• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
Suudi rejiminin idam kararları İslam'ın adalet ve insaf anlayışıyla bağdaşmıyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Suudi rejimi tarafından 2017 yılından beri hapiste tutulan Selman El Avde, Ali El Ömeri ve Awd El Karni gibi âlimlerinin idam edileceği haberlerinin ardından tepkiler gelmeye devam ediyor.

Aralarında Muhammed Emin Yıldırım, Prof. Dr. Faruk Beşer, Nureddin Yıldız, İhsan Şenocak gibi tanınan isimlerin bulunduğu Eyüp Buluşmaları Platformu, Suudi rejimi tarafından Ramazan Bayramı'nın ardından idam edileceği belirtilen âlimler için bir bildiri yayımladı.

Yayımlanan bildiride, Suudi Arabistan Hükümetinin fikir ve kanaatlerini hür bir şeklide açıklama hakkı olan âlimleri tutuklayarak haklarında idam kararı vermesinin İslam'ın adalet ve insaf anlayışıyla bağdaşmadığı belirtildi.

2017 yılından beri Suudi Arabistan hükümetinin âlimlere karşı yürüttüğü kanunsuz ve baskıcı uygulamaların şiddetli bir şekilde devam ettiği ve birçok âlimin Suudi hapishanelerinde tutuklu bulunduğu hatırlatılan açıklamada, "Son olarak alınan duyumlar ve haberlere göre Ramazan Bayramı'ndan sonra içlerinde dünyaca tanınmış âlim Selman el-Avde'nin de bulunduğu birçok tutuklu mümtaz ilim erbabının idam edileceğine dair bilgiler gelmektedir." denildi.

"İdam kararları İslam'ın adalet ve insaf anlayışıyla bağdaşmıyor"

Açıklamanın devamında, "Kur'an'da ve hadislerde ulemaya büyük önem verilmektedir. Hazreti Muhammed (Sallalahu Aleyhi Vesellem)'in varisleri mesabesinde olan âlimler, İslam ümmetinin yanan kandilleridir. İslam medeniyetinin inşasında, umran ve terakki hareketlerinde âlimler öncüdürler. Hal böyle iken Suudi hükümetinin, fikir ve kanaatlerini hür bir şeklide açıklama hakkı olan âlimleri tutuklamasını ve haklarında idam kararı verecek bir düzeye gelmesini, İslam'ın adalet ve insaf anlayışıyla bağdaştırmak mümkün değildir." ifadelerine yer verildi.

İdamların kabul edilemez olduğuna vurgu yapılan açıklamada, "Suudi hükümetinin, Kur'an'ın inişine şahit olan, Mekke ve Medine gibi Harameyni içinde barındıran bu topraklarda âlimlere uyguladığı baskı ve zulmü bütün dünyaya duyurmak resmi, sivil teşekkülleri, yazarları, sanatkârları ve siyasî çevreleri harekete geçirmek sorumluluklarımızın önemli bir parçasıdır. Suudi hükümetinin bir delile ve mesnede dayanmaksızın âlimleri suçlaması, tutuklaması ve bunlarla da iktifa etmeyerek idama mahkûm etmesi asla maşerî vicdanda kabul edilemez." denildi.

"Âlimlere sahip çıkmak ümmet-i Muhammed'in görevidir"

Suudi Hükümetinin âlimlere uyguladığı tutum ve davranışın, Kur'an ve Sünnetin ilkeleriyle bağdaşmadığı vurgulanan açıklamada son olarak şu açıklamalara yer verildi:

"Âlimlere sahip çıkmak ümmet-i Muhammed'in görevidir. Bu sorumlulukla Arabistan'da uygulanan zulmün durdurulması ve sözde idama mahkûm edilen âlimlerin korunması ve meşum kararın infaz edilmemesi için her türlü kanuni imkân ve hakları kullanarak ve bu çerçevede sosyal medyayı da aracı kılarak cesur bir çıkışın vakti gelmiş ve geçmektedir. Âlimlerin tutuklanması, onlara baskı yapılması ve hayatlarına son verilmesi gibi girişimlerden doğacak bütün haksızlıkların, kanunsuzlukların ve olumsuzlukların müsebbibinin Suudi hükümetinin olacağını şimdiden ilan etmeliyiz ve kendi yükümlülüğümüzü de Müslümanlar olarak Mehmet Akif Ersoy'un ifadesiyle anlamalıyız:

Hiç sıkılmaz mısınız Hz. Peygamber'den?
Ki uzaklardaki bir mü'mini incitse diken,
Kalb-i pakinde duyarmış o musibetten acı.
Sizden elbette olur ruh-ı Nebi davacı." (Nizamettin Aşkın-İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir