• DOLAR 34.305
  • EURO 37.545
  • ALTIN 2928.218
  • ...
Yılmaz`dan Canlı Yayında `Domuz Bağı` Yanıtı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Uydu üzerinden yayın yapan Dicle TV`de gazeteci yazar Bülent Tekin`in sunduğu "Tarafsız Bakış" programına konuk olan Yılmaz, kendisine yöneltilen sorulara net yanıtlar verdi.

Bir soru üzerine Harekete gönül verenlerin geçmişte İslami kimliklerinden ötürü devlet ve PKK tarafından mağdur edildiğine dikkat çeken Yılmaz, "Emniyet verilerine göre camiamıza mensup 25 bin kişi gözaltına alınarak fiziki işkence gördü, bunların çoğu henüz 18 yaşına girmemiş kişilerdi. Yani çocuk yaşta mağdur edildiler. Yüzde doksanı "örgüt üyeliği", "camilerde ders alıp ders vermek" gibi suçlardan yargılandı. Bugün okullarda seçmeli ders olarak öğretilen Kur`an ve Peygamber (sav) hayatı, o dönemde suç olarak mahkeme dosyalarında yer aldı. İstenilmesi durumunda söz konusu mağduriyetleri içeren dosyaları gösterebiliriz." diyerek Mustazaflar camiasının mağduriyetini dile getirdi.

Bu açıklamalar üzerine yayına telefonla bağlarak Yılmaz`ın açıklamalarının bir kısmına katılmadığını belirten kanalın genel yayın yönetmeni Hasan Sancar, kendisinin Silvan`da camide Kur`an dersi ile birlikte, karete dersinin de verildiğine şahit olduğunu, bunun doğru olup olmadığını Yılmaz`dan yanıtlamasını istedi. Sancar ayrıca o dönemde Hizbullah Cemaati tarafından bazı kişilerin evlerini boşaltmak zorunda bırakılıp göç ettirildiğini ve boşaltılan evlerin Cemaat mensupları tarafından kullanıldığını ileri sürerek bu konuda kendisinin düşüncesini öğrenmek istediğini belirtti.

"Camilerde böyle bir şey yapılmışsa" doğru bulmadığını, belki de bunun cemaatin bilgisi dışında yapılmış olabileceğini tahmin ettiğini belirten Yılmaz, evlerin boşaltılması konusunda farklı mağduriyetlerin herkesçe bilindiğini, devlet ve PKK`nin köyleri boşaltmasını örnek gösterdi. Karşılıklı çatışmanın mağduriyetleri de beraberinde getirdiğini dile getiren Yılmaz, olayları kişiselleştirmeden bir bütün olarak ele alıp bir daha yaşanmaması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini vurguladı.

Hizbullah Neden Kutlu Doğum mitingleri düzenliyor?
Hizbullah`ın Kutlu Doğum etkinlikleri düzenleyerek siyasi çıkar elde etmek istediğini, o etkinlikle dağda oğlu olan annelerinde katıldığını, bu durumda bunun nasıl izah edileceği yönündeki soruya, Kutlu Doğum mitinglerinin Hizbullah Cemaati tarafından değil, ilk olarak 2006`da Danimarka`da yayınlanan hakaret karikatürü üzerine kapatılan Mustazaf-Der (Mustazaflarla Dayanışma Derneği) tarafından düzenlendiğini, ileriki yıllarda Mustazaf-Der öncülüğünde çeşitli İslami STK`ların yer aldığı Peygamber Sevdalıları Platformu oluşturduklarını ve Türkiye genelinde düzenlenen Kutlu Doğum etkinliklerinin bu platform tarafından gerçekleştirildiği düzeltmesi yaparak cevaplayan Yılmaz, "Mitinglerde siyasi söylem kullanıldığı doğru değil. Biz bu etkinlikleri sadece Allah Resülü (sav)`in sevgisini halkın arasında yaymak amacıyla düzenliyoruz. Etkinliklere herkesin geldiğinin bilincindeyiz. Bu yüzden 2006`dan bu yana etkinliklerde tek bir siyasi söylemimiz olmamıştır. Hatta geçen yıl İstanbul Kazlı Çeşme`de Kutlu Doğum etkinliği düzenleyeceğimiz sırada Mustazaf-Der`in kapatıldığı haberini aldık. Dernek gönüllüleri bunu Kutlu Doğum mitinginde protesto etme teklifinde bulundular. Yönetim kurulumuz bunun doğru olmayacağı kararı aldı ve derneğimizin kapatılmasını "Ahde Vefa" mitingi düzenleyerek halka duyurduk ve protesto ettik." öreneğini delil olarak gösterdi.

Parti yetkilisi Kutlu Doğum mitinginde konuşmayacak
Hareketin partileşme sürecinin devam ettiğini söyledikten sonra aldıkları bir kararı ilk defa Dicle TV`den halka duyurmak istediğini belirten Yılmaz, "Partimizi kurduktan sonra, hiç bir parti yetkilisi mitinglerde konuşma yapmayacak. Yani parti adına platforma çıkıp konuşma yapmayacak. Tabi parti yetkilileri, diğer parti yetkilileri gibi konuk olarak yerini alabilir. Biz dini siyasete aley etmeyeceğiz. Ama Üstad Said-i Nursi`nin dediği gibi, partiyi dine araç edeceğiz. Şunu da söylemek isterim; Newroz bir halk bayramı olmasına rağmen BDP Newroz`u siyasi arenaya çevirmiş. Kendisi için bir şov yapma aracı haline getirmiş. Bu da doğru değildir." ifadelerini kullandı.

Hizbullah`ı devlet kurdu iddiası
Sancar, Yılmaz`dan böyle bir yanıt yerine yapılanları savunmasını beklediğini söyledikten sonra ,Yılmaz`a açık yürekli yanıtlarından ötürü teşekkür ederek yayından ayrıldı. Program sunucusu Tekin`in bir kesimin Hizbullah`ın PKK`yi bitirmesi için devlet tarafından kurulduğu iddiasına ne yanıt vereceğini sorması üzerine, Yılmaz, bu söylemlerin PKK ve 90`lı yıllarda PKK ile birlikte hareket eden, bugün ise Ergenekon`un üst düzey yöneticisi olduğu suçlamasıyla yargılanan Doğu Perinçek ve Yalçın Küçük tarafından ortaya atıldığını hatırlattıktan sonra, bu iddiaların Hizbullah yöneticileri tarafından defalarca yalanlandığını belirtti. Şimdilerde ise aynı söylemleri Gülen Hareketinin gündeme getirdiği ifade eden Yılmaz, bununla Müslüman Kürd halkının bağrından çıkan Hizbullah hareketini devlete mesafeli olan halkın gözünden düşürmeyi amaçladıklarının altını çizdi.

Hizbullah PKK çatışması
Hizbullah-PKK çatışmasına da değinen Yılmaz, çatışmanın taraflara yarar sağlamadığı gibi, halka büyük zarar verdiğini, 90`lı yıllarda çatışmayı ilk başlatan tarafın gözden kaçırılmaması gerektiğini, dolayısıyla eğer yönlendirme söz konusu ise çatışmayı ilk başlatan tarafın yönlendirilmiş olacağına dikkat çekti. PKK-BDP yandaşlarınca 2007 yılından bu yana camialarına ait derneklere yönelik 60`ın üzerinde saldırı gerçekleştirildiğini, bu saldırıların birinde Yüksekova`daki Derneğin başkan yardımcısının şehid edildiğini anımsatan Yılmaz, "Camia olarak çatışma çıkmaması için elimizden gelen gayreti gösterdik. Hamd olsun bunda başarılı olduk. Çünkü olası bir çatışmada kazanan kürd halkı olmayacak. Tam tersi halk zarar görecek. Bunun bilincinde olduğumuzdan, başkan yardımcısı şehid edildiği gün bunun PKK içine sızmış ajanlardır açıklaması yapıp, olası bir çatışmayı önledik. Halkın zarar görmemesi için herkes elini taşın altına koymalıdır. Herşeyden önemlisi PKK ve Hizbullah yetkilileri bir araya gelerek bir anlaşma imzalamadır" dedi.

Domuz bağı ile infaz etme iddiası
Hizbullah`ın domuz bağı ve tek kurşunla adam öldürmesinin Peygamber sevgisini halkın arasına yaymakla çeliştiğinin sorulması üzerine, domuz bağıyla adam öldürüldüğü iddiasının doğru olmadığının altını çizen Yılmaz, "dosyaların çoğuna vakıf olduğum için net olarak konuşabilirim. Bir defa Hizbullah`ın kendi içini sızmış ajanları infaz ettiği Cemal Tutar`ın ifadeleriyle sabittir. Tutar ifadesinde kendisinin bir kaç kişiyi infaz ettiğini mahkemede söylemişti. Kimler infaz edildi diye sorularsa ve isim vermek gerekirse aklıma gelenlerden biri Murat Kurtboğan`dır. Bu şahsın sorgu kasedini mahkemede izlemiştik. Hizbullah`ın yaptığı sorguda Kurtboğan isim vererek cezaevinden iki PKK itirafçısı ile birlikte çıkarıldığını, Tatvan`a götürüldüğünü, orada PKK-Hizbullah çatışması olmadığından Hizbullah ile birlikte hareket eden cami imamı Molla Gıyasettin Barlak`ı şehid ederek olaya PKK süsü verildiğini, bu şekilde Tatvan`da Hizbullah-PKK çatışması çıkarılmak istendiğini ifade ediyor. Öldürülen şahısların hiçbirinin adli tıp raporunda medyada yer alan domuz bağı diye tadir edilen ve birilerinin çizdiği şekilde infaz edilmediği görülecektir. Tek bir şahıs dahi böyle infaz edilmemiştir." şeklinde izahatta bulundu.

Sorulacak çok soru olduğunu ancak zamanın kısıtlı olmasından ötürü kısa cevaplar isteyen Tekin, kurulacak partinin kürd oylarını bölüp bölmeyeceğini, AK Parti tabanından mı, BDP tabanından mı oy alacaklarını sordu. Tekin ayrıca Öcalan`ın DTK çatısı altında hareket edebileceklerini hatırlatması üzerine, Yılmaz, bunun 90`lı yıllarda dile getirilişinin yeni versiyonu olduğunu vurgularak, bunun PKK güdümünde hareket etme manasına geldiğini, böyle bir şeyin asla gerçekleşmeyeceğinin altını çizdi. Bugüne kadar tabanlarına oy verme konusunda telkinde bulunmadıklarını, belki de partilerinin olmayışından oyların BDP ve AK Parti`ye gittiğini dile getiren Yılmaz, böyle değerlendirildiğinde onlara verilen oyların kendilerine döneceğini umduklarını sözlerine ekledi.

Tekin, program sonunda sansürsüz cevaplarından ötürü Yılmaz`a teşekkür etti. (Hürseda Haber)
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir