2013 yılında kurulan ve kurulduğu günden bu yana yetim, mağdur ve muhtaçlara dil, din, ırk ve mezhep ayrımı yapmadan ulaşmaya gayret eden Umut Kervanı Vakfı, ramazan ayında da yardımlarını arttırarak ihtiyaç sahiplerine ulaşmaya devam ediyor.

Yaptıkları yardım çalışmaları hakkında İLKHA’ya değerlendirmelerde bulunan Umut Kervanı Vakfı Genel Başkanı Cengiz Kurtaran, Türkiye genelinde 33 il ve onlarca ilçede protokol gerçekleştirdiği STK’lar üzerinden yardım çalışmalarını sürdürdüklerini ve yılın 365 gününde şeffaflık ilkesiyle hayırsever ve muhtaçlar arasında köprü olduklarını ifade etti.

“Ramazanda ihtiyaç sahiplerine ulaşmak adına elimizden gelen her türlü gayreti sarf edeceğiz”

Kurtaran, “Bizleri ramazana ulaştıran Rabbimize sonsuz hamd-u senalar olsun. İslam ümmetinin ramazan ayını tebrik ediyoruz. Ramazanın İslam ümmeti için hayırlara vesile olmasını rabbimizden niyaz ediyorum. İnşallah bu ramazanda tüm muhtaç olan Müslümanlar, en kısa zamanda bu zor ve sıkıntılı durumdan kurtulurlar. Bizler Umut Kervanı olarak, ramazana girmeden önce üç tane hazırlığımız vardı. Ramazana girmeden önce ihtiyaç sahipleri için gıda kolilerini oluşturup onların evlerine götürdük. Ramazan ayında birçok yetim aileye ulaşarak ihtiyaçlarını gidermek adına ve iftar sofralarına bereket olsun diye onların evlerine de gıda kolilerini ulaştırdık. İnşallah onlara iftar olanağı da sunacağız. Bununla birlikte ihtiyaç sahibi olan birçok aileye de iftar vereceğiz. Ramazanın 15’inden sonra ‘Dünya Yetimler Günü’ münasebetiyle 15 yaş altı genç ve çocuklarımız bayrama buruk girmesinler diye onlara bir giydirme projemiz var. İnşallah bayramdan bir hafta önce bu hediyelerini ulaştıracağız. Ramazanda ihtiyaç sahiplerine ulaşmak adına elimizden gelen her türlü gayreti sarf edeceğiz. Türkiye genelinde protokol yaptığımız birçok dernekle birlikte yardım kolilerimizi hazırladık. Yardımlarımızın bir kısmını ramazan öncesinde ulaştırdık. Yardımlarımızı ramazan ayı içerisinde ve inşallah bayrama yakın tarihte yine ulaştıracağız.” diye konuştu.

“Umut kervanı nasıl çalışıyor?”

Kendilerine gelen yardımları belirtilen yerlere ulaştırma konusunda çok hassas davrandıklarını belirten Kurtaran, konuşmasını şu şekilde sürdürdü;

“Özetle şunu söyleyebiliriz ki, biz ramazan öncesinde duyurularımızı yaptık. Gerek sosyal medyada gerek görsel medyada gerekse branda ve el ilanı basmak, imsakiye hazırlamak suretiyle hayırseverlere ulaşmak için kampanyalar başlattık. Zaten hayırseverlerden gelecek olan yardımlarla inşallah yardımlarımızı daha çok verimli bir şekilde gerçekleştirebileceğiz. Bu konuda hayırseverlerimiz bize ulaşıyorlar. Bize ulaştıktan sonra onların belirlemiş oldukları şekilde yardımlarını ulaştırmaya gayret ediyoruz. Hayırseverlerimiz resmi banka hesaplarımız üzerinden nakdi yardımlarını ulaştırabilirler. Hayırseverlerden isteğimiz şudur ki, yaptıkları yardımların karşılığında sitede bulunan açıklama bölümüne yardımlarını niçin gönderdiklerini ve nerede kullanmamızı istediklerini yazmalarıdır. Biz de bu yardımları belirtilen yerde kullanmak için çok dikkat ediyoruz. Çünkü hayırseverlerimizden gönlünden kopanın aynı şekilde karşı tarafa ulaşmasını istiyoruz. Ayni yardımlar için protokol yaptığımız derneklerimizde ve İstanbul’da iki depomuz var. Yardımları oralarda gıda bankası şeklinde depoluyoruz. Gelen ürünleri kolileyip gerekli şekilde muhtaçlara ulaştırıyoruz. Gelen yardımların temiz olmasına, yiyecekse bayat olmamasına, son kullanma tarihlerinin geçmemesine dikkat ediyoruz. Çünkü hayır yapacaksak bunu en güzel şekilde yapmanın gayreti içerisinde oluyoruz. Böylelikle muhtaçlara en güzel şekilde bu hizmeti sunmuş olacağız.”

“Gelen başvurulara kayıtsız kalmadan herkese gidiyoruz”

Kurtaran, “Vakfımıza Türkiye’nin her yerinden başvurular oluyor. Biz de gerek vakfımız bünyesinde gerekse protokol yapmış olduğumuz diğer yardım derneklerinin oluşturduğu tespit komisyonlarımız var. Bize başvuru yapıldıktan sonra bu başvuruları değerlendirerek kendi oluşturduğumuz tespit komisyonları ihtiyaç sahipleriyle iletişime geçerek adreslerine giderler. Hazırladığımız formu eksiksiz bir şekilde dolduruyorlar. Orada oluşan kanaatlere göre yardımlarımızı yapmaya başlıyoruz. Bize gelen başvurulara kayıtsız kalmadan herkese gidiyoruz. Tespit edilen aileleri birinci, ikinci ve üçüncü derece diye derecelendiriyoruz. Aylık, üç aylık ve altı aylık yardım yapacaklarımız diye kategori yaptıktan sonra tespit komisyonlarımızın kanaatine göre yardımlarımızı ulaştırmaya çalışıyoruz. Mümkün mertebe bütün başvuruları değerlendirip başvuruda bulunanların kapılarına kadar giderek ihtiyaçlarını gideriyoruz.” şeklinde konuştu.

“Altı ayda bir verileri güncelliyoruz”

Yapılan başvuruların bir program içerisinde arşivlendiğini ve periyodik aralıklarla bilgi güncellemesinde bulunduklarını belirten Kurtaran, ““Bizim muhtaç aile programımız var. Bize gelen bütün başvuruları ve tespit ettiğimiz ailelerden aldığımız bilgileri, bu programı işliyoruz. Altı ayda bir yine bu verileri güncelliyoruz. Çünkü yardım yaptığımız kişi o anda yardıma muhtaç olabilir ama altı ay sonra işe girmiş olabilir. Vefat etmiş olabilir, durumunda bir düzelme olmuş olabilir. Daha önce yardım yaptıklarımızdan da bize ulaşarak teşekkür edip artık yardıma ihtiyaçlarının kalmadığını söyleyerek kaydını sildirenler olabiliyor. ”dedi.

“Daimi olarak uyguladığımız 12 projemiz var”

Kurtaran, “Vakfımızın ana gayesi muhtaçlara ulaşmaktır. Muhtaçlarla ulaşmakla birlikte özellikle toplumda güzel bireylerin yetişmesi için de gayret sarf ediyoruz. Genel anlamda uyguladığımız 12 tane projemiz var ve bu projeler daimi olarak uygulanıyor. Bunların içerisinde öğrenci bursu var. Medreselerde okuyup da ihtiyacı olanlara yardım yapıyoruz. Bu özellikle Afrika ülkelerinde Kur’an-ı Kerim yardımına dönüşüyor. Orada Kur’an-ı Kerim bile bulamayan öğrenciler bulunabiliyor. Yine Afrika ülkelerinde su kuyusu, ramazan ayı çalışmaları, kurban bayramında kurban kesimi, katarakt ameliyatı, gıda paketi gibi çalışmalarınız var. Hatta evlenmek isteyip bize başvuruda bulunanlara çeyiz yardımı dahi yaptığımız oluyor.” ifadelerine yer verdi.

“Türkiye’de 33 ilde protokol yaptığımız yardım kuruluşlarımız var”

Başta Filistin olmak üzere Yemen, Afganistan, ÇAD, Gana, Uganda,  Nijer gibi ülkelerde de yardım faaliyetleri yaptıklarını hatırlatan Kurtaran, şunları aktardı;

“Bizler, ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir.’ düsturuyla hareket ediyoruz. Bu minvalde bizim özellikle ilk başta kendi ülkemizde, yanı başımızda olan muhtaçlara ulaşmak önceliğimizdir. Bunu sadece ülkemizle de sınırlı tutmuyoruz. Ülkemizin sınırları dışında da birçok yerde başta Filistin olmak üzere Yemen, Afganistan, ÇAD, Gana, Uganda,  Nijer gibi ülkelerde de yardım faaliyetlerimizi yapıyoruz. Türkiye’de 33 ilde protokol yaptığımız yardım kuruluşlarımız var. Biz o yardım kuruluşları ile beraber bize gelen tüm başvuruları değerlendirerek onlara yardımlarımızı ulaştırmaya çalışıyoruz. Protokol yaptığımız derneklerin olmadığı illerde de gelen başvurular varsa onları da değerlendirerek en yakın temsilciliğimizi oraya yönlendiriyoruz. Ya da direkt olarak merkezden müdahale ederek yardımlarımızı ulaştırmaya çalışıyoruz. İnşallah en kısa zamanda kurumsallaşmamızı tamamlayarak ülkemizin her tarafında muhtaçlara ulaşmaya gayret sarf edeceğiz. Vakıf olarak gelen yardımları sağ elin verdiğini sol el duymayacak şekilde şeffaflık ilkesiyle yardım yapmaya çalışıyoruz. Gelen yardımları bekletmek sizin üzerimizdeki sorumluluk hissederek en kısa zamanda ulaştırma gayreti içerisinde oluyoruz. Bu gerek gıda, gerek yurt içi, yurt dışı yardımları için olsun böyledir. Biz bir an önce gelen yardımları nitelikli bir şekilde yerine ulaştırmak için gayret sarf ediyoruz. Tespit komisyonumuzun üzerinden gelen raporla bunları yapıyoruz. Dağıtım yapan komisyonlardaki elemanlarımız da bu konuda eğitimlerini almıştır ve güzel bir şekilde gidilmesi gereken vakitte o ailelerin kapılarına kadar giderek onlara yardımları ulaştırıyorlar.”

“Vakıflar insanlık için büyük kazanımdır”

Kurtaran, “Yardım konusu çok hassas bir konudur. Hayırsever direkt olarak muhtaçlara ulaştığında hayırseverde bir mahcubiyeti söz konusu oluyor. Çünkü ihtiyaç sahibi onun karşısında ezilip büzülüyor. Onun için gerek Umut Kervanı Vakfı olsun gerek diğer yardım kuruluşları olsun bu konuda gerçekten ülkemiz için, insanlık için büyük bir kazanımdır. Vakıflar arada köprü olarak bu yardımları en güzel şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyorlar. Böylelikle hayırseverdeki mahcubiyet ortadan kalkmış oluyor. Diğer tarafta da ihtiyaç sahibinin ezilip büzülmesine gerek kalmadan yardımı kabul ediyor.” dedi.

“Şeffaflık ilkesiyle yardım yapıyoruz”

Kurtaran, “Vakıfların Allah’a (Celle Celalüh) yaklaşmak gibi bir amaçları var. Vakıflarımız gerçekten toplum nezdinde çok güzel karşılık buluyor. Çünkü toplumun ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Aslında devletin birçok açık bıraktığı hususlarda vakıflar devreye girerek açıkları kapatıyorlar. Devletin muhtaçlara ulaşmada, diğer sosyal etkinliklerde yetersiz kaldığı yerde vakıflar bu açığı kapatabiliyorlar. Onun için toplumda insanların da vakıflara güveni sonsuzdur. Bizler de Umut Kervanı Vakfı olarak şeffaflık ilkesi dâhilinde hayırseverlerimizle muhtaçlar arasında en güzel şekilde köprü olmak için bu güne kadar gayret sarf ettik. Bundan sonra da yardımlarımızı ulaştırmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

“Her geçen gün Umut Kervanı'na olan teveccüh artıyor”

Vakfın kuruluşu hakkında da konuşan Kurtaran, sözlerini şu şekilde noktaladı: “Biz 2013 yılında kurulan bir vakıfız. 2017 yılında kurumsallaşmamızı tamamlayarak Türkiye genelinde yardımlarımızı ulaştırmaya başladık. Bizler dil, din, ırk ve mezhep ayırımı yapmaksızın yılın 365 günü yardımlarımızı yapmaya devam ediyoruz. Ancak ramazanda yardımlarımız biraz daha yoğunlaşıyor. Elhamdülillah Umut Kervanı Vakfının toplumda güzel bir karşılığı var. Her geçen gün Umut Kervanı'na olan teveccüh artıyor. İnsanlar bu güzelliği gördüler. Büyük oranda hedefimize ulaştık. İnşallah hayırseverlerden gelen yardımlarla yardımlarımızı daha da katlayarak muhtaçlara ulaştıracağız.” (Nizamettin Aşkın- İLKHA)