• DOLAR 32.338
  • EURO 35.161
  • ALTIN 2242.495
  • ...

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri sonuçları ve işçiler üzerindeki etkilerine ilişkin Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, bir basın toplantısı düzenledi.

Hak-İş Genel Merkezinde gerçekleştirilen basın toplantısına, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay, Genel Sekreter Osman Yıldız ve Genel Sekreter Yardımcısı Erdoğan Serdengeçti, konfederasyona bağlı sendika başkan ve yöneticileri katıldı.

Arslan toplantıda, seçim sonuçları, işçiler üzerine etkileri ile 1 Mayıs ve kıdem tazminatı konularında değerlendirmelerde bulundu.

Arslan, Hak-İş üyesi işçilere yönelik özellikle CHP ve HDP'li belediyelerde bir "cadı avı" başlatıldığını ve üyelerinin Hak-İş'ten istifaya zorlandığını belirterek, "Bizi yok sayan, bizi kendilerine rakip gören belediye başkanlarıyla sonuna kadar mücadele etmeye kararlıyız. Hukuki ve demokratik yolları kullanarak mücadelemizi sürdüreceğiz." dedi.

31 Mart'ta gerçekleştirilen yerel seçimlerin Türkiye için hayırlı olmasını dileğinde bulunan Arslan, yerel seçimlere yüzde 84'ün üzerinde yüksek bir katılım olmasının milletin seçimlere güveni açısından önemli olduğunu söyledi.

"Üyelerimizin istifaya zorlanmasını kınıyoruz"

Seçimlerin ardından Hak-İş üyesi işçilere yönelik bir "cadı avı" başlatıldığını belirten Arslan, "31 Mart yerel seçimleri sonrasında üyelerimizin zorla ve baskıyla istifa ettirilmesini kınıyoruz." dedi.

Arslan, "Biz milletin verdiği oylarla seçilen belediye başkanlarına saygı duyuyoruz. Belediye Başkanlarının da bizim saygı duyacağımız şekilde davranmalarını istiyoruz. Bizim isteğimiz çalışanların hakkını ve hukukunu korumaktır. Bu yüzden üyelerimize ve çalışanlarımıza yönelik yapılan baskıların bir an önce sona erdirilmesini istiyoruz. Bu hem CHP açısından hem belediye başkanları hem de Türkiye'nin geleceği açısından son derece önemlidir." şeklinde konuştu.

"Seçim öncesi işçilere verilen taahhütler tutulsun"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve adaylarının seçim döneminde bütün seçmenlerin adayı olacaklarına dair taahhütlerini ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ise 16 milyon İstanbullunun Belediye Başkanı olacağı söylemini anımsatan Arslan, şunları söyledi:

"Seçim sürecinde hiç kimsenin işiyle, aşıyla oynanmayacağından bahsedildi. Ancak bu ifadelerin tersine bazı uygulamalara şahit oluyoruz. Bazı belediye başkanlıklarının CHP tarafından kazanılmasından sonra karşılaştığımız tablo var. Bu tablo bizi hem rahatsız ediyor hem üzüyor hem de önümüzdeki süreçlerde daha derin ve daha içinden çıkılmaz sorunlara yol açacağından endişe ediyoruz."

Bazı belediyelerde Hak-İş ve bağlı sendikalara yönelik operasyonu 1 Nisan 2019 tarihinden itibaren başlatıldığına dikkat çeken Arslan, "Belediye başkanlarının isimleri kullanılarak bir kısım işgüzarların bu işin içine girmiş olması ve bazı belediye başkanlarının bunu bilmesine rağmen, uyarmamıza rağmen buna müdahale etmemeleri ve bu sürecin çok hızlı bir şekilde devam etmiş olması bizi endişelendiriyor ve üzüyor." ifadelerini kullandı.

"İşçilere yönelik bir operasyon hazırlığı mı var?"

Arslan, yaşanan olumsuzlukların Antalya, İstanbul Esenyurt, Küçükçekmece, Artvin, İzmir Menderes, Ödemiş, Zonguldak Ereğli ve Tarsus'ta yaşandığına dikkat çekerek, "Acaba işçilere yönelik bir operasyon hazırlığı mı var? Bu belediyelerde çalışan arkadaşlarımız taşerondan kadroya geçmelerinde büyük emek verdiğimiz arkadaşlarımızdır. Bir başka sendikadan istifa ederek bizim sendikamıza üye olmadılar. Biz sendikasız, taşeronda çalışan işçileri örgütledik ve bu arkadaşlarımızla birlikte mücadele ederek kadro hakkımızı elde ettik." şeklinde konuştu.

Bunun en önemli örneğinin Küçükçekmece Belediyesi olduğunu ve Küçükçekmece Belediyesinde üç dönemdir AK Parti olmasına rağmen DİSK'e bağlı Genel-İş sendikasının bulunduğunu belirten Arslan, Hak-İş'in bu belediyede sadece taşeron ve taşerondan kadroya geçen çalışanlara yönelik bir çalışma yürüttüğünü söyledi.

"5 bin 500 üyemiz sendikalarından istifa ettirildi"

Bugüne kadar başta Hizmet-İş başta olmak üzere, Öz Güven-Sen ve Öz Taşıma-İş sendikalarımızdan toplam 5 bin 500 civarında işçinin istifa ettirilerek bir kısmının DİSK'e bağlı Genel İş Sendikası'na, bir kısmının da Türk-İş'e bağlı Belediye-İş sendikasına ve diğer sendikalara üye yapıldığını iddia eden Arslan, "CHP'li ve HDP'li belediye başkanlıklarını buradan bir kez daha uyarmak istiyorum. Bütün belediye başkanları bizim ve çalışanlarımızın da belediye başkanıdır. Belediyelerimizde daha kaliteli hizmetin verilebilmesi için belediye başkanlarımızın yanlarındayız ve onlara destek olacağız. Onlardan isteğimiz işçilerin sendikal tercihlerinde taraf olmamalarıdır. Aksi taktirde Hak-İş ve bağlı sendikalar olarak baskıya maruz kalan üyelerimizin yanında olmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Arslan, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarını da ziyaret ederek bu konuyu kendileriyle ayrıntılı bir şekilde konuşacaklarını belirtti.

"Baskı ve tehditler durdurulmazsa ikinci aşamaya geçeceğiz"

İşçilerin baskı ve tehditlerle istifa ettirilmesine karşı ellerinden gelen çaba ve gayreti göstereceklerini vurgulayan Arslan, "Kavgalar, baskılar, tehditler ve bir kısım belediye başkanlarının adına hareket eden insanlar durdurulmazsa ikinci aşamaya geçeceğiz. Bu konuda hazırlıklarımızı yapıyoruz. Başta Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmak, uluslararası sendikal hareketi bu konuda uyarmak ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın bünyesinde bir kısım teftiş incelemesiyle bu baskıların ortadan kaldırılması gibi taleplerimizi gündeme taşıyacağız." dedi.

Yaşanan bütün olumsuzluklara ve baskılara rağmen üyelerinin halen belediyelerde Hak-İş ile beraber hareket etmelerinden memnuniyet duyduklarını dile getiren Arslan, bütün tehdit, baskı, zorlamalara rağmen kendileriyle beraber yürüyenlere de teşekkür etti.

"Bizi rakip gören, yok sayan belediye başkanlarıyla mücadelede kararlıyız"

31 Mart yerel seçimlerine gelene kadar seçim öncesinde birkaç küçük istisna dışında konfederasyona bağlı Hizmet-İş Sendikasının hiçbir CHP'li ve HDP'li belediyede yetkili olmadığını açıklayan Arslan, CHP ve HDP'li adayların seçimleri kazanmalarının hemen ardından ilk iş olarak işçilerin Hak-İş'ten istifa ettirerek başka sendikalara geçirilmek istendiğini söyledi.

Arslan, "Hak-İş olarak iyi niyet taleplerimizi, müzakere edelim, masada olalım, birlikte çalışalım. Taleplerimizi karşılayan Belediye Başkanlarımızla çalışmaya hazırız. Bizi yok sayan, bizi kendilerine rakip gören belediye başkanlarıyla da sonuna kadar da mücadele etmeye kararlıyız. Hukuki ve demokratik yolları kullanarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu hassasiyetlerimizin karşılık bulduğu yeni bir çalışma döneminin belediyelerimizde başlamasını temenni ediyorum. Umarım bu çağrılarımız karşılık bulur. Eğer karşılık bulmaz, baskılar devam ederse gereken bütün yolları deneyeceğimizin, demokratik süreçleri işleteceğimizin bilinmesini istiyorum." dedi.

"Kıdem tazminatının olumsuz yönlerini gündeme getirmeye devam edeceğiz"

Kıdem tazminatı konusuna değinen Arslan, kıdem tazminatı konusunun açıklanan ekonomik reform paketi ile gündeme geldiğini, ancak şuana kadar herhangi bir taslak, tasarı ya da çalışmanın kendileri ile paylaşılmadığını, herhangi bir toplantı davetinin de bulunmadığını söyledi.

Kıdem tazminatı konusunda öteden beri bazı sorunlar bulunduğunu, özellikle de özel sektörde kıdem tazminatı hakkının alınamadığını belirten Arslan, "Kazanılmış hakların korunması şartıyla, var olan eksikliklerinin giderileceği ve herkesin kıdem tazminatı hakkını alabileceği bir modeli savunuyoruz. Bütün işçilerinin analarının ak sütü gibi helal olan kıdem tazminatı haklarının herkese verilmesini talep ediyoruz." diye konuştu.

"1 Mayıs'ta Şanlıurfa'dayız"

Hak-İş Konfederasyonu'nun "1 Mayıs Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü"nü kitlesel olarak her yıl farklı bir ilde kutladığını belirten Arslan, "Hak-İş Konfederasyonu olarak 2019 yılında '1 Mayıs Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü'nü Şanlıurfa'da Memur-Sen Konfederasyonu ile beraber kutlayacağız. Bu yılki 1 Mayıs temalarımız, vergilerin yüksekliği, işsizlik, kayıt dışı, enflasyon ve kıdem tazminatı konuları olacaktır." dedi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)