• DOLAR 34.369
  • EURO 36.37
  • ALTIN 2827.37
  • ...
"Kardeşlik ahlakını ve hukukunu yeniden inşa etmeliyiz"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bir dizi temaslarda bulunmak üzere memleketi Gaziantep'e gelen İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Mehmet Görmez, Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen iftar programına katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda bir konuşma yapan Görmez, İslam dünyasında birlikte yaşamanın önemine değinerek, kardeşlik hukukunun ve ahlakının yeniden inşa edilmesi gerektiğini belirtti.

İslam aleminin ramazan ayını kutlayarak konuşmasına başlayan Görmez, ramazan ayının bir üniversite olduğunu belirterek, "Ramazan-ı şerifin artık ortalarına geldik. Ramazan ayınız mübarek olsun. On bir aylarınız da ramazan olsun. Ramazan kalbinize kuvvet ve ruhunuza güç versin. Ramazan ayı şehrimize, ülkemize, İslam âlemine ve bütün insanlığa unuttuğumuz bütün değerleri yeniden getirdi. Rabbim onlara yapışmayı bize nasip eylesin." dedi.

"Kardeşlik ahlakını ve hukukunu yeniden inşa etmeliyiz"

İnsanların konuşurken sarf ettiği sözlere dikkat etmesi gerektiğini belirten Görmez, "Söz; kardeşlik hukukunu ve kardeşlik ahlakını en çok zedeleyen, en çok yaralayan oktur, silahtır. Kur'an-ı Kerim'de Rabbimiz 'Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse onu araştırın. Araştırmadan kardeşinizin hakkında konuşmaya başlamayın' buyuruyor. 'Sonra birbirinize alay etmeyin' hatta kadınları ayrıca zikreder, 'kadınlar bazı kadınları alaya almazsın, olur ki onlardan daha seçkin ve daha hayırlıdırlar. Birbirinizi lakaplarla çağırmayın. Kendi nefsinizi, onurunuzu küçük düşürmeyin, tecessüs etmeyin. Birbirinizin ayıbını araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın' diyor. Neden bu konuyu seçtim? Çünkü kardeşliği yeniden inşa etme zamanı. Bütün mazlumların umudu olan bu ülkede kardeşlik ahlakını ve hukukunu yeniden inşa etmeliyiz. Söz ile birbirimizi yaralamamalıyız." diye konuştu.

"Orucun gayesi sadece mideyi boş bırakmak değil"

Görmez, "Ramazan ayındayız, mideye oruç tutturmak oruç değil. Asıl önemli olan kalbe oruç tutturmaktır. Önemli olan dile, göze, kulağa oruç tutturmaktır. Orucun gayesi sadece mideyi boş bırakmak değil. Peygamber efendimiz 'eğer ramazanda oruç tutarken bütün bunlar yapılıyorsa Allah'ın sizin aç ve susuz kalmanıza -haşa- ihtiyacı yoktur. Nice oruç tutanlar vardır ki oruçlarının tek tanımı ; midelerini boş tutmalarıdır.' buyuruyor Oysa asıl önemli olan kalbe oruç tutturmaktır. Kalbe kötülük sokmamak, dil yarası dil ile kardeşi yaralamamaktır. Gıybet; Kur'an-ı Kerim de bize o kadar anlatılır ki 'ölen bir kardeşinizin etini oturup yemek ister misiniz? Ondan tiksinirsiniz, bunu yapamazsınız' diyor." ifadelerini kullandı.

"Söz kardeşlik hukukunu, kardeşlik ahlakını yok ediyor"

Kur'an-ı Kerim'de söz ahlakıyla ilgili çok muhteşem ifadelerin olduğunu vurgulayan Görmez, şunları söyledi:

Söz insandır; insan beyandır. Allah Resulü 'ya hayır konuşun ya susun' buyuruyor. Söz, bizi yaralıyor. Söz, kardeşlik hukukunu, kardeşlik ahlakını yok ediyor. Meclislerimiz, oturduğumuz bütün meclislerde elbette konuşuyoruz, söz yani beyan, insanın en önemli özelliğidir. Ama her mecliste lütfen, Allah rızası için oradan ayrılırken 'biz burada ne konuştuk?' diyelim. 'Bu konuşmalarımız acaba ne kadar fayda verdi?' Kendimize bunları soralım. Kur'an-ı Kerim'de sadece doğru ve güzel sözün vasıfları anlatılmıyor. Kötü sözlerin de vasıfları anlatılır."

"Sözün güzel olması aklın ve kalbin güzelliğine bağlıdır"

Kardeşlik ahlakının ve hukukunun yeniden inşa edilmesi gerektiğini belirten Görmez, "Bunu yaparken bu hukuk ve ahlakı en çok yok eden, yaralayan, zedeleyen şeyin söz olduğunu unutmamalıyız. Aklın evine çer çöpü sokmamamız lazım. Kalbin evine, öfke, kin ve nefreti sokmamamız lazım ki söz güzel olsun. Sözün güzel olması aklın ve kalbin güzelliğine bağlıdır. Fikir üretmeliyiz, aynı zamanda değer üretmeliyiz. Sevgi ve muhabbeti üretmeliyiz. İnsanların bize ihtiyacı var. Ama biz Kur'an-ı Kerim'i bir ahkam kitabı olarak okuduğumuz kadar bir ahlak kitabı olarak okumuyoruz. Bunun farkında olmalıyız. Kur'an-ı Kerim'i bir ibadet kitabı olarak okuduğumuz kadar bir ahlak kitabı olarak okumuyoruz. Hazreti Peygamber'in gönderiliş gayesinin güzel ahlakı tamamlamak olduğunu unutmamalıyız. 'Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim' buyuruyor." şeklinde konuştu.

Bir şehirde sanayi üretiminin önemli olduğuna işaret eden Görmez, ancak bir şehri ayağa kaldırmak için üç üretime önem verilmesi gerektiğini belirterek, bunların da bilgi, fikir ve değer olduğunu ifade etti.

"Ramazan bir aylık muhteşem programı olan bir üniversite"

Ramazanın büyük bir medrese, mektep ve üniversite olduğunu ifade eden Görmez, "Ramazan bir aylık muhteşem programı olan bir üniversite. İradelerimizi özgürleştirmek için her sene ayağımıza gelen bir üniversite. Programı çok zengin, iftarıyla, imsakıyla, sahuruyla, fitresiyle, sadakasıyla, teravihiyle, Kadir Gecesiyle ve bayramıyla yani her şeyiyle muhteşem bir üniversite. Biz hepimiz farkında olmadan bu üniversitede eğitim alıyoruz. Ancak ibadetlerimizden elde ettiğimiz hasılatı mukayese etmemiz lazım. 'Biz ne elde ediyoruz, ibadetlerimiz bize ne kazandırıyor. Biz ibadetlerimizde yüceliyor muyuz? Dinimiz ile dindarlığımız arasındaki mesafe nedir? Dindarlığımız ahlak, değer ve bilgi üretiyor mu?' bunun muhasebesini yapmalıyız. Midemizi aç bıraktığımız zaman, oruç tuttuğumuz zaman kalbimize, dilimize, gözümüze kulağımıza da oruç tutturabiliyor muyuz? Oruç tutarken ağzımızdan kaçırdığımız bir sözle hatta şimdi de o sözü bir de sosyal medya yoluyla bütün dünya ile paylaşıyoruz." diye konuştu.

"Hocalar olarak oturup dinimize yeniden çalışmamız lazım"

Görmez, "Görsel idrakin egemen olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Görsel idrak iletişim devriminden sonra akıl idrakinin önüne geçiyor. Görsel idrak kalbin idrakini öldürüyor. Görsel idrakin egemen olduğu bu dünyada insanlar, sureti ve imajı hakikatin önüne geçiriyor. Görsel idrakin egemen olduğu dönemlerde insanlar başkasının bütün özel hayatına sahip oluyor. Yaptığı bütün kötülükleri insanlıkla paylaşıyor. Yeni bir dünyaya girmiş bulunuyoruz. Biz hocalar olarak oturup dinimize yeniden çalışmamız lazım. Gerçekten öyle bir dünyaya girdik ki bütün bilgilerimiz anlamsızlaştı, etkisiz hale geldi. Dersimize yeniden çalışmamız lazım." dedi.

Programa, Gaziantep Valisi Davut Gül, İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, AK Parti Gaziantep milletvekilleri ve İl Başkanı Mehmet Eyyüp Özkeçeci, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat, İl Müftüsü Ahmet Çelik ve ilçe müftüleri, kamu kurumlarının yöneticileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderleri ile davetliler katıldı. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)

Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir