Diyanet ramazan ayı temasını "infak" olarak belirledi
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İslam Araştırmaları Merkezi'nde gerçekleştirilen basın toplantısında 2019 yılı Ramazan ayı teması olarak "İnfak Kalpleri Birleştirir" sloganıyla "Ramazan ve İnfak" başlığının belirlendiğini açıkladı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İstanbul'da İslam Araştırmaları Merkezi'nde gerçekleştirilen basın toplantısında 2019 yılı Ramazan ayı temasını kamuoyu ile paylaştı.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, burada yaptığı konuşmada, 5 Mayıs Pazar günü ilk teravih namazının kılınacağını ve 6 Mayıs Pazartesi günü de ilk orucun tutulacağını ifade ederek, "Gelişiyle gönüllerimizi aydınlatan rahmet ve bereket mevsimi Ramazan ayının kalplerimize huzur, hanelerimize bereket, ailemize, ülkemize ve İslâm âlemine hayırlar getirerek insanlığın hidayet ve barışına vesile olmasını Cenâb-ı Hakk'tan niyaz ediyorum." dedi.
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak her ramazan ayında İslam'ın hayat veren ilkelerinden birini gündeme taşıdıklarını belirterek, "Bu yıl da yardımlaşmanın, dayanışmanın ve kaynaşmanın kilit kavramlarından biri olan 'infak' temasını gündeme taşıyoruz. 'Ramazan ve İnfak' birbiriyle bütünleşen iki yüce değer olarak bu yıl oruç ayında gerçekleştireceğimiz faaliyetlerimize mihver olacak. 'İnfak Kalpleri Birleştirir' sloganıyla müminleri maddi ve manevi anlamda infakta bulunmaya, yarım hurmayla da olsa korunmaya, arınmaya ve gönüllerimizi buluşturmaya davet ediyoruz." diye konuştu.
Erbaş, ayrıca Türkiye Diyanet Vakfı olarak "Kardeşlerini Unutma! Beklenen Sensin" çağrısıyla sınırları aşan bir iyilik daveti yaptıklarını dile getirerek, "Özellikle bu yıl 'Kardeşliğimiz Zekâtla Bereketlensin' sloganıyla, bütün dünyanın ihtiyaç duyduğu, özlemini çektiği eşsiz bir yardım sistemi olan zekât ibadetini gündem yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Ramazan, kulluk yönündeki istikametimizi tahkim etmek için eşsiz bir fırsattır"
Erbaş, Ramazan ayının sahuru, iftarı, teravihi, mukabelesi, itikâfı, Kadir Gecesi ve daha birçok feyiz ve bereketiyle Müminler için büyük bir nimet ve Allah'ın yeryüzüne rahmetinin açık bir tecellisi olduğunu söyledi.
Ramazanın müminlerin günah ve hatalarından temizlenmek için önemli bir fırsat olduğuna işaret eden Erbaş, "Ramazan, dünyanın baş döndürücü kuşatması altında daralan ruhlarımızı teskin etmek, bunalan gönüllerimize inşirah vermek, kulluk yönündeki istikametimizi tahkim etmek için eşsiz bir fırsattır. Ramazan bir bağışlanma mevsimidir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde; "Bir kimse, inanarak ve sevabını sadece Allah'tan bekleyerek, Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır" buyurmuştur." diye konuştu.
"Bütün ibadetlerin en temel amaçlarından ve hikmetlerinden biri de, insanları ahlaklı, duyarlı, sorumlu bireyler yapmak ve bu güzellikleri toplumsal hayatın merkezi haline getirmektir." diyen Erbaş, şöyle devam etti:
"Oruç ibadetinde de asıl amaç; kalbin, aklın, duyuların oruçla bütünleşmesi ve kulun ibadet bilinci, dua ve güzel ahlak ile Rabbiyle buluşmasıdır. Eğer hakkıyla idrak ve ihya eder, hikmet, nimet ve güzelliklerini iyi değerlendirirsek Ramazan ayı, hayatı bir okula, bütün yeryüzünü bir mabede, dünyayı cennetten bir huzura dönüştürecektir."
"İftar sofralarımız garip, yoksul, akraba, dost ve komşularımızla buluşma sofralarımız olsun"
Erbaş, Ramazan atmosferinin neşe ve coşkusunun en fazla yaşandığı yerin, iftar sofraları olduğunu dile getirerek, "Bu huzuru ve güzelliği bütün boyutlarıyla yaşamak için iftar sofralarımız garip, yoksul, muhtaç, akraba, dost ve komşularımızla buluşma sofralarımız olsun. İftar sofraları, işvereni çalışanıyla, amiri memuruyla, evladı anne-babasıyla, zengini fakir ile iman, kulluk ve kardeşlik düzleminde buluştursun." ifadelerini kullandı.
İsraf ve gösterişten uzak durulmasına işaret ederek, " Gereksiz şatafat, gösteriş ve israf ile sofralarımızın bereketine ve güzelliğine gölge düşürmeyelim" uyarısında bulundu.
Erbaş, özellikle Ramazan ayında insanların daha fazla yardım yaptığını ifade ederek, "Yardımları, infak adabına, ihsan ahlakına uygun olarak, incitmeden, gösterişe asla kapılmadan yapalım. Kibir ve gösterişin karıştığı yardımların Rabbimiz katında hiçbir değeri ve karşılığı yoktur. Kaba ve incitici şekilde yapılan iyilikler, mümin nezaketine ve zarafetine asla yakışmaz." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin yıllardır muhacir, mülteci kardeşlerine ensar olduğunu belirten Erbaş, "Ramazanda ensar olma özelliğimizi arttıralım. Ülkemize sığınan hiçbir kardeşimiz, misafirimiz, muhacirimiz kendini gurbette hissetmesin, garip kalmasın, mahzun olmasın." dedi.
"Oruçlarımızı, Rabbimizin rızasına muvafık olan söz, eylem ve tutumlarla destekleyerek tutalım"
Erbaş, Ramazan ayının bir tefekkür mevsimi olduğunun altını çizen Erbaş, şöyle konuştu:
"Kendimizi, bütün niyet, söz ve davranışlarımızla külli bir muhasebeye tabi tutalım. Hoşnut olmadığımız; İslam'ın izzetine, müminin iffetine, güzel ahlakın asaletine yakışmayan bütün tutum ve davranışlarımızı bu mübarek zamanı vesile kılarak terk edelim. Oruçlarımızı, Rabbimizin rızasına muvafık olan söz, eylem ve tutumlarla destekleyerek tutalım. Bu şehrâyin havasına evlerimizdeki çocuklarımızı da mutlaka dâhil edelim. İbadetlerimizi ahlaka, ilişkilerimizi samimiyet ve muhabbete, hayatımızı ramazan iklimine dönüştürebilirsek, dünyamız da ahiretimizde bayram olacaktır."
"Vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla yardımlarını TDV'ye emanet edebilirler"
Erbaş, Türkiye Diyanet Vakfının Diyanet İşleri Başkanlığının öncülüğünde Türkiye'de ve dünyanın her yerinde açlık, doğal afet, savaş ve şiddetin yaşandığı kriz bölgelerindeki milyonlarca muhtaca insani yardım götürdüğünü hatırlattı.
Erbaş TDV'nin yapılan yardımlarla ilgili çok hassas, şeffaf ve güvenilir olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi:
"Milletimizin zekât ve bağışlarını vermek için gerçek muhtaçları ve güvenilir kurumları aradığı bir dönemde, milletimizin zekâtlarını da büyük bir titizlik, duyarlılık, şeffaflık içinde, emanet bilinciyle, güvenilir bir kurum olarak dinimizce zekât verilebilecek mazlum, mağdur kardeşlerimize yani zekât ve sadakanın gerçek sahiplerine ulaştırmaktadır. Dolayısıyla vatandaşlarımız, zekât, fitre, sadaka ve bağışlarını gönül rahatlığıyla, gerçek sahiplerine ulaştırmak üzere bize emanet edebilirler."
"Kur'an'ı tilavet etmekle kalmayalım, her ayeti anlamanın gayreti içinde olalım"
Erbaş, bütün camilerde, ibadetin huzur ve huşu içinde yapılabilmesi için Ramazana hazır hale getirildiğini ifade ederek, "Camilerimizin kadınlarımıza, engelli vatandaşlarımıza, çocuklarımıza hazır hale getirilmesi için arkadaşlarımız gerekli çalışmaları yaptılar. Tüm camilerimizde mukabeleler okunacaktır. Kur'an-ı Kerim'in indiği bu ayda, Kur'an'ı sadece tilavet etmekle kalmayalım, okuduğumuz her ayeti anlamanın ve yaşamanın gayreti içinde olalım." diye konuştu.
"Medyada Ramazanla ilgili program yapanlar, İslam'ın hakikat ilkelerine mutlaka bağlı kalmalıdırlar"
Erbaş, medyada ramazan ve İslam ile ilgili program yapanlara çeşitli uyarılarda bulunarak şunları söyledi: "Televizyon, radyo ve diğer iletişim mecralarında ramazan, oruç ve İslam ile ilgili program yapanlardan, her türlü hurafe ve yanlışlıktan, gereksiz abartı ve gösterişten uzak kalmalarını, İslam'ın medeniyetler kuran ana yoluna, hakikat ilkelerine, akaid ve ahlak prensiplerine mutlaka bağlı kalmalarını istirham ediyorum. Zaman zaman gündeme getirilen gereksiz ve faydasız tartışmalarla, aykırı görüşleri gelişigüzel ortaya dökerek, bir takım meseleleri uluorta tartışma konusu yaparak ramazanın manevi iklimine zarar verilmemesini özellikle rica ediyorum." (İLKHA)