Diyarbakır'da Sur Belediyesi 145 işçiyi işten çıkardı
Diyarbakır merkez Sur Belediyesi önünde toplanan işçiler, 1 Mayıs İşçi Bayramı'nın hemen ardından işten çıkarıldıklarını belirterek, yaşananları protesto etti.
Diyarbakır merkez Sur Belediyesi, 145 işçinin işine son verdi. Belediye önünde toplanan kadın-erkek 145 işçi, 1 Mayıs İşçi Bayramı'nın hemen ardından işten çıkarıldıklarını ifade ederek, yaşananları protesto etti. Hukuksuz bir şekilde işlerinden edildiklerini belirten işçiler, söz konusu hukuksuzluğa bir an önce son verilmesini istediler.
Ramazan ayı öncesi büyük bir mağduriyet yaşadıklarına vurgu yapan işçiler, tek dertlerinin eve ekmek götürmek olduğunu belirttiler.
1 Mayıs günü mesai dönüşü işten çıkarıldıklarını ifaden eden ve Ahmet Sapmaz, "31 Mart yerel seçimlerinden önce eski Sur Belediye Başkanlığı, 6-8 Mart'ta İŞ-KUR kapsamında işçi alınacak diye ilan yaptı. Biz de müracaatlarımızı yaptık. 11 Mart tarihinde bin 40 kişiye yakın burada mülakata girdik. Aradan 15 gün sonra bize bilgi verildi. 'Gelin, siz mülakatı kazanmışsınız. İşe girmeye hak kazandınız.' Ben de güvenlik personeli olarak atandım. Sur Belediyesine bağlı bir şantiyede bekçi olarak görevlendirildim. Seçim oldu ve belediye el değiştirdi. Mevcut Belediye Başkanı Filiz Buluttekin, gelir gelmez, 'Sizi işten çıkaracağız.' dedi. Daha öncede nisanda tehdit amaçlı bazı kanallarca bize bilgi verildi. Biz de dikkate almadık. 1 Mayıs'ta bunlar gittiler İstasyon Caddesi'nde İşçi Bayramı kutladılar. 1 Mayıs'ta da mesai çıkışı eve giderken mesaj geldi bize, 'Sizin çıkışınız SGK tarafından verilmiştir.' Biz hepimiz şok olduk. İnternette de zaten paylaşılmış kendi medyalarında. Haksız ve hukuksuz bir şekilde işe alınan kişiler bizim tarafımızca 4 madde ile çıkarılmıştır." dedi.
"HDP, kayyum atamalarından dolayı hırsını biz işçilerden çıkarıyor"
İşe başladıklarında 5 sayfalık bir sözleşme imzaladıklarını belirten Sapmaz, kayyum atamalarından dolayı HDP'nin hıncını işçilerden çıkardığını söyledi.
Mağdur olanların işçiler olduğunu belirten Sapmaz, "Bu sözleşmede, 'Bu iş sözleşmesi 03.04.2019 tarihinde başlamış olup, 03.04.2024 tarihinde sona erer. 5 yıl geçmeden, işçiden kaynaklanan kusur hariç, iş hakkı idarece feshedilemez.' diye bize hak tanındı. Kendi hakkımızla girdik. Biz de buranın yerlisiyiz. Vallahi onlar Kürd ise biz onlardan daha Kürd'üz. Biz Sur içinde doğup büyüdük. Annem bu haberi alır almaz kalp krizi geçirdi. HDP, kayyum atamalarından dolayı hırsını biz işçilerden çıkarıyor. Allah Resulü diyor ki, 'İşçinin, mazlumun dili, dini, ırkı sorulmaz.' Gelsinler benim evimin durumuna baksınlar. Ufak çocuklarım var, evim kira. Her bir tane oğlum 18-20 yaşına girmiş. Bizi alan, güvenlik soruşturmasından geçiren devlet, işe sokan devlet, çıkaran HDP. Olan bize oluyor. Bunun Kürd halkına ne faydası var. Bu nasıl bir yurttaşlıktır." ifadelerini kullandı.
"Bir an evvel bu yanlıştan dönmelerini istiyoruz"
İşten çıkarılmaları için belediyenin baskıya tabi tutulduğunu iddia eden Sapmaz, son olarak şunları söyledi:
"Söz de geldiler, dediler, 'Biz sizi çıkarmayacağız. Biz yeni gelmişiz. Yeter ki işinizi sağlam yapın.' Sonra belli ki birileri başka kanaldan bunlara baskı yapmış. Anlatmaya gerek yok. Kimlerin baskı yaptığını herkes biliyor. Bunlar, baskılara dayanamayıp bizi çıkardılar. Bunlar da onların emir kuludurlar. Bir an evvel bu yanlıştan dönmelerini istiyoruz. İdare Bölge Mahkemesine gereken başvuruyu yaptık. Şu anda İçişleri Bakanlığından, Diyarbakır Valiliğinden ve Sur Kaymakamlığından gelecek yazılı açıklamayı bekliyoruz. Hukuk yerini bulsun. Bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Önümüz ramazan. Ayıptır söylemesi, kendi aramızda 5 TL para toplayıp gidip mahkeme açmışız. El insaf, vicdan, merhamet… Vallahi, Billahi, Tallahi cebimizde para yok."
"Bu insanlar, evlerine ekmek götürmek istiyorlar"
Bir diğer işçi Mahmut Bozbay ise "Kayyum döneminde 145 kişi yasal süreçle işe alınıyor. Mülakattan başarılı bir şekilde geçiyorlar. Hepsinin bir ailesi var. Burada işe başlıyorlar. Başladıktan sonra herkes evine ekmek götürüyor. Evine ekmek götürdükten sonra yönetim değişiyor. Yönetim değiştikten sonra bunların işine son veriyor. Bunların işine son verdikten sonra ramazan ayı başlangıcı. Herkes evine ekmek götürmeye çalışıyor. Bu insanların herbirinin bir eşi ve çocuğu varsa burada ne kadar aile mağdur oluyor. Burada Diyarbakırlının dışında kimse yok. Belediyede Diyarbakırlı olmayan çok, olmayan da çok. Ama çıkarılanların hepsi Diyarbakırlı. Bu insanların mağdur edilmemeleri gerekiyor. Bu insanlar, evlerine ekmek götürmek istiyorlar. Bu insanlar, evlerine ekmek götürdükten sonra hiçbir siyasi gözlemleri yok." şeklinde konuştu.
"Gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyoruz"
Bozbay, şunları kaydetti:
"Diyarbakır'daki mülki amirlerden bu konuda destek istiyoruz. İçişleri Bakanlığımızın bunu göz önünde bulundurmasını buraya müfettiş atamasını ya da kayyum atamasını ya da gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyoruz. Usulsüzlük varsa gelsin. Usulsüzlük olduğu için istiyoruz. Bunun zaten tamamen usulsüzce yapıldığını beyan ediyoruz. Çünkü sözleşmede belirtilmiş, 'Yüz kızartıcı suç işlemedikçe işinden edilemez.' İşten çıkarılmamız için herhangi bir sebep yok. 'Usulsüzlük' diyorlar, ama her şey usulüne göre yapılmış. Yani, beyan ettikleri şekilde değil. Bunların araştırılıp, bir an önce devreye girilmesini istiyoruz ve herkesten destek talep ediyoruz." (Muhammed Said Aksoy, Ramazan Zeren - İLKHA)