• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
"Kürd meselesi mutlaka çözüme kavuşturulmalıdır"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Kürdistan 24 TV'ye konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Zekeriya Yapıcıoğlu, "Eğer gerçekten Türkiye bağımsız bir devlet olmak istiyorsa ABD ve emperyalist ülkelerin etkisi altından çıkarak siyasi ve ekonomik konularda bağımsız bir ülke olmak istiyorsa Kürd meselesini çözmelidir. Kürd meselesi eğer çözüme kavuşturulmazsa Türkiye istediği yere gelemez." dedi.

Bazı temaslarda bulunmak ve Erbil'de temsilcilik açmak amacıyla, partili bir heyetle Irak Kürdistan Bölgesi'ni ziyaret eden HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Zekeriya Yapıcıoğlu, Kürdistan 24 TV'ye konuk oldu, gündemi değerlendirdi.

"Erbil'de temsilcilik açmamız, ilişkilerimizin güçlenmesine vesile olacak"

Temasları kapsamında eski Irak Kürdistan Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'yi ziyaret ettiklerini belirten Yapıcıoğlu, "Temsilciğimizi açmaya geldiğimiz gün Başkan Barzani'yi ziyaret ettik. İlişkilerimizin güçlenmesi ve gelişmesini istedik. Zaten bu temsilciliğimizi açmamızın amacı da buydu. Görüşmemizde birçok konuda fikir ve bakışımızın bir olduğunu gördük. İnşaallah bu görüşmelerimiz devam edecektir. Kürd meselesi, Türkiye ve Kürdistan Bölgesi arasındaki ilişkiler, güney ve kuzeydeki parti ve STK’ların ilişkileri ve daha birçok konu hakkında görüşüp bilgi alışverişinde bulunacağız." dedi.

Yapıcıoğlu, "Kürdistan bölgesinin partileri, hükümeti, Başkanı ve halkı ile ilişkilerimizin güçlenmesini istiyoruz. Bağlantımızın olmasını istiyoruz. Ve halka şu mesajı vermek istiyoruz; hizmet için bizler bu ilişkilere ehemmiyet veriyoruz. İnşallah Erbil'de temsilcilik açmamız, ilişkilerimizin güçlenmesine vesile olacak." ifadelerini kullandı.

"Kara propaganda konusunda kimse onlarla baş edemez"

Farklı açıklamaların paylaşıldığı programda, PKK/HDP'nin partileri hakkında kara propaganda yaptığını da söyleyen Yapıcıoğlu, "Kara propaganda konusunda kimse onlarla baş edemez. Yıllarca aynı şeyi yaptılar, yapmaya da devam edecekler. 6-8 Ekim'de bizim kurumlarımıza saldırdılar ve 25 teşkilat binamızı yaktılar. Kardeşlerimizi şehid ettiler. Bize saldırdılar fakat konuşma sırası gelince bizi saldırgan kendilerini de mazlum göstermeye çalışıyorlar. Doğrusu bu konuda ne söylersek söyleyelim onlarla baş edemeyiz. Kaç sefer söyledik; biz siyasi bir partiyiz. Silahlı gücümüz yok. Fakat onlar Türkiye Kürdistanı'nda kendileri dışında bir güç ve siyaset güdülmesini istemedikleri için, 'Ya gelip bizim kanadımız altına girin ve bizlerle birlikte hareket edin ya da sizler devlet adına çalışıyorsunuz.' diyorlar. Bu konuyu güzel takip eden aslında her şeyi görüyor, her şey açıktır ve gözler önündedir. Kimin ne yaptığı bellidir." diye konuştu.

"Seni başkan yaptırmayacağız.' dediler, işler bozuldu"

"Bizler islamî bir partiyiz. Partimizin tüzüğünde birkaç ana meselemiz var, bunlardan bir tanesi de Kürd meselesidir." diyen Yapıcıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kürd siyaseti adına konuştuklarını söyleyenler bile öyle bir dereceye gelmişler ki adeta Kürd meselesinin kalmadığını, sorunun Türkiye'nin demokratikleşme sorunu olduğunu söylüyorlar. AK Parti de Kürd meselesini çözmekten uzaklaştı. Hatta Türkiye'de böyle bir meselenin olmadığını söylüyor. Kürd vatandaşlarımızın sorunlarının olduğunu fakat Kürd meselesinin olmadığını savunuyor. Bu isimlendirmeyi bile kabul etmiyorlar. Neden bu seviyeye geldiler? Kanaatimce, 1923’te Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan 2005’e kadar, 82 yıl Kürdlerin varlığı bile inkar edilmişti. 2005’te Cumhurbaşkanı Erdoğan, o zaman başbakandı, böyle bir sorunun olduğunu söyledi ve bunu çözeceklerini dile getirdi. Bazı adımlar attılar. Bu da büyük bir fırsattı. Fakat heder olup gitti. Bunun da birçok sebebi var. Bizler bu konuları AK Parti'ye söylüyoruz ve söylemeye devam edeceğiz. Şöyle inanıyorum; samimiyetle bu konuyu çözmek istiyordular fakat bu süreç yok oldu. Bunun da birçok sebebi var. Bu süreç yok olduktan sonra, kimin isteğiyle olduğunu, bu aklı onlara kimin verdiğini bilmiyorum ama HDP kendini başka bir noktaya çekti. 'Var olduğumuz sürece asla başkan olmana izin vermeyeceğiz.' dediler. Ondan sora işler bozuldu. AK Parti MHP’ye yaklaştı. AK Parti'nin sözleri de değişti. AK Parti, kendisinin kandırıldığını ve süreçten uzaklaşmak istediğini, eğer uzaklaşmazsa MHP’ye yaklaşmazsa iktidarı kaybedeceği fikrine kapıldı."

"Kürd meselesi eğer çözüme kavuşturulmazsa Türkiye istediği yere gelemez"

Yapıcıoğlu, "Eğer gerçekten Türkiye bağımsız bir devlet olmak istiyorsa, ABD ve emperyalist ülkelerin etkisi altından çıkarak siyasi ve ekonomik konularda bağımsız bir ülke olmak istiyorsa Kürd meselesini çözmelidir. Kürd meselesi eğer çözüme kavuşturulmazsa Türkiye istediği yere gelemez." dedi.

"AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bu hakikati bir gün göreceğine inanıyorum." diyen Yapıcıoğlu, "Bu meseleyi çözme konusuna geri dönecekler. Bu meselenin çözülmesi mümkündür fakat bunun için birkaç şart lazım. Her şeyden önce bu hakikatin görülmesi lazım. Bu hakikati gördükten sonra bu meseleyi çözme konusunda güçlü bir irade gösterilmeli. Cesaret lazım. Samimiyet lazım. Çözümün siyasi ve barışçıl olması lazım. Silah ve savaşla olmaz. Savaşla sorunlarımız çözülmez. Suriye, Libya ve kriz içinde olan diğer ülkelerin durumunu görmemiz lazım. Ülkemizde devam eden 50-60 yıllık savaşta ne kazandık. Barış ve sulh iyidir, ilk önce de sulhu Kürdler için istiyoruz." ifadelerini kullandı. 

"İlişkilerin güçlendirilmesi hem Türkiye hem de Kürdistan Bölgesi'nin yararınadır"

Irak Kürdistan Bölgesi'nde yapılan bağımsızlık referandumu hakkında ise Yapıcıoğlu, şunları söyledi:

"Kürdistan'ın bağımsızlık referandumu sürecinde, tahlil ettiğimiz ve gördüğümüz kadarıyla Türkiye çok şiddetli ve kötü bir dil kullandı. Evet, belki şu anda Türkiye ve Kürdistan bölgesi arasında ticaret devam etti, belki petrolün ithalatı devam etti, belki ilişkiler devam etti fakat önceki gibi değil. Yani azalttılar, zayıflattılar. Umut ederim ki, Türkiye tekrardan ilişkilerini, ticaretini ve kardeşliğini güçlendirir. Tükiye'nin bunu görmüş olması lazım. Kardeşliğini, ilişkilerini ve ticaretini güçlendirmesi hem Türkiye hem de Kürdistan Bölgesi'nin yararınadır. Doğrusu da budur, bunun olması gerekir. İnşaallah Kürd meselesinin çözümüne de pozitif bir etkisi olur." (İLKHA)







Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir