ÜÇ FRANSA / HABER-YORUM
Son zamanlarda medyaya yansıyan haberler önümüze “Üç Fransa” tablosu çıkarıyor.
Hasan Sabaz / Doğruhaber
Son zamanlarda medyaya yansıyan haberler önümüze “Üç Fransa” tablosu çıkarıyor.
Sırasıyla bakalım.
Birincisi Libya’da Hafter’e destek için giden ve Tunus’ta yakalanan silahlı Fransızlar meselesi…
Evet, Fransa, Libya sınırından sahile yakın bir yerden Tunus'a girmeye çalışırken silahlarla yakalanan diplomatik pasaport sahibi 13 Fransız vatandaşı meselesine bir kulp bulmaya çalışıyor. Tunus Savunma Bakanlığı 13’ü Fransız olmak üzere 24 Avrupa vatandaşının silahlarla yakalandığını ve Fransızların diplomatik pasaport taşıdığını söylemişti.
Macron hükümeti, 13 Fransız vatandaşının, Libya'daki Fransız büyükelçisini korumakla görevli personeli olduğunu söylemesine ve bunda ısrar etmesine rağmen buna kimse inanmıyor. Bölge basını ayrıntılı bir şekilde silahlı Fransızların, Garyan kentinde darbeci general Halife Hafter’e bağlı askeri birliklere yardım ettiğini yazdı.
İkinci Fransa tablosunda Emmanuel Macron’un bir görüşmesi var.
Ajansların aktardığına göre Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Elysee Sarayında YPG'den bir heyeti kabul etti.
Gayrı resmi ne görüşülmüş bilmiyoruz; ama saraydan yapılan açıklamaya göre Macron, görüşmede, ülkesinin Suriye'nin kuzeydoğusunun istikrarına önem verdiğini vurgulamış.
YPG ile PKK bağlantısı herkesin malumu. Bununla beraber Suriye’de YPG’nin Amerika’nın “kara gücü” olarak hareket ettiğini de bir tarafa not edersek ve Macron ile Trump’ın arasının da pek iyi olmadığını söylersek sanırım bu ikinci tablonun neden bu kadar ilginç olduğunu anlatmaya çalışmış oluruz.
Üçüncü tabloda “Sarı yelekliler” var.
Fransa'da “sarı yelekliler” olarak isimlendirilen göstericiler ile polisler arasındaki çatışma, şiddetlenerek devam ediyor.
Eylemler 15 haftayı geçti.
11 ölü ve binden fazla tutuklu var; ama protestolar devam ediyor.
Göstericiler, Paris'in ünlü Champ Elysees Meydanı'nı her cumartesi savaş alanına çeviriyor.
Eylemciler hedeflerini vergi politikası olarak belirledi ancak hükümet bu uygulamadan vazgeçtiyse de Sarı Yelekliler geri adım atmıyor. Göstericilerin hedefinde "Devrim" var. Son eylemlerde “1789” vurgusunun daha sık yapılması dikkati çekiyor.
Üç tablo da barındırdıkları çelişkiler ile dikkat çekiyor.
Diktatör Kaddafi’nin devrilmesinde rol oynayan Fransa şimdi halkın değil de bölgedeki diktatörlerin desteklediği Hafter için mücadele ediyor. Libya halkı, Fransa’nın ve Macron’un ikiyüzlülüğünü görüyor.
İki ve üçüncü tablolar birbirine karışabilir.
Macron, PKK uzantısı olan YPG’ye destek veriyor; ama öte tarafta PKK, Fransa’da solcuların ağırlıkta olduğu “Sarı yelekliler”in eylemlerine katılıyor.
Sarı yelekliler daha çok solculardan oluşuyor ve bir “proleterya devrimi”nden söz edenler bile var.
Kategorik olarak sağ siyaset içerisinde değerlendirilen Trump ve Putin’in de destek verdiği söylenen göstericiler karşısında “Liberal sol” düşüncedeki Macron ne yapacak?
Sağ, sol ve diktatorya arasında savrulmaya devam mı edecek, yoksa Amerikan seçimlerinde Trump’ın devrilmesi ve kendisi gibi bir liberalin gelmesi zamanına kadar direnmeye devam mı edecek?