HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı M. Hüseyin Yılmaz, Şeyh Said ve arkadaşlarının şehadetlerinin 94’üncü yıl dönümü münasebetiyle İLKHA’ya verdiği röportajda, "Kemalist ideolojiye göre şekillenen resmi tarih ve okullardaki ders kitaplarında yıllardır işlenen ‘isyancı’ nitelemesinden vazgeçilmesi gerekiyor." dedi.

Yılmaz, Şeyh Said ve 47 dava arkadaşının kabir yerlerinin açığa çıkarılması, tarih kitaplarında yıllardır işlenen "isyancı" nitelenmesinin kaldırılması ve devletin, o dönem yapılan zulümlerden dolayı Kürd halkından özür dilemesi gerektiğine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhuriyet döneminde yapılan yasaklamaların neticesinde yaşanan bir 'kıyam' olduğu bilgisini paylaşan Yılmaz, "Cumhuriyet rejimi, inkâr politikası üzerine kurulduğu için o dönemde İslam’ı yok saydı. Türklük dışındaki bütün kavimleri yok saydı. Bu noktada rejime muhalefet eden kim varsa hepsine yönelik İstiklal Mahkemeleri eliyle yoğun bir şekilde katliamlara girişti ve yok etti. O dönemde özellikle İslami hükümlerin ve hilafetin kaldırılması, Türkçülüğün yaygınlaştırılması ve etnik kimliklerin inkâr edilmesinin etkisiyle Türkiye’nin her yerinde isyanlar çıktı, rahatsızlıklar dile getirildi. Şeyh Said Efendi, dile getirilen rahatsızlıkların, uyarı ve nasihatlerin fayda vermediğini görünce bir kıyama girişmek zorunda kaldı. Kıyam, çok kanlı bir şekilde bastırıldı, katliam yapıldı. O dönemde Şeyh Said ve arkadaşlarını kıyama mecbur eden sistemin, rejimin kendisiydi. O insanlara başka yol bırakılmadığından dolayı kıyam etmek mecburiyetinde kaldılar. Haksız yere idam edildiler." dedi.

"Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerlerinin bulunması Kürt halkının isteğidir"

Devletin, o dönemindeki bütün zulümlerden dolayı Müslüman Kürd halkından özür dilemesi gerektiğinin altını çizen Yılmaz, "Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerlerinin bulunması, tespit edilmesi tüm Kürd halkının ve Müslümanların isteğidir ve yıllardır bu istek dile getiriliyor. CHP’nin iktidarda olduğu Milli Şef dönemindeki bütün zulümlerden dolayı devletin Müslüman Kürd halkına özür borcu vardır. Bu özür borcunun yerine getirilebilmesinin ön koşulu olarak Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerlerini ortaya çıkartmalıdır. Şu an iktidarda olan CHP değil, İslami geçmişi olan AK Parti’dir. Dolayısıyla bu zulme son verilmesi noktasında Müslüman halkın beklentisi var. Bu beklentiye de olumlu cevap verilmesi lazım." ifadelerini kullandı.

"Kemalist ideolojinin Şeyh Said için okullarda dayattığı ‘isyancı’ nitelendirmesi kaldırılmalı"

Şeyh Said’in mezar yerinin ortaya çıkarılması, devletin o dönem yaptığı zulmün telafisi noktasında özür hükmünde olacağını söyleyen Yılmaz, "Türkiye’nin şu an içinde bulunduğu şartlar ile kuruluştaki şartlar aynı değildir. Şartlar, durumlar değişmiş ve şu an hiçbir tehdit ve tehlike de oluşturmayacak insani bir talep vardır. Geçmişte zulmen katlettikleri bu insanların mezarlarından dahi korktular ve gizlediler. Mezar yerinin ortaya çıkarılması, devletin yapmış olduğu o günkü zulmün telafisi için özür hükmüne geçecek ve toplumsal barışın sağlanması noktasına faydası olacaktır. Mezarlarının başında okunacak bir Fatiha’yı bu şehidlerimizden esirgemesinler. Şeyh Said ve arkadaşlarının halkımız nezdinde saygınlığı ve değeri vardır. Bunun için de saygınlığa zarar veren iftira ve ithamların sonlandırılması gerekir. Özellikle de Kemalist ideolojiye göre şekillenen resmi tarih ve okullardaki ders kitaplarında yıllardır işlenen ‘isyancı’ nitelemesinden vazgeçilmesi gerekiyor." çağrısında bulundu. (Ramazan Casuk-Ramazan Zeren-İLKHA)