• DOLAR 34.305
  • EURO 37.545
  • ALTIN 2928.218
  • ...
Başörtüsü Bu Ülkenin KERBELASIDIR
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

12 Eylül darbecilerinin dayattığı yasakçı zihniyet Milli Eğitim Bakanlığının yayımladığı yeni yönetmelikte de aynen korundu. Hem de darbecilerin yargıda hesap verdiği ‘’ ileri demokrasi’’ nutuklarının atıldığı bir dönemde. Milli Eğitim Bakanlığı`na Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmeliğinde herkese neredeyse her şey serbest ama başörtüsü yasak. Darbecilerin başlattığı bir uygulamayı millet iradesiyle yönetimde bulunanlar tasdik etti.

Milli Eğitim Bakanlığı`ndan üst düzey bir bürokratın, "yönetmelikle sadece İmam Hatip Okullarında isteyen öğrenciler ile diğer okullarda Kur`an dersleri sırasında başın kapalı olabileceğini onun dışında açık olmasının hüküm altına alındığı" şeklindeki açıklaması her şeyi özetliyor. 1960’lı yıllardan bu yana devam eden yasakçı zihniyete sahip çıkılmış oluyor böylece. Bakanlık bu yönetmelikle başörtüsüne hayatın her alanında özgürlük isteyenleri hayal kırıklığına uğratmıştır.

Başörtüsü bir inanç meselesidir. Dini bir simge değil, dinin bir gereğidir. İslam dininin vuku bulduğu tarihten bugüne kadar buluğ çağına ermiş Müslüman kadınların rablerinin emri üzere tercih ettikleri bir giyinme biçimidir. Mahrem alanların dışında dişiliğini kapatıp kişiliğini yansıttığı başörtüsü, Müslüman kadının kimliği, iffeti ve onurudur. Hem insan hakları ve hem de inanç özgürlüğü kapsamında toplumun her alanında yer alması başörtüsünü tercih edenlerin hakkıdır. Bu hak hiçbir şekilde pazarlık konusu yapılamaz. Üzerinde siyasi hesaplar ve müzakereler yapılamayacak kadar ulvi bir değerdir.

Başörtüsü bu ülkenin kerbela’sıdır artık. Kerbela sonsuz bir acı, bitmeyen bir yastır. Başörtüsünden dolayı haksızlığa uğrayan, dışlanan, rencide edilen, inanç özgürlüğüne müdahale edilen her mümin kadın bir Zeynep’tir artık. İnancından dolayı başını örttüğü için okul önlerinde ağlayan 14-15 yaşındaki genç kızların gözyaşları Kerbela’da yükselen Zeynep’in feryadıdır artık. Özgürlük sevdasını dünya metasına değişmeyen Huseyn’nin asil duruşu bugün bu ülkede başörtüsünde ruhunu taşıyor.

Ama hiç kimse unutmasın ki Kerbela aynı zamanda özgürlük aşıklarının mektebidir. Zulme, haksızlığa, hukuksuzluğa karşı direnişin sembolüdür. Tarihin seyrini değiştiren, hakka adalete yönelişin ilhamıdır Kerbela. Evet . Abartmıyorum. Benim penceremden mesele böyle görünüyor. Türkiye’de başörtüsü meselesi bu haliyle tarihin seyrini belirlemeye devam edecektir. İktidarları sarsmaya, alaşağı edip yenilerini tayin etmeye devam edecektir. Ta ki adalet ve özgürlük isteği karşılığını bulana kadar.

Ey! Devlet-i Ali, anla artık. İnsanların inançlarını ve onu nasıl yaşayacağını, nasıl giyineceğini, renklerini, zevklerini, düşüncelerini, tercihlerini, konuşacağı dili hasılı insan iradesinin eseri olan hiçbir şeyi yasalarla, kanunlar belirleyemezsin. Daha önce seni yönetenler bunu çok yaptılar. Ama tutmadı, tutmuyor. İnsan fıtratına ters düşen hiç bir girişim başarılı olmuyor. Bu da olmayacak. Bu yeni yönetmelik sadra şifa olmayacaktır. Statükocu kalıbın kırılmaya çalışıldığı bir dönemde yürürlüğe konulan bu yönetmelik hayal kırıklığına yol açmıştır. Eğitimde insanların kafalarının dışındakileri ile değil, içindekileriyle uğraşılmalı artık.

Mustafa Karael / siverekgenclik.com

Bu haberler de ilginizi çekebilir