Sağanak yağışın yıktığı duvarların arkasında tarih çıktı
Mardin'de etkili olan sağanak yağışın yıktığı duvarın arkasından 600 yıllık Altınboğa Medresesi'ne ait vakfiyenin bir bölümü ortaya çıktı.
Mardin'de bu yıl mevsim normallerinin üzerinde yağmur yağışı gerçekleşti ve birçok noktada sel meydana geldi. Kentte yağışlardan etkilenen kimi taş yapılar ise bakımsızlığın da etkisiyle yıkıldı.
Yıkılan duvarların arkasından da tarihi eserler ortaya çıkması hayretler içinde bıraktırıyor. Tarihi kentte sağanak yağışın yıktığı duvarın arkasından 600 yıllık Altınboğa Medresesi'ne ait vakfiyenin bir bölümü ortaya çıktı.
Merkez Artuklu ilçesinin Medrese Mahallesi'nde, 14. yüzyılda Artuklu Hükümdarı Melik Salih'in Veziri Alaaddin Altınboğa tarafından yaptırılan Altınboğa Medresesi, zamanla tahribata uğradı.
Bugün duvar, çeşme ve türbesi kalan medresenin bulunduğu alanda yer alan bir evin duvarı, yağışın da etkisiyle yıkıldı. Yıkılan duvarın arkasından medreseye ait bilgilerin yer aldığı vakfiyenin bir bölümü bulundu.
"16 medreseden 5'i harabe"
Alanda incelemelerde bulunan Araştırmacı-Yazar İbrahim Yüksel, Mardin'de 16 medrese bulunduğunu, ancak bu medreselerden 5'inin harabeye döndüğünü ve birçok bölümünün kaybolduğunu, bu medreselerin de restore edilmesi gerektiğini söyledi.
Medreselerden bazılarının zamanla yıkıldığını ifade eden Yüksel, bunlardan Altınboğa Medresesi'nin de 19. yüzyılda yıkılmaya başladığını aktardı.
"Yıkılan duvarlar medresenin ihtişamını gösteren bölümleri ortaya çıkarmıştır"
Yüksel, "Şu an içinde bulunduğumuz medrese Altınboğa Medresesi'dir. Son yağmurlarla beraber birçok duvarlar yıkılıyor ve duvarın içinde medrese ile tarihi eserlerin detayları ortaya çıkıyor. Altınboğa Medresesi de bu yapılarımızdan biridir. Altınboğa Medresesi, 1350 senesinde Artuklu Hükümdarı Melik Salih döneminde Artuklu Veziri Alaaddin Altınboğa tarafından yaptırılmış. Mısır, Şam ve daha birçok vilayette valilik yapan Altınboğa, daha sonra Mardin'e gelerek bu medreseyi inşa ediyor. Tarihi kaynaklar medresenin muhteşem olduğu yönünde bilgiler geçmektedir. 1960'lı yıllarda Arkeolog Arı Altun, yaptığı arkeolojik çalışmalarda bu yapının Altınboğa çeşmesi ve avlusundan ibaret olmayıp çok daha geniş yapıda olduğuna işaret etmiştir. Ve şu an ki yıkılan duvarlarla medrese binasının ihtişamını gösteren bölümlerde oraya çıkmıştır. Şu anda medrese arkeolojik çalışmaya ihtiyaç duyuyor. Çünkü sınırlarını tespit etme gerekliliği var. Çeşme ve medresenin giriş kapısının yaklaşık 1,5 metrelik kısmı ayakta. Bunun dışındaki alanlar sonradan inşa edilen yapıların yıkılmasıyla daha detaylı ortaya çıkacaktır." dedi.
"Bu eserlerimiz sponsorluk yolu ile de restore edilebilir"
Mardin'de her biri bin yılla dayanan geçmişiyle 16 medresenin bulunduğunu, ancak bunlardan 5'inin harabeye döndüğünü kaydeden Yüksel, bu medreselerin de restore edilmesi gerektiğini söyledi.
Yüksel, sözlerine şöyle devam etti: "Tabi bizim görüştüğümüz yetkililer, tüm medreselerin aynı anda restore edilmesinin maliyetinin çok yüksek olacağını ifade ediyor. Bu eserlerimiz sponsorluk yolu ile de restore edilebilir. Bugün il dışında olan birçok varlıklı Mardinli hemşerimiz bu tarihi yapıları ve eserleri ayağa kaldırmak için servetlerini harcamayacaktır diye düşünüyorum. Bu yüzden onlara buradan çağrıda bulunuyorum."
Vakfiyenin tarihi eser özelliği taşıdığını dile getiren Yüksel, "Vakfiye medresenin künyesidir. İnşa eden, vakfeden ile ilgili bilgiler verir. Ayrıca dönemin şartları hakkında da vereceği muhakkak ki mesajlar vardır. Bir an önce araştırma yapılarak medresenin sınırlarının ortaya çıkarılmasını ve restore edilerek gün yüzüne çıkarılmasını arzu ediyoruz." diye konuştu. (M. Salih Keskin – İLKHA)