 tane imalatçı firmamız var. Bunun içerisinde terlik, saraciye ve ayakkabı birlikte hareket ediyor. Biz üçünü birbirinden ayırmıyoruz. Çünkü hepsi bir bütündür. Bayan ayakkabısında da çok fazla ön plana çıkmış durumdayız ve amacımız; Afrika'dan Rusya pazarına kadar ihracatımızı artırmaktır." diye konuştu.

"İstihdamı artırmak için çabalıyoruz"

Oda olarak eğitime çok önem verdiklerini aktaran İnce, lise ve üniversitelerdeki ayakkabı bölümleri ile geleceğin markalarını geliştirmek için bir emek ve çaba içerisinde olduklarını belirterek, "Bu sektörde istihdamı artırmak, daha çok kişiye umut olmak ve daha çok kişinin evine aş götürmek, bizim en büyük heyecanımız. Bunu da başaracağımıza inanıyorum. Yaklaşık bin 375 perakende satış noktamızda Gaziantep'te bunu desteklemektedir." ifadelerini kullandı.

"Ayakkabı tek başına bir bütün değildir"

Ayakkabıları bölge illerinin yanı sıra Türkiye'nin çeşitli illerinden Gaziantep'e gelen ve tabakhanelerde tabaklanan derilerden ürettiklerini aktaran İnce, "Deri üreticileri, ayakkabı üreticilerimizle koordineli bir şekilde çalışıyor. Ayakkabının siyah ve lacivert haricinde 30 farklı tonunu işlemeye başlıyoruz. Yine birbirinden şık aksesuarlarla, taban çeşitli renkler ve modeller ile ayakkabıya ayrı bir heyecan katmaya çalışıyoruz. Ayakkabı tek başına bir bütün değildir. Ayakkabı, yan aksesuarları ve ustalıkla yoğrulmuş ayrı bir dünya ve rüyadır." şeklinde konuştu.

1966 yılında babasının kurduğu küçük ayakkabı atölyesinden onlarca kişinin çalıştığı fabrikaya dönüştürdükleri imalathanede yarım asrı aşkın süredir ata mesleklerini sürdürdüklerini belirten Hurşit Sayılır, Türkiye'de ayakkabı sektörünün kalbinin attığı en önemli üretim merkezlerinden birinin de Gaziantep olduğunu belirtti.

Mesleğe başladığı çocukluk yıllarından bu yana ayakkabı üretimi yaptıklarını belirten Sayılır, ürettikleri ayakkabıları Türkiye'nin yanı sıra dünyanın dört bir yanına ihraç ettiklerini söyledi.

"Ayakkabıyı büyük bir incelik ve titizlikle meydana getiriyoruz"

Ayakkabıları dana ve keçi derisinden ürettiklerini belirten Sayılır, "Önce işlenmiş deriyi alıyoruz. Deriyi aldıktan sonra belirlediğimiz modelleri kesiyoruz. Kestikten sonra da sayacılara gönderiyoruz. Burada sayalarımızı diktiriyoruz, sonra ayakkabı üretimi başlıyor. Üretimde değişik kademelerde birçok emek ve meşakkatten geçerek, ayakkabıyı büyük bir incelik ve titizlikle meydana getirmeye çalışıyoruz. Her bir kademede çalışan ustaların kalifiye eleman olması lazım. Bu mesleği iyi bilmeyen ve sevmeyen kişi bu mesleği yapamaz." dedi.

"Dünyanın dört bir tarafına ihraç ediyoruz"

Sayılır, "Bir sezon yenilik yapmazsak geri kalırız. Bu mesleği istemezsen ve sevmezsen yapamazsın. Biz mesleğimizi severek yapıyoruz. Mesleğinizi sevmezseniz başarılı olmanız mümkün değildir. Elhamdülillah! Bugün dünyanın dört bir tarafına ayakkabı gönderiyoruz. Bunun yanında Türkiye'de her yıl düzenlenen ayakkabı fuarlarına da katılıyoruz. Gaziantep'te ürettiğimiz ayakkabılar, dünyanın dört bir tarafına ihraç ediliyor." şeklinde konuştu.

"Sığır ve keçi derisi kullanıyoruz"

Ayakkabıları dana ve keçi derisinden ürettiklerini aktaran Sayılır, "Derilerimizi özenle seçiyoruz. Çünkü ayakkabı gün boyu ayağımızda olduğundan, ayakkabıyla gezildiğinden ve devamlı hareket halinde olunduğundan, ayakkabı çok deforme oluyor. Bundan dolayı elimizden geldiği kadar malzemelerin en iyisini kullanmaya çalışıyoruz. Zaten iyi malzeme kullanmazsak ayakkabılarımızı satamayız. Müşteri ayakkabıyı beğenecek ki bir daha gelip alsın. Ayakkabı derisi sığır deresinden olur. İçine koyduğumuz deri keçi derisidir. Keçi derisinin de teke olmamasına dikkat ediyoruz. Çünkü gözenekleri çok iri olursa ayakta koku yapıyor, sağlam olmuyor." diye konuştu.

Türkiye'de çıkan derinin, Türkiye'nin deri ihtiyacının yalnızca yüzde 25'ini karşıladığını belirten Sayılır, mam derinin yüzde 75'inin yurtdışından geldiğini aktardı.

"Geçmişte 3-4 tane model vardı"

Mesleğe başladığında sadece 3-4 ayakkabı rengi ve modelinin olduğunu söyleyen Sayılır, bugün ise yüzlerce renk ve modelin olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Ben ilkokula gittiğim zaman babamın yanında çalışıyordum. Önceden bu kadar çok model yoktu. 3-4 tane model ve bir tane kalıp ile ayakkabı üretiyorduk. Şimdi ise onlarca kalıp çeşidi, yüzlerce model ve renk alternatifi ile üretim yapıyoruz.  Şu anda çok zorlanıyoruz ama işini severek yaparsan ancak o şekilde başarabilirsin. Bir iş isteksizce yapıldığında o işten bir verim çıkmaz ve karşı tarafı da memnun edemezsiniz, yaptığınız ayakkabı da iyi olmaz. Elhamdülillah! İşimizi severek yapıyoruz. Bu kadar çok çeşit olmasına rağmen çalışıyoruz. Az modelli işlerde üretim fazla oluyor ama çok fazla modelli üretim yaptığımız için üretimimiz düşüyor. Müşterinin tercihine ve isteğine göre ayakkabı üretimi yapıyoruz. Elimizden geldiği kadar daha çok alternatif, seçenekler ile müşteriye hizmet etmeye çalışıyoruz ki üretim devam etsin." (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)

Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız