HÜDA PAR'dan AK Parti ve Saadet Partisi'ne ziyaret
HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir ve beraberindeki heyet, AK Parti ve Saadet Partisi Genel merkezlerine bayram ziyaretinde bulundu.
Ramazan Bayramı münasebetiyle siyasi partiler arasındaki bayramlaşma ziyaretleri başladı. Bu kapsamda HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir, beraberindeki heyetle, AK Parti Genel Merkezi ve Saadet Partisi'ne bayram ziyaretinde bulundu.
İlk ziyareti AK Parti'ye yapan HÜDA PAR heyetini, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu ve parti heyeti karşıladı. HÜDA PAR heyetinin yaptığı ziyaretten dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Sarıeroğlu, HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir ve beraberindeki heyetin bayramını kutladı.
AK Parti teşkilatının bayramını tebrik eden HÜDA PAR Genel Sekreteri Demir ise ülke sorunlarına ilişkin önemli konulara değindi.
“Hepimizin içine sinecek bir seçim sürecinin yaşanması önemlidir”
Türkiye ve dünyanın önemli bir süreçten geçtiğini belirten Demir, “Bayramların birleştirici ruhuna çok ihtiyacımız var. Türkiye’de İstanbul seçimleri nedeniyle seçim süreci halen devam etmektedir. Biz İstanbul seçimini önemsiyoruz. Türkiye’nin bu seçimlerden sorunlarını aşarak çıkmasını istiyoruz. Bize göre İstanbul Türkiye’nin bir bütünüdür. Sosyal, siyasal, ekonomik olarak da Türkiye sayılıyor. Bu açıdan Türkiye’nin, milletimizin ve hepimizin içine sinecek bir seçim sürecinin yaşanması çok önemlidir. Seçimle alakalı değerlendirmeler, manipülasyonlar geride kaldı. Biz bundan sonra seçimlerin halkın özgür iradesinin seçime yansıyabileceği ve adil, şeffaf bir seçim olmasını diliyoruz. Bundan sonra buna yoğunlaşmak lazım. Parti liderlerimizin de birleştirici, bütünleştirici mesajlar vermesi gerekiyor.” dedi.
“Aile kurumunun çökmesi bizi derinden üzüyor”
Türkiye’nin diğer önemli bir sorununun ise aile kurumunda meydana gelen sorunlar olduğunu belirten Demir, “Aile kurumunun çökmesi bizi derinden üzüyor. 5-10 yıldan beri mevzuatımıza dahil edilen bazı ithal yasalar bizim toplumsal yapımıza derin zararlar verdi. İstanbul Sözleşmesi, aileyi koruma kanunu, nafaka düzenlemesi, erken yaşta evlilik ile alakalı diğer düzenlemeler bizim sosyal dokumuzu gerçekten ağır bir travmaya maruz bıraktı. Bu süreçten sonra istatistiklere baktığımız zaman boşanmalardaki artış, evlenmelerdeki azalma, aile içi sorunların artması ve benzeri durumlar bunu ortaya koyuyor zaten. Özellikle İstanbul Sözleşmesinin artık feshedilmesi gerektiğini, bununla beraber toplumumuza uygun olmayan düzenlemelerin değiştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” diye konuştu.
“Acilen ekonomiye yönelmeliyiz”
Türkiye’de en büyük sorunlardan birinin de ekonomi olduğunu söyleyen Demir, konuşmasına şöyle devam etti:
“Türkiye’nin geçici gündemleri ile beraber bir de hiç değişmeyen gündemleri var. Ekonomi bunlardan bir tanesidir. Şu an Türkiye’de halkın en fazla meşgul olduğu gündem ekonomik sıkıntılardır. Alım gücünün düşmesi, hayat pahalılığı, yükselen döviz fiyatları ve benzeri şeylerdir. Bizim de acil eylem planı şeklinde ekonomiye yönelmemiz gerekir. Zira halkın beli büküldü. Özellikle yerli ekonomi, yerli sanayi, dışa bağımlı ekonomiden kurtulma, istihdamın, üretimin artırılmasına yönelik çalışmaların mutlak suretle uygulanması gerektiğini düşünüyoruz.”
“4 sene seçimsiz dönem çok güçlü fırsatları içinde barındırıyor”
Demir’in değerlendirmelerine ilişkin konuşan Sarıeroğlu, yeni yargı reformu, eğitim paketi gibi hükümetin yaptığı çalışmalardan örnekler aktardı.
Sarıeroğlu, “İstanbul’daki seçim gündemi bizlerin 82 milyon vatandaşımızın hayatını ilgilendiren konularla alakalı gündemimizi değiştirmiyor. Şu an ülke meseleleriyle alakalı arka arkaya düzenlemelerin, açıklamaların yapıldığı bir dönemdeyiz. Güçlü paketlerimiz açıklanıyor. Bu bir süreç. İnşallah biz yaşadığımız süreçleri uzun uzun tartışabiliriz. Manipülasyonları, algılara dayalı olarak, döviz konusunda yapılan spekülasyonlar vatandaşlarımızın da malumudur. 17 yıldır gündemimizde enflasyon, döviz vesaire yoktu. İnşallah bundan sonra da olmayacak. Ortak akılla, istişareyle, güçlü bir diyalogla 82 milyon vatandaşımızı ilgilendiren konularda hazırlıklarımızı gerçekleştiriyoruz. İnşallah İstanbul seçiminde milletimiz güçlü bir irade ortaya koyduktan sonra ülkemizde her şeyin daha da güzel olması için çalışacağız. 4 sene seçimsiz bir dönem olacak. 4 sene seçimsiz dönem çok güçlü fırsatları içinde barındırıyor. Bu fırsatları biz de Türkiye olarak Cumhurbaşkanı Hükümet Sisteminin de avantajlarıyla 82 milyon vatandaşımızın hayatına dokunacak düzenlemelerle somutlaştırmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
HÜDA PAR heyeti, AK Parti ziyaretinin ardından Saadet Partisi Genel Merkezine geçti. Burada HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir ve beraberindeki heyeti, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mesut Doğan ve parti heyeti karşıladı.
Saadet Partisi teşkilatının bayramını tebrik eden HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir, bayramın İslam alemine hayırlar getirmesi temennisinde bulundu.
Ziyarette; İstanbul Sözleşmesi, ekonomi, İstanbul seçimleri gibi konulara değinildi.
“İstanbul Sözleşmesi aile kurumumuza bela olmuş”
Türkiye’de konuşulacak birçok sorunun olduğunu aktaran Demir, “Bu sorunlardan birincisi İstanbul Sözleşmesi denen Avrupa dayatması bir ucube var. Aile kurumumuza, inancımıza, kültürümüze, değerlerimize bela olmuş... Bununla beraber sözde aileyi koruma kanunu var, nafaka düzenlemeleri var, erken yaşta evlilik mağduriyetleri var. Hasetten İstanbul Sözleşmesi ile birlikte değerlerimize çok fazla zarar veren bir dizi düzenleme geldi. Buna devasa sermeyeler aktarıldı. Bu sözleşme artık aile kurumumuzu çok fazla tahrip eden bir noktaya geldi. ETCEP ve benzeri birçok proje var. Bunlar bizim değerlerimize, ailelerimize yönelik dış destekli çok ciddi projelerdir.” şeklinde konuştu.
“İstanbul Sözleşmesini ne yapıp edip yürürlükten kaldırmalıyız”
Aile kurumunun çöktüğünü vurgulayan Demir, “İstatistiklerden aile kurumunun geldiği nokta bellidir. Boşanmaların durumu, evlilik oranlarının azalması, aile içerisindeki sorunlar, en ufak tartışmada hakimlerin aile içine dadanması, eşleri uzaklaştırması, hapse atması gibi şeyler bizi çok fazla rahatsız ediyor. İstanbul Sözleşmesini yapıp edip feshetmek zorundayız. Aileyi koruma kanununu mevzuatımızdan ya çıkarmak ya da düzeltmek zorundayız. Yoksa 5-10 yıl içinde aile diye bir şeyimiz kalmaz. Çok ağır bir süreçle karşı karşıyayız. Avrupa Uyum Yasaları adı altında çıkarılan kanunlar bizi bitiren kanunlardır.” dedi.
“Ekonomimiz çok kötü durumda”
Toplumun en önemli konularından birinin ekonomi olduğuna işaret eden Demir, “Ekonomimiz çok kötü durumdadır. Üretim ve sanayi bitmiş durumdadır. Tamamıyla dışarıya bağlı dış operasyonlara açık bir hale gelmişiz. İşsizlik rakamlarının önü alınamıyor. Hayat pahalılığı ileri boyuttadır. Bunun gündeme gelmesi, buna yönelik ciddi adımların atılması, yerli ekonomiye geçme, yerli projelerin üretilmesi gibi noktalarda artık sesimizin gür çıkması lazım. Çünkü halk bu konuda çok mustarip durumdadır.” diye konuştu.
“Ötekileştirici dil ve üsluplardan kaçınılmalıdır”
İstanbul seçimlerine ilişkin de konuşan Demir, şunları söyledi:
“İstanbul seçimleri Türkiye açısından çok önemli bir seçimdir. Dolayısıyla bizim İstanbul’da ülkemizin, değerlerimizin kabul edebileceği, içimize sinebilecek hem seçim süreci hem de bir yönetim anlayışının gelmesi çok önemlidir. Şimdiye kadar seçimle ilgili çok şeyler konuşuldu. Ama şu anda hepimizin görevi halkın özgür iradesinin net olarak sandığa yansıyabileceği; adil, şeffaf, özgür bir seçim sürecinin tamamlanmasını sağlamak olmalıdır. Tüm partiler bu konuda inisiyatif almalıdır. Seçim süreçleri genel olarak Türkiye’de kutuplaştırmalara, ötekileştirmelere sebep oluyor. Bu durum, hiçbir partiye fayda vermediği gibi ülkemize de fayda vermiyor. Dolayısıyla siyasi partilerimizin ötekileştirici, dışlayıcı dil ve üsluplardan çok kardeşliğin, beraberliği, barışı, birlikteliği esas alacak, onu teşvik edecek beyanatlarda bulunmaları, bu tarzda bir siyaset geliştirmeleri çok önemlidir.”
“Ailesi güçlü olmayan bir ülkenin ayakta kalması mümkün değil”
Demir’in ardından söz alan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mesut Doğan, aile kurumunun önemine değindi.
Doğan, “Bir ülkenin bütün sorunları birbiriyle akrabadır, birbirlerini tetiklerler. Yıllık ortalama 140 bin aile boşanıyor. 17 yıl içerisinde 2 milyon aile boşanmış. Zaten Türkiye’de 22 milyon aile var, yüzde 10’u boşanmış. Ailesi güçlü olmayan bir ülkenin ayakta kalması mümkün değil. Güçlü bir ülke için güçlü bir aileye ihtiyaç var.” dedi.
Türkiye ekonomisine de değinen Doğan, devlet mahkemelerinde var olan icra ve iflas dosya sayısının 20 milyon 667 bin olduğunu belirtti. Doğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bunun da temel nedeni; üretim, yatırım, istihdamın olmamasındandır. O zaman işsizlik de enflasyon da zirve yapıyor. Kutuplaşmadan kurtulmak lazım. Sorunlarımızı konuşabilme ihtiyacımız var. Hem içerde hem de dışarda tehlikeli sorunlarımız var. Bu sorunları çözmenin yolu bir araya gelebilmek, ortak paydalarda buluşabilmeliyiz.”
Karşılıklı iyi dilek temennilerinin ardından ziyaret son buldu.(Mehmet Fatih Akgül-İLKHA)