Siyonistin psikolojisi bozuk: İŞGALCİ KATİL KORKAK
İşgal rejimi israil'de Etiyopya asıllı bir gencin polis kurşunuyla ölmesi üzerine Etiyopyalı Yahudilerin başlattığı protestolarda 111 polis ile 2 sivil yaralandı, 136 gösterici de gözaltına alındı. Halkının büyük bir çoğunluğunun psikolojik sorunlar yaşadığı işgal rejiminde, gerginlik had safhada. Geçtiğimiz günlerde işgal rejiminde yayınlanan bir raporda Yahudilerin nasıl bir psikolojik çöküntü yaşadığı ortaya konulmuştu. Konuyla ilgili gazetemize açıklamada bulunan Vizyon Siyasal Kalkınma Merkezi Başkanı Salah El-Avde, Fillistinlileri katletmek için fırsat kollayan işgalci katillerin nasıl bir paranoya yaşadıklarını ve siyonistler arasında yaygınlaşan intiharların nedenlerini anlattı.
MEHMET TAHİR ÖZSOY / DOĞRUHABER
İşgal rejimi israil'de Etiyopya asıllı bir gencin polis kurşunuyla ölmesi üzerine Etiyopyalı Yahudilerin başlattığı protestolar sürüyor. İşgalci israil'in kuzeyindeki Kiryat Haim kentinde pazar günü görevli olmayan bir polisin açtığı ateş sonucu ölen Etiyopya asıllı 19 yaşındaki Solomon Tekah, Hayfa kentinde düzenlenen törenle toprağa verildi. İşgal rejimindeki Etiyopyalı Yahudilerin ise öfkesi dinmedi. Tekah'ın öldürülmesini protesto eden yüzlerce kişi sokakları doldurdu. Üç gündür devam eden gösterilerde araç lastikleri yakıldı, işgal güçlerine taş ve fişek atıldı.
GÖSTERİLERDE 111 POLİS YARALANDI
İşgal rejimi polisinden yapılan yazılı açıklamada, Etiyopya asıllı Yahudilerin önceki akşam ülke genelinde düzenlediği gösterilerde taş ve cam şişeler ile polise saldırdıklarına dikkat çekilerek, 111 polisin yaralandığı belirtildi. Ayrıca olaylara karışan 136 kişinin gözaltına alındığına vurgu yapılan açıklamada, olaylarda 2 sivilin de yaralandığı aktarıldı. İşgalci israil'in kuzeyindeki Kiryat Haim kentinde pazar günü görevli olmayan bir polisin açtığı ateş sonucu Etiyopya asıllı 19 yaşındaki işgalci rejim vatandaşı Solomon Tekah'ın ölmesi ülke genelinde protestolara neden olmuştu. Birçok şehirde düzenlenen gösterilerde protestocular ile polis arasında zaman zaman arbede yaşanmıştı. Gösterilerin en önemli adreslerinden biri olan Tel Aviv'de protestocular, Azrieli Tower yakınlarındaki bir ana yolu çift yönlü trafiğe kapatmıştı.
NETANYAHU’DAN GÖSTERİCİLERE ÇAĞRI
İşgalci rejimin Başbakanı Binyamin Netanyahu yaptığı yazılı açıklamada, Tekah'ın ölmesinden üzüntü duyduğunu belirtmişti. Göstericilere yolları trafiğe açma çağrısı yapan Netanyahu, "Çözmemiz gereken birçok sorun olduğunu biliyorum. Bu sorunları çözmek için çok çalıştık ve çalışmaya devam edeceğiz. Fakat sizlerden bir şey istiyorum. Yolları kapatmaya son verin." ifadelerini kullanmıştı.
PSİKOLOJİK ÇÖKÜNTÜ HAD SAFHADA
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir rapor, işgal rejimindeki Yahudilerin nasıl bir psikolojik bunalım yaşadığını ortaya koydu. Psikolojik çöküntünün had safhada olduğu işgalci israil’de toplumun güven duygusu için her türlü tedbir alınıyor. Demir kubbe, Patriot, nükleer dâhil her türlü saldırı silahı… Ancak bunların hiç birisi israillilerin güven duygusu içinde yaşamasını sağlamaya yetmiyor. İsrail Psikolojik Destek Merkezi raporu bu gerçeği çıplak bir şekilde gözler önüne seriyor. Son israil saldırısı üzerine Gazze’den fırlatılan roketlerden etkilenerek psikolojik travma yaşayan 1000 kişi bu merkeze başvurdu. Bu, sadece Gazze’den fırlatılan roketlerin sonucunda yapılan başvurular. 2018 yılında önceki yıla göre ilave 4000 kişi psikolojik merkezlere başvuruda bulundu.
GÖSTERİLER İSRAİLLİLERİN PSİKOLOJİSİNİ BOZUYOR
İlginç olan Gazze’de yapılan ‘Büyük Dönüş Yürüyüşleri’ sırasında merkeze başvuruların sayısının rekor kırmasıdır. Yani Filistinliler tel örgüler önünde gösteri yaparken ve bu uğurda canlarını verirken israilliler psikolojik travma merkezlerine başvuruyor. Buraya başvuranların önemli kısmını Gazze sınırındaki yerleşkelerde yaşayanlar teşkil ediyor. Buralarda merkeze başvurularda 2018’de önceki yıla kıyasla %40 oranında artış kaydedildi. Gazze ile gerginlik arttıkça başvurularda bariz bir yükseliş gözlemleniyor. Özellikle ‘Büyük Dönüş Yürüyüşleri’ gösterilerinin yapıldığı dönemde her gün ilave 200 kişi destek için psikolojik danışma merkezine başvurdu.
PSİKOLOJİSİ BOZULANLARIN YÜZDE 65’İ GAZZE SINIRINDA
İlginç olan psikolojik destek merkezine başvuranların yüzde 45’inin 21-34 yaşları arasında asker olmasıdır. Eğer askerler bu kadar psikolojik destek alma ihtiyacı hissediyorsa diğerlerini varın siz düşünün. İsrail Psikolojik Danışma Merkezinin verdiği istatistiklere göre merkeze başvuranların yüzde 65’i Gazze sınırına yakın güney bölgelerinden, yüzde 12’si Lübnan sınırındaki kuzey bölgelerinden, yüzde 8’i orta kesimlerden, geri kalan yüzde 15’i de diğer bölgelerde bulunuyor. Dikkat edilirse güney bölgelerinden merkeze başvurular en yüksek oranı teşkil ediyor. Başvurularda en düşük oran ise güvende olma hissinin en yüksek olduğu orta bölgelerde olduğu görülüyor. Bu veriler, israil’in son zamanlarda neden hemen ateşkes istediği konusunda bir fikir veriyor. Normal şartlarda Gazze’nin ateşkes istemesi beklenirken, her türlü askeri güce sahip olan israil ateşkes istiyor. Bu da israil yönetiminin zayıf karnı oluyor.
İSRAİL SALDIRIYOR İSRAİLLİLERİN PSİKOLOJİSİ BOZULUYOR
Merkezin verdiği diğer ilginç bir istatistik de şudur:
Merkeze başvuranların yüzde 27’si israil saldırılarından sonra psikolojik destek talebinde bulunanlardan oluşuyor. Başvuranların yüzde 24’ünü askerlik görevlerinin bitmesinden sonra merkeze gelenler oluşturuyor. Başvuranların yüzde 13’ü Filistinlilerle ve diğer şekilde yaşanan sıradan bir gerginlik sonucu merkeze müracaat edenler oluşturuyor. Merkeze başvuranların yüzde 9’unu da bir Filistin eylemi sonrasında merkeze başvuranlar oluşturuyor. Burada dikkati çeken husus israil’in saldırganlığı esnasında başvuranların sayısının en yüksek oranı oluşturmasıdır. Yani israil saldırdığında Filistinlilerin değil israillilerin psikolojisi bozuluyor. Yani güçlü olmak, saldırgan olmak bile israillilerin psikolojilerinin düzelmesine yetmiyor.
300 BİN ASKER PSİKOLOJİK DESTEK ALMIŞ
Psikolojik destek merkezi 1998 yılından beri 300 bin askere hizmet verdiğini açıkladı. israil Psikolojik Destek Merkezi Müdürü Oli Gal, işgalci israil’in içinde bulunduğu olağanüstü güvenlik şartlarının artık hayatın bir parçası olarak kabul edilmesi ve buna alışılması gerektiğini söylüyor. Ama işgalci israil vatandaşlarının buna alışacağına dair bir görüntü yok. Onlar hiç de alışacak gibi görünmüyorlar. Ve bu durum işgalci israil’in zaafı ve yumuşak karnı olmaya devam edecek. Bunu bilen Filistinli direnişçilerin eline de büyük bir koz geçmiş oluyor. Mücadelede rakibinin-düşmanının korkak ve panik olduğunu bilmekten daha değerli bir veri yoktur sanırım…
“ÇÖKÜŞLERİNİ ARTIK GİZLEYEMİYORLAR”
Vizyon Siyasal Kalkınma Merkezi Başkanı Salah El-Avde, konuyla ilgili gazetemiz önemli açıklamalarda bulundu. Bu sorunun siyonist işgalciler için gittikçe kronikleşen bir mesele olduğunu belirten Avde, “Bu yeni bir mesele değil. Fakat gittikçe kronikleşen bir meseledir onlar açısından. Bu konuda sayısız raporlar, bilgiler var elimizde. Ve bu artık o kadar noktaya gelmiş ki bunu gizleyecek bir şeyleri de kalmamıştır.” ifadelerini kullandı. Siyonistler arasında gerginliğin had safhada olduğunu vurgulayan Avde, “Çünkü askerlerden sivillere, sivillerden yerleşimcilere kadar, yaşlısından gencine herkes psikolojik sorunlarla karşı karşıyadır. Mesela bizim edindiğimiz net bilgilere göre israil son zamanlarda artık saldırı esnasında hani sahra hastaneleri dediğimiz sağlık merkezleri olur ya bunun gibi sahra psikolojik klinikleri de kuruyor. Artık bir savaş esnasında nasıl ki sahra hastanesi varsa yanında da hemen psikolojik klinik de var. Bu neden yapılıyor? işte orada çarpışma esnasında şok geçiren, travma yaşayan askerlerin o anda hemen tedavi edilebilmesi için böyle bir yol denenmiş. Ve bu konuda israil askerlerinin çoğu çok ciddi problemler yaşıyor. 2014 yılındaki Gazze saldırısında yer alan Golan’i tugayının mesela birçok askeri işte Roma’ya dağlık bölgelere gidip orada psikolojik tedavi gördüğü konusunda çok ciddi kesin bilgiler var elimizde.” dedi.
“BİR SÜRÜ İŞGALCİ İNTİHAR EDİYOR”
“Ayrıca bunların içerisinde bir sürü kişi intihar ediyor.” diyen Avde, “Yerleşimcilerin bir paranoya hali yaşadığı konusunda bilgiler var. Mesela bir anda bir patlama sesi duyuyorlar. Hâlbuki öyle bir şey yok. Ya da bir hayal görmeye başlamışlar. Bu şekilde bir topluluktan bahsediyoruz. Tamamen artık kendi psikolojik durumunu korumakta zorlanan askerler dahil savaş anlamında cesareti kırılmış bir yapıdan bahsediyoruz. Bununla ilgili çok örnek var. Bu demek ki onlar açısından uzun vadede orada kalabilmenin ne kadar zor olduğunu gösteriyor. Siyonist rejim bu konuda her türlü tedbiri almasına rağmen bir türlü kendi toplumunu bu konuda ikna edemiyor. Onlara o güven duygusunu veremiyor. Askerlerin içinde de bu oran çok çok daha fazladır.” şeklinde konuştu.
“SİYONİST ASKERLER CEPHEDEN KAÇIYOR”
Bu sorunlarla mücadele edebilmek için işgalci rejimin büyük bir bütçe ayırdığını vurgulayan Avde, “Bu konuda israil’in büyük bir bütçe ayırdığını biliyoruz. Bu hem savaş alanında ki hareket kabiliyetini kısıtlıyor. Hem de büyük paralar harcıyorlar bu iş için. Tabi savaşın seyrini de değiştiriyor. Çünkü bir anda bir asker işte psikolojim bozuldu deyip cepheden geri çekiliyor. Bir daha da geri gelmiyor. Bu şekilde onlarca cepheden kaçma amacıyla, ‘psikolojim bozuldu’ diyerek merkezlere geliyor. Ve bu onlar için çok ciddi bir sorundur.” ifadelerini kullandı.
“İSRAİL UZUN SÜRELİ GERGİNLİĞİ KALDIRAMIYOR”
Saldırı sonrasındaki işgal rejiminin ateşkes çabalarının da bu psikolojik çöküntüye işaret ettiğini ifade eden Avde, son olarak şunları kaydetti: “Elbette bu çok önemli bir sebep. Çünkü artık israil uzun süreli gerginliği gelmiyor. Ama bu konuda israil’in Gazze’ye ciddi bir kara operasyonu yapmamasının altında ki sebep budur. Çünkü İsrail bunu 2014’de denedi ve kendi askerlerinin çoğunun psikolojisi bozuldu. Halâ da tedavileri devam ediyor. Bu nedenle israil eğer o cesareti, kararlılığı ve o asker gücünü temin edebilseydi çoktan Gazze’ye karşı bir kara operasyonu başlatmış olurdu.”