• DOLAR 34.388
  • EURO 36.852
  • ALTIN 2968.442
  • ...
"Batı, Sisi'yle bir olup Yüzyılın Anlaşmasını yürürlüğe koymak istiyor"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Mısır'daki cunta parlamentosu Sisi'nin 2030'a kadar görevde kalabilmesini sağlayacak anayasa değişikliğini onayladı. Parlamento tarafından onaylanan değişikliğin yürürlüğe girebilmesi için hemen 3 gün sonrasına referanduma gidildi ve katılımın çok az olduğu ülkede "evet" kararı çıktı.

Cunta yönetiminin bu tutumu uluslararası basın ve birçok kesim tarafından eleştirildi. Yapılan eleştirilerde referandumun hemen 3 gün sonrasına alınmasının darbeci Sisi'nin İhvan-ı Müslimin'in seçimleri boykot etmesinden ve az katılımdan korkmasından kaynaklandığı belirtildi.

Öte taraftan cunta yönetiminin Yüksek Seçim Kurulu Başkan Yardımcısı Müsteşar Mahmut Silmi Eşşerif, basına yaptığı açıklamada seçimin sonucunu katılım oranının değil verilen oyların belirlediğini ileri sürdü.

Cunta rejimindeki seçimlere yönelik gelişmeleri İLKHA'ya değerlendiren İhvan-ı Müslimin Şura Meclisi üyesi Mühendis Mithat Haddad, batılı devletlerin demokrasi havarisi kesildiğini ancak söz konusu Müslüman halklar olunca sus pus olduğunu vurguladı.

"Batı, açık ve net bir şekilde İslam ülkelerini avucunda tutmaktan başka bir şey düşünmüyor"

Haddad, "Batı, 'Beyaz Adam Demokrasisi' ve 'Beyaz Adam Hürriyeti' istiyor. Ama onların nazarında Müslümanlar halklar ise bu demokrasiden ve hürriyetten asla bir pay sahibi değildir. Bilakis Arap ve Müslüman ülkelerde askeri darbeleri destekleyip yönetimde askerin olmasını isteyenler Batılı devletlerdir. Şu an Sudan, Cezayir ve Libya'da askerin, hükümeti ele almasını istiyorlar. Batı darbeyle göreve gelen Arap yöneticilerinin Sisi'yle bir olup Amerika ve siyonistlerin istediği Yüzyılın Anlaşmasını yürürlüğe koymak istiyor. Batı hiçbir zaman tarafsız olmadı. Gerçek başkan Mursi'yi desteklememesi, Mısır halkının iradesinden yana taraf olmamasının tek nedeni asker ve ordu üzerinden siyonistlere hizmet eden anlaşmaların geçerliliğini sağlamaktır. Çünkü Batı, açık ve net bir şekilde İslam ülkelerini avucunda tutmaktan başka bir şey düşünmüyor." dedi.

"Yargı mekanizması tamamıyla etkisiz hale getirilmiş durumda"

Mısır'da darbeci cunta yönetiminin kontrolünde gerçekleşen seçimlerin gayrı resmi kaynaklar ile resmi kaynaklardan gelen sonuçlar arasında çok ciddi farkların olduğuna dikkat çeken Haddad, "Mısır'da yerel ve yabancı basın, hatta bazı devlet adamları dahi bu seçimlerin darbeci Sisi için tehlikeli olduğunu savunuyordu. Çünkü Mursi döneminde anayasa değişikliği seçimlerinde ülke genelinde katılım oranı yüzde 64'ü geçiyordu. Sisi'nin kendi hükmünü 2030'lara kadar uzatacak bu seçiminin güçlü bir ses getirmesi için katılım oranını yüzde 70'lerde tutması gerekiyordu. Buda imkânsız bir durumdur. Zira halk kesinlikle Sisi'nin öncülüğünde yürütülen veya yürütülecek hiçbir seçime iştirak etmez. Mursi'nin seçimlerinde her şey açık ve net bir şekilde yürütülüyordu. Tüm basın mensupları seçim sandıklarının olduğu yere ve sayım işlemlerinde içeri girebiliyor ve anlık haber aktarabiliyordu. Şu an yargı mekanizması tamamıyla etkisiz hale getirilmiş durumda. Dolayısıyla seçimlerin sonuçları da Sisi'nin istediği şekilde yargı tarafından açıklanıyor. Fakat Mursi döneminde seçimlerin son kararını hiçbir baskı olmadan yargı, resmi açıklamasıyla belirtti. Sisi'nin hitap ettiği seçmen sayısı yüzde 2'lerde gösteriyor. Bu açıdan Mursi'yle kıyas bile edilemez. Sisi'nin darbeyle hükümete geldiği dönemden bu yana yürüttüğü tüm seçimlerin bir geçerliliği yoktur. Hepsi sahtekârlıklarla doludur. Hatta güya yüzde 97'lerde gösterilen bir katılımın olduğu başkanlık seçimlerinde bile aslında yüzde 2'lik bir katılım vardı. Bazı basın kaynakları gayri resmi kaynakların yüzde 10 civarı bir katılımın olduğunu söylediler ama bu doğru değil." şeklinde konuştu.     

Mursi'nin durumu

Mısır'ın seçilmiş cumhurbaşkanı Mursi'nin, cunta zindanlarındaki durumundan da haber veren Haddad, "Ailesinden öğrendiğimiz kadarıyla Mısır'ın gerçek başkanı Muhammed Mursi, şu an Müzrie Tarra zindanında tutuluyor. Zindanda tek kişilik bir hücrede tecrit edilmiş durumda. Hiçbir şekilde diğer esirlerle görüştürülmüyor ve yiyecek olarak sadece konserve ürünleri veriliyor. Birçok hastalığa yakalanmış durumda. Vücudunun yarısı hastalıklarla mücadele ediyor. Fakat o tüm bunlara rağmen sabırlı, azimli, dirayetli ve Rabbinin onun hakkında belirlemiş olduğu kaderi bekleyerek direnmeye devam ediyor. Avukatlarıyla gerçekleştirdiği görüşmeler yoluyla çok güçlü bir şekilde tüm Mısır halkına ve İhvan-ı Müslimin Cemaatine 'Şüphesiz ki Allah azze ve cellenin yardımı yakındır. Allah, bu zulmün devam etmesine izin vermeyecektir. Belki yakın bir tarihte Mısır'da Sisi cuntası tarafından yapılan tüm bu zulümlere karşı Allah'ın ayetlerini açık ve net bir şekilde göreceğiz' mesajları gönderiyor." ifadelerine yer verdi.

"İhvan-ı Müslimin olarak seçimleri boykot ettiğimizi ilan ettik"

Darbeci Sisi'nin 2030 yılına kadar görevde kalmasına olanak tanıyan anayasa değişikliklerinin referandumda onaylanmasına değinen Haddad, "Mısır'da anayasaya yeni maddelerin eklenmesi Mısır Parlamentosunda konuşulmuş ve hemen 3 gün sonrasına seçimlere gidilmesi kararı alınmıştır. Aslında olması gereken halkın maddeleri değerlendirip sağlıklı bir karar verebilmesi için bu seçimlerin en az bir ay sonra yapılmasıydı. Böyle yapmalarının nedeni de İhvan-ı Müslimin Cemaatinin halka seçimlere gitmeyin çağrısında bulunaraktan karşıt propaganda yürütüp seçimleri boykot etmesinden korkmalarıdır. Seçimleri hemen 3 gün sonrasına yapma kararı almalarının başka bir nedeniyse Dünya'yı bu seçimlere katılımın çokluğuna ikna etme çabasıdır. Biz İhvan-ı Müslimin olarak seçimleri boykot ettiğimizi ilan ettik. Seçim komitelerinin önleri tamamen bom boştu. Polislerin zoruyla toplatılarak oluşturulan kalabalıklarla sözde seçim mitingleri yapıldı. Ama seçim sandıklarının önleri tamamıyla boştu." ifadelerini kullandı.

"Sisi, Dünya'da Mısır halkının sandıklara gitmediği haberinin yayılmasından çok korkuyor"

Haddad, "Sisi, Dünya'da Mısır halkının sandıklara gitmediği haberinin yayılmasından çok korkuyor. Bu yüzden seçimlerin yoğun geçtiğini göstermek için Mısır halkını defalarca ayartma girişiminde bulundu. Öğrencilere, gençlere ve yaşlılara içi gıdayla dolu Ramazan paketleri dağıtarak onları seçimlere gitmeleri için ikna etmeye çalıştı. İnsanlara seçimlere gidin ve istediğiniz tercihte özgürsünüz sonuç zaten değişmeyecek diyorlardı. Bundan da anlaşıldığı üzere o sadece görüntü ve gösteriş istiyor. İnsanları seçim sandıklarının önünde kalabalık görüntülerini almak istiyor. Ancak bu kesinlikle olmadı ve olmayacak. Fotoğraflarda gördükleriniz de hükümet tarafından yapılan baskılar sonucunda zorla oraya getirilmişler. Tabi kendi istekleriyle giden Hıristiyanlar ve Selefiler hariç. Onlar kendi maslahatları gereği Sisi'den taraf oluyorlar ve onun düşmesini istemiyorlar. O yüzden seçimlere katılım gösterip 'evet' tercihinde bulunuyorlar. Fakat genelinden baktığımızda tüm seçim sandıkları boş." şeklinde konuştu. (Zeyd Varol-İLKHA)



Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir