Mübarek on bir ayın sultanı Ramazan ayının müjdecisi olarak kabul edilen Hicri takvime göre Şaban ayının 15'nci gecesi olan Beraat Kandili bu gece idrak edilecek.

Beraat Kandili münasebetiyle İLKHA'ya konuşan Mardin Dostluk Eğitim Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Dost-Der) Başkanı ve İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Fesih Memiş, bu gecenin uyanık bir gönülle geçirilmesi gerektiğini ifade ederken, Mardinli vatandaşlar da Beraat kandilinin hayırlara vesile olmasını diledi.

Müslümanların Beraat kandilini kutlayan 9 yaşındaki Öykü Yağmur Kasırga, “Bir Gül Aldım Elime” ilahisini seslendirdi.

Vatandaşlardan Abdülkadir Tama da Kürtçe yaptığı konuşmasında, Beraat Kandilinin İslam coğrafyasına hayırlar getirmesini temenni ederek, geceyi camide geçireceğini söyledi.

Muhammed Erdoğan da “Tüm İslam âleminin mübarek Beraat Kandilini tebrik eder hayırlara vesile olmasını Allah’tan temenni ediyorum.” dedi.

Mardin Dost-Der Başkanı ve İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Fesih Memiş de bu gecenin Rahmet, Mübarek ve Beraat gecesi olduğunu ifade ederek, “Rabbimizden; Beraat Gecesi münasebetiyle bu mübarek gecenin hem bizlere hem bütün İslam âlemine hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Yine bu gecenin İslam Ümmetinin gaflet uykusundan uyanışına vesile olmasını temenni ediyorum.” dedi.

Allah’ın yeryüzünde bazı yerleri özellikleri diğer yerlerden farklı kaldığını, yine ayları arasında bazı ayları seçerek bu aylarda da bazı gün ve gecelerin fazilet, sevap ve ecir açısından diğer gün ve gecelerden daha farklı kıldığını hatırlatan Memiş, şunları söyledi:

“Kameri aylardan olan Şaban ayının 15’inci gecesi Beraat Gecesi’dir. Kur’an-ı Kerim’in müfessirlerine göre; Allah-u Teala Kur’an-ı Kerimi bu gecede Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına indirmiş. Kadir Gecesi'nde de 23 yıllık süre içerisinde peyderpey Peygamber Efendimize (Sallallahu Aleyhi ve sellem) nazil olmuş. Dolayısıyla bu gece aynı zamanda Mübarek Gece ismi de veriliyor. Bu gece borçtan cezadan kurtuluş vesilesi olduğu için bu gece Beraat gecesi ismi de veriliyor. Yine Allah-u Teala'nın rahmetinden ihsanın rahmanın kulları üzerine bol bol indirildiği için bu geceye Rahmet Gecesi de deniliyor. Yine bu gece ile ilgili Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Bir hadis-i şeriflerinde ‘Şaban ayının yarısı olunca gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tuttun’ diye buyurmuştur. Öyleyse biz müminlere de düşen bu gecenin feyzi bereketini takdir edip ona göre hareket etmemiz lazım.”

Bu geceyi uyanık bir gönülle geçirilmesini tavsiye eden Memiş, “Bu geceyi zikirle salavatı şerif ve Kur’an tilaveti ile hata varsa üzerimizde kılmadığımız mazeretsiz namazları kılalım. Umulur ki bu gecenin hürmetine Yüce Rabbimiz mazeretsiz kılmadığımız namazlarımızı bizden kabul buyurur. Birçok müştehide göre; mazeretsiz kılmadığımız namazın kazası yoktur, bunlara tövbe ve istiğfar lazımdır. Fakir fukarayı, muhtacı, miskini, biçareyi, çıplağı gözletelim. Elimizden geldiğince Sıla-i Rahim yapalım. İmkânımız yoksa gerekirse iletişim vasıtasıyla anne ve babamıza ulaşalım. Yanımızdalarsa gönüllerini hoş edelim. Bu gecenin feyzinden bereketinden bu şekilde nasipdar olalım inşallah. Bu geceyi bir milat olarak kabul ederek Rabbimizin emrinden dışarı çıkmayacağım dair söz vermeliyiz ve bundan sonra hayatımızı Rabbimizin emirleri doğrultusunda sürdürelim.” diye konuştu. (M. Salih Keskin – İLKHA)