Ürdünlü uzmanlar, Suriye'de Beşşar Esed rejimi ve destekçilerinin ablukasındaki Rukban Kampı'nın ABD ve Rusya arasında bir çekişme sahası haline geldiğini belirtiyor. 

Ürdün sınırındaki çöl bölgesinde yer alan, rejimin kuşatmasındaki Rukban Kampı'nda bulunan yaklaşık 60 bin Suriyeli, sıkışıp kaldıkları bölgede kurdukları derme çatma çadırlar ve kerpiç barınaklarda hayata tutunmaya çalışıyor.

Rejim ve Rusya, Birleşmiş Milletlerin bir süredir yakından izlediği ve endişe dolu açıklamalar yaptığı kampta, ay başında zorunlu tahliye süreci başlattı.

AA muhabirine konuşan yerel kaynaklar, kampın Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) bağlı ABD destekli grupların kontrolünde olması nedeniyle Rusya'nın burayı saldırmadan, sivillere baskı yoluyla ele geçirmeye çalıştığını söylemişti.

Ürdünlü uzmanlar da kampın stratejik önemde olduğuna ve ABD ile Rusya arasında bir çekişme sahasına dönüştüğüne dikkati çekiyor.

"Mesele daha çok politik bir güvenlik meselesi olarak görülüyor"
Ürdünlü uluslararası çatışmalar uzmanı Hasan el-Mumuni, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rusya ve ABD'nin bu ihtilafının Rukban'la sınırlı kalmadığını, aksine kampın, çatışmanın yalnızca küçük bir parçası olduğunu ve bu ihtilafın küresel düzeyde sürdüğünü söyledi.

Rukban Kampı'nın ABD ve müttefikleri için çok önemli bir noktada olduğunu kaydeden Mumuni, meselenin insani durumdan çok politik bir güvenlik meselesi olarak görüldüğünün altını çizdi.

Mumuni, Suriye'de kapsamlı bir çözüm bulunana kadar bu bölgeyle ilgili sorunların devam edeceğini dile getirdi.

Rusya'nın Suriye'deki varlığının askeri ve siyasi olarak daha derin ve kapsamlı olduğuna işaret eden Mumuni, Moskova'nın bölgesel ve uluslararası alanda konumunu yeniden kazanmaya çalışarak stratejik nedenlerle Suriye'ye yoğun yatırım yaptığını söyledi.

Mumuni, ABD'nin varlığının sınırlı, ancak etkili olduğunu hatırlatarak, Suriye’de kabul edilebilir bir siyasi çözüm sağlamak için bu sınırlı varlığın rejim ve Ruslar üzerinde bir baskı aracı olduğunu sözlerine ekledi.

Mülteci krizi için önemli
Uluslararası ilişkiler alanında uzman ve siyasi analist Ürdünlü Amir es-Sebayle de Rukban Kampı'nın Ürdün-Suriye-Irak sınırında bulunduğunun altını çizdi.

Sebayle, kampın üç ülke topraklarının kesişiminde yer alması nedeniyle, mülteci krizinin son bulması için önemli bir nokta olduğunu vurguladı.

Kamp sakinleri korku içinde
Rukban Kampı Genel ve Siyasi İlişkiler Heyeti Sözcüsü Şükrü Şahab ise Suriye rejiminin, 10 Şubat'tan bu yana kuşatmada tuttuğu kampa gıda, ilaç ve çocuk maması gibi temel ihtiyaçların girişine izin vermeyerek kamp sakinlerini rejim kontrolündeki bölgelere göçe zorlamaya çalıştığını kaydetti.

Şahab, "Rejimin zorunlu tahliyelerle halktan intikam alacağının, kamp sakinlerini tutuklayacağının ve bizimle hiçbir ilgisi olmayan savaşlara katacağının farkındayız." diye konuştu.

Suriye'de siyasi bir çözümün bir an önce bulunmasını istediklerini belirten Şahab, kampın ise ABD ve Rusya arasında bir çatışma ortamına dönüştüğünü ifade etti.

Esed rejimi, destekçisi Rusya ile şimdiye kadar Doğu Guta, Humus, Barada, Doğu Halep, Zebadani, Madaya, Dera, Yermük Kampı gibi birçok bölgeyi kuşatma, saldırı ve tehcir yoluyla ele geçirmişti.