• DOLAR 34.314
  • EURO 37.36
  • ALTIN 3034.64
  • ...
Dertleri eğitim değil DİN DERSİ HAZIMSIZLIĞI
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Muhsin Şenol-DOĞRUHABER

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk liselerde yeni eğitim modelini açıkladı, din dersini hazmedemeyenler ayağa kalktı. Matematik dersinin seçmeli olduğu yalanına sarılan bu çevreler din dersinin zorunlu olmasını kabullenmeyip imam hatip okullarına ve din dersine saldırmaya başladı. Milli Eğitim Bakanının yalanlamasına rağmen kinlerini kusmaya devam eden çevrelere bir cevap da Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi’den geldi. Gazetemize değerlendirmelerde bulunan Selvi, “Bu çevreler dine dair her ne varsa kırmızı görmüş boğa gibi saldıran sapkın bir zümredir. Maalesef dine dair her ne söz konusu olursa olsun amacından saptırarak kendilerine malzeme yaparlar. Ama bunlara kızmaktan öte acıyoruz.” ifadelerini kullandı. Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekili ayrıca yeni eğitim modelini de gazetemize değerlendirdi.

‘ÜNLÜ’ EKONOMİST YALAN HABERİ PAYLAŞTI, ÖZÜR BİLE DİLEMEDİ

Matematik dersinin seçmeli olduğu algısını ilk başlatanlardan olan Ekonomist Mahfi Eğilmez sosyal medya hesabından “Bir ülkenin eğitim sisteminde matematik, felsefe ve tarih seçmeli ders olmuşsa o ülkenin çocuklarının çoğu bilim dışı yetişecek, daha doğrusu yetişemeyecek demektir. Eğitimde ne zaman reforma girsek olayı deforme edip çıkıyoruz. Çok yazık.” Sözlerini paylaştı. Bu paylaşım 8 bin kullanıcı tarafından RT edildi. Bakanlığın yalanmasından sonra özür yayınlamayan Eğilmez, twitini de silmedi.

PRODÜKTÖR MÜ PROVOKATÖR MÜ?

Kendini TV Prodüktörü olarak tanımlayan Armağan Çağlayan ise yine bu yalana sarılıp dine ve din eğitimine karşı nefretini belli edenler arasında. Çağlayan sosyal medya hesabından, “Liselerde yeni eğitim sistemi açıklanmış. Matematik, felsefe, tarih seçmeli ders olmuş! Ama bilin bakalım hangi dersler zorunlu? Din kültürü, ahlak, tasavvuf edebiyatı, İslam felsefesi! 2040 yılı vizyonuymuş bu!” paylaşımını yaptı ve 9 bin RT, 43 bin beğeni aldı. Duyarlı twitter kullanıcılarının düzetmesine rağmen Armağan, yalan haberi savunmaya ve din dersi hazımsızlığına devam etti.

BİRGÜN YALANA SARILDI

Çocukların camiye gittiği fotoğrafları manşetine taşımasıyla tanınan Birgün Gazetesi ise yalan haberi manşetine taşıyarak okuyucularının aklıyla alay etti. Yalan haberin ortaya çıkmasından sonra tekzip yayınlamayan gazete derdinin eğitim olmadığını, dine ve din dersine karşı olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.

“DİNE DAİR HER NE VARSA KIRMIZI GÖRMÜŞ BOĞA GİBİ SALDIRIYORLAR”

Eğitimin dinamik bir yapı olduğunu ve dönemin şartlarına göre yeni düzenlemelerin olabileceğini ifade eden Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, “Burada önemli olan öğrencilerin dünyanın başka yerdeki öğrencilerle rekabet edebileceği düzeyde bir sistem oluşturmaktır. Bizde de yöneticilerimiz yıllar içinde değişiklik yapmıştır. Önemli olan arzu edilen amaca uygun olup olmadığıdır. Ama eğitimi bilmeyen yada art niyetli bir takım çevreler kara bir propaganda yürütüyor. Ama bize göre bunlar herkesin kolayca ulaşacağı bilgileri bilen fakat art niyetli insanlardır. Örneğin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi Anayasanın 24. Maddesinde tanımlanmış ve güvence altına alınmıştır. Bunun Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yada yönetmenliklerle değiştirilmesi mümkün değildir. Bu çevreler dine dair her ne varsa kırmızı görmüş boğa gibi saldıran sapkın bir zümredir. Maalesef dine dair her ne söz konusu olursa olsun amacından saptırarak kendilerine malzeme yaparlar. Ama bunlara kızmaktan öte acıyoruz. Bir kere Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi tam manasıyla bir din dersi değildir. Bir kültür dersi olduğu gibi bütün dünyada bu dersler öğrencilere verilir. Hatta biz OECD ülkelerine göre bu dersi daha az veriyoruz bunları arttırmamız lazım” ifadelerini kullandı.

“OKULLARDAKİ MESCİDLERLE UĞRAŞMAKTAN VAZGEÇMELİLER”

‘Bu ülkenin çocukları, bu memleketin İslam’ın hamuruyla yoğrulduğunu bilmesi gerekiyor’ diyen Selvi, “Bunu hazmedemeyenler okullarda mescit gördüklerinde saldırganlaşıyorlar. Bir çocuk camiye gitti diye hazımsızlık yapıyorlar. Bu ülkenin çocukları böyle şeylerle uğraşmayı bırakmalı. Artık okullardaki mesicidlerle yada din dersiyle uğraşmaktan vazgeçmeliler” şeklinde konuştu.

YENİ MÜFREDAT VE KİTAPLAR ÇÖPE Mİ GİDECEK?

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un açıkladığı Ortaöğretimde yeni eğitim modelini de değerlendiren Selvi şöyle konuştu: “Bizim sistemimiz ayrıştıran bir sistemdir. Yani ihtisaslaştıkça alanlara ayrılan bir sistemdir. Yeni model ise bütünleşik bir sistemdir. Yani hem ihtisaslaşmayı hem de bütünleşik bir uygulama getiriyor. Bunu bir problem olarak görüyoruz. Ayrıca derslerin ismi ve içeriği değiştiği zaman müfredatı da değişiyor. Hal böyle olunca yakın zamanda yapılan müfredat çalışmalarının büyük bir kısmı atılması ve yerine yenilerinin yazılması söz konusu olacak. Bu dersleri verecek öğretmenler de aynı şekilde ayrışmacı bir eğitim sisteminden mezun olarak buralara geldi. Arkadaşlarımız bu bütünleşik dersleri nasıl anlatacak? Örneğin Lise 1. Sınıftaki Doğa Bilimleri dersini biyoloji öğretmeni mi verecek? Fizik konularını bu öğretmen nasıl anlatacak? Gibi bazı problemler olduğunu görüyoruz. Bir diğer problem ise ders kitapları olacak. Ders kitapları yeni müfredata göre daha yeni basıldı fakat yeni modelle birlikte artık bu kitaplar da çöpe atılacak.”

“AÇIKLANAN MODELDE PROBLEMLER VAR”

Seçmeli derslerin de alanlarının daralacağını ifade eden Selvi, “İçinde tezatlar barındıran bir model olmuş. Örneğin öğrencimiz sosyal bilimler ve beşeri bilimler bölümünü seçti ve sonradan kararını değiştirip fen bilimlerinden bir bölüm seçmek istediği zaman derslerini görmediği için problem yaşayacaktır. Bu da katsayı sorunu gibi bir sorun ortaya çıkarabilir. Bizim önerimiz açıklanan modelin bir taslak olarak kabul edilmesi ve metnin paydaşlarla müzakere edilmeli ve buna göre uygulanmalı. Aksi halde arzu edilen başarıları gerçekleştirmede yetersiz bir model olur” dedi.

Bu haberler de ilginizi çekebilir