HÜDA PAR: Bireyleri canavarlaştıran faktörler bertaraf edilmeli
İzmir'de ailesini potasyum siyanürlü şerbet ile zehirleyen gence ilişkin değerlendirmede bulunan HÜDA PAR, bireyleri canavarlaştıran görsel ve işitsel faktörlerin bertaraf edilmesi gerekliğini belirtti.
İzmir'in Bayraklı ilçesinde üniversite kimya bölümü öğrencisi 21 yaşındaki gencin internetten siparişle aldığı potasyum siyanürü ailesine "şerbet" diye içirmesi sonucu, anne ve babası ölmüş, 2 kardeşi ise ölümden dönmüştü.
Gençliğin, ailelerine ve toplumlarına faydalı bireyler yerine kendileri, aileleri ve çevreleri için ciddi tehdit unsuru haline geldiğine dikkat çeken HÜDA PAR Genel Merkezi; şiddet, alkol ve uyuşturucu gibi kötülüklerle bireyleri canavarlaştıran görsel ve işitsel faktörlerin bertaraf edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
İzmir’de 21 yaşındaki Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü 1. sınıf öğrencisinin, siyanür şerbeti ile ailesine yönelik yaptığı zehirleme olayına değinen HÜDA PAR, “İzmir’de, henüz 21 yaşındaki bir üniversite öğrencisi, siyanür şerbeti ile bütün ailesini zehirleyerek taammüden öldürmek istedi. Bu vahim olay neticesinde anne ve baba hayatını kaybetmiş, bir kardeş de ölümden dönmüştür. Bu olay, genç neslimizin bir cinnet hali ile karşı karşıya kaldığının ispatı niteliğindedir. Batı ülkelerinde rutin olarak rastladığımız bu türden cinayetlerin ülkemizde de görülmesi; aile kurumumuzun ve gençliğin mevcut durumunu gözden geçirmemizi sağlamalıdır.” denildi.
“Gençliğimiz, mutluluğu uyuşturucu ve alkol kullanımında aramaktadır”
Batının model olarak sunduğu karakter ile gençliğin robotlaştırıldığına dikkat çekilen değerlendirmede, “Çıkarcı, amaca ulaşmak için her yolu ve her vasıtayı meşru gören Batı kültürü, Türkiye’de de eğitim sisteminde her geçen gün temel unsur halini aldığı için gençliğimiz, mutluluğu uyuşturucu ve alkol kullanımında aramaktadır. Doğal olarak ailelerine ve toplumlarına faydalı bireyler yerine kendileri, aileleri ve çevreleri için ciddi tehdit unsuru haline gelen bir gençlik yetişmektedir. Batının model olarak sunduğu tüketim endeksli karakter, etik değerlerinden soyutlanmış ‘ben’ merkezli kişilik ile maddi başarıların yaşam amacı haline gelmesi; bireyleri ahlaki değerlerden ve erdemden yoksun bırakmış, gençlik robotlaşmıştır.” ifadelerine yer verildi.
“Gençliğimizin yetişme tarzını belirlemede önemli bir yere sahip olan eğitim sistemi gözden geçirilmeli”
Batı kültürünün egemen olduğu eğitim sisteminin gözden geçirilmesi gerektiğinin altı çizilen değerlendirmede şunlar kaydedildi: “Türkiye’de eğitim sisteminin kifayetsizliğinin yanısıra, uzun süredir uygulamada olan batı destekli projelerin ve model olarak sunulan ecnebi kültürün ağır tahribatları ile toplum yeni yeni yüzleşmeye başladı. Maalesef aile kurumumuzda ciddi çözülmeler başladı. Son dönemlerde yaşanan benzer olaylar, bu durumdan bağımsız düşünülemez. Bu nedenle başta ‘İstanbul Sözleşmesi’ diye bilinen metin olmak üzere aile yapımızı tehdit eden bütün antlaşmalardan vazgeçilmeli, bu yöndeki proje ve uygulamalar durdurulmalıdır. Gençliğimizin yetişme tarzını belirlemede önemli bir yere sahip olan eğitim sistemi gözden geçirilmeli, kendi değerlerimizi yetersiz görme kompleksinden kurtularak batı hayranlığı terk edilmelidir. Şiddet, alkol ve uyuşturucu gibi kötülüklerle bireyleri canavarlaştıran, cinsel dürtüler üzerinden gençliğin iradesine ipotek koyan görsel ve işitsel faktörler bertaraf edilmeli; akıl, bilinç ve vicdan emniyetinin sağlanmasına yönelik tedbirler alınmalıdır.” (Ramazan Casuk-İLKHA)