“Hafter’in hayalleri yıkıldı!”
Rus gazeteci İbragimov, Giryan şehri meşru Libya hükümet güçlerinin eline geçince, Hafter'in hayallerinin yıkıldığını söyledi. Rusya Yenilikçi Kalkınma Enstitüsü İslam Araştırmaları Merkezi Başkanı Semenov da, Hafter’in Giryan’ı kaybettikten sonra sığınmacı kampını vurduğuna dikkat çekerek,“Bu, Hafter’in ne kadar çaresiz olduğunu ve yenilgiyi kabullendiğini gösteriyor” dedi.
Rusya Yenilikçi Kalkınma Enstitüsü İslam Araştırmaları Merkezi Başkanı Kirill Semenov, Libyalı General Halife Hafter'in Giryan'ı kaybettikten sonra sığınmacı kampını vurduğuna dikkat çekerek,“Bu, Hafter'in ne kadar çaresiz olduğunu ve yenilgiyi kabullendiğini gösteriyor” dedi. Rus gazeteci Galiya İbragimov ise, Hafter'e bağlı ‘Libya Ulusal Ordusu', stratejik öneme sahip Giryan'ın kontrolünü kaybetti. General bu şehri kullanarak Trablus'a hızlı saldırı gerçekleştirmeyi ve Serrac ile savaşın sonucunu kendi lehine çevirmeyi planlıyordu. Ama planları suya düştü." dedi.
Libyalı General Halife Hafter'in 4 aydır Trablus'ta Fayiz Serrac'ın Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) karşı yürüttüğü savaşta sivillerin de öldüğüne dikkat çeken İbragimova, taraflardan birinin sığınmacı kampını bombalamasının, suçu henüz kimsenin itiraf etmemesine rağmen isyancı generalin kariyerine son verebileceğini belirtti.
Rus gazeteci Galiya İbragimov, Sputnik için kaleme aldığı yazısında şu değerlendirmede bulundu:
SIĞINMACI KAMPINA HAVA SALDIRISI
Hava saldırısının hedefindeki sığınmacı kampı, başkent Trablus'un hemen eteğinde, hükümet güçlerine ait hava üssü yakınlarında bulunuyordu. 40 kişinin öldüğü ortaya çıkar çıkmaz UMH, General Hafter'i suçladı.
Serrac'ın taraftarları, saldırıdan birkaç gün önce isyancı generalin hava saldırıları planladıklarını duyurduğunu ve sivillerin kendi güvenliğini sağlamaya çağırdığını hatırlattı. Ancak sığınmacılar öldü, muhtemelen zamanında kamptan çıkamadıkları için. Trablus'a göre, isyancıların hedefi hava üssüydü ve onlar hedefi tutturamadı.
Kurbanların çoğunun Afrikalı sığınmacı olması durumu daha da ağırlaştırdı. Bu sığınmacılar tam da denizi aşarak Avrupa'ya geçmeye hazırlanıyordu.
Hafter'in temel sponsoru olan Mısır'ın üye olduğu Afrika Birliği ve isyancı generale sempati duyan Fransa, hava saldırısını kınadı ve suçluların cezalandırılması çağırısında bulundu. Hafter'in birkaç gün önce büyük çatışmadan kaçındığı Türkiye de generale yüklendi.
HAFTER'İN TÜRK HAMLESİ
Hafter'e bağlı ‘Libya Ulusal Ordusu', stratejik öneme sahip Giryan'ın kontrolünü kaybetti. General bu şehri kullanarak Trablus'a hızlı saldırı gerçekleştirmeyi ve Serrac ile savaşın sonucunu kendi lehine çevirmeyi planlıyordu. Ama planları suya düştü.
Libya'nın üçüncü büyük şehri Misurata'dan silahlı grupların yardım ettiği UMH güçleri, generalin ordusunu Giryan'dan çıkarmayı başardı. Bu, Hafter'in hırslarına büyük bir darbe indirdi. Trablus'a saldırı imkansız hale geldi.
Bu belirleyici muharebeden bir süre önce Türk yönetimi Serrac'a destek verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trablus'a silah yardımında bulunduklarını itiraf etti. Türk lider, talebin ve zamanında ödemenin yapılması durumunda Serrac'a silah sağlamaya devam edeceklerini söyledi.
Birleşmiş Milletler, Libya'ya uygulanan silah ambargosunu hatırlatarak Erdoğan'ı eleştirdi. Ama Erdoğan, Türkiye'nin bu ülkenin meşru hükümetine yardım ettiğini, Mısır ve BAE'nin ise gayri meşru Hafter'e silah ve insansız hava araçları sağladığını söyledi.
General Hafter, Giryan yenilgisinin ardından aniden Libya'nın kara sularına girecek Türk gemilere saldırı düzenleme ve Libya'nın doğusunda bulunan Türk vatandaşlarını gözaltına alma emrini verdi. 6 Türk vatandaşı gözaltına alındı.
Dışişleri Bakanlığı, “Alıkonulan vatandaşlarımızın bir an önce serbest bırakılarak Türkiye'ye getirilmesi için ilgili tüm kurumlarımız titizlikle faaliyetlerini sürdürmektedir. Vatandaşlarımızın acilen serbest bırakılmaması halinde bu eylemi yapanlar ‘meşru hedef' haline gelecek ve sonuçları ağır olacaktır” açıklamasında bulunmuştu.
Durumun umutsuzluğunu anlayan Hafter, 24 saat geçmeden Türk vatandaşlarını serbest bıraktı.
‘GENERAL KAYBETTİ'
Rusya Yenilikçi Kalkınma Enstitüsü İslam Araştırmaları Merkezi Başkanı Kirill Semenov, Hafter'in Libya'nın geleceğinde yeri olmadığını söyledi.
Sputnik'e konuşan Semenov, “Giryan'da, generalin baş karargâhı bulunuyordu. General, tüm cephenin istikrarını sağlayan ‘Libya Ulusal Ordusu' yönetimini ve komutasını buradan gerçekleştiriyordu. Bu şehrin ani kaybı, Trablus'u ele geçirme çabalarını anlamsız yaptı. Başkentin generalin gücünü aştığını herkes anlamış oldu” ifadelerini kullandı.
Generalin, Giryan'ı kaybettikten sonra sığınmacı kampını vurduğuna dikkat çeken Rus uzman, “Bu, Hafter'in ne kadar çaresiz olduğunu ve yenilgiyi kabullendiğini gösteriyor” dedi.
Hafter'in Giryan'ı geri alma teşebbüsünde bile bulunmadığına işaret eden Semenov, “Belli ki gücü tükenmek üzere ve tüm planlar bozuldu. Hafter bu şehri daha önce çeşitli askeri gruplara para vererek kontrol altına aldığı ama çatışma sonucu kaybettiği dikkat çekiyor” yorumunda bulundu.
Oysa General Hafter henüz geçtiğimiz sonbahar aylarında, UMH'de savunma bakanlığı görevine gelebilirdi.
Semenov, sözlerini şöyle sürdürdü: “BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Hafter ve Serrac'ı müzakere masasına oturtmak için Libya'ya gelmişti. Ama Serrac bunu reddetmişti, çünkü generalin yaptığı tüm eylemlerden sonra onu savaş suçlusu olarak görüyor. Rusya'nın Libya Temas Grubu Başkanı Lev Dengov bile Hafter'i işgalci olarak nitelendirmişti”.
Rusya tarafının son ana kadar tüm taraflarla görüşmeye çalıştığını ve birkaç kez Hafter ile bir araya geldiğini hatırlatan uzman, “Ama bugün artık kimse Hafter ile iş görmek istemiyor. Onun kaybettiği herkes için aşikar” diye kaydetti.