BATMAN - Mustazaflar Cemiyeti`nin "Hz.Hüseyin`den Kalan İki Miras: Yiğitlik ve Toplumsal Sorumluluk" adıyla düzenlediği etkinlik saat18.40`da Vural Düğün ve Konferans Salonu`nda yapıldı. Programa Balpınar Belediye başkanı Hüseyin Geylani, STK temsilcileri ve gönüllülerinden oluşan 2 binden fazla kişinin katıldığı görüldü.

 

Mustazaflar Cemiyeti İlim Araştırma Komisyonu Üyesi Molla İzzet Oğur`un Kur`an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan Mustazaflar Cemiyeti Genel Başkan Yardımcısı Av. Ahmet Erkul, Mustazaflar Cemiyeti olarak Kerbela faciasının yıldönümünde bu büyük hadisenin hikmetlerini anlayabilmek için her sene bazı konuları ele aldıklarını belirterek, "Bu yılki Aşura etkinliğimizin konusunu `Yiğitlik ve Toplumsal Sorumluluk` olarak belirledik" dedi.

 

Seslendirilen Türkçe ve Kürtçe ilahi ve ağıtlardan sonra Araştırmacı Yazar Murat Haliç söz aldı. Haliç`in konuşması sırasında salonda duygulu anlar yaşandı.
 

"Hüseyin`e Ağlamak Peygamberden Bize Miras Kalan Bir Sünnettir"
Kerbela mazlumu Hz.Hüseyin`e ilk ağlayanın Resulullah(S.A.V.) olduğunu ve Hüseyin`e ağlamanın Peygamberden bize miras kalan bir sünnet olduğuna dikkat çeken Haliç, "Ceddi Resulullah`ın boynundan öpüp gözyaşı dökerek, `Benim bu oğlum Kerbu bela denilen bir yerde şehid edilecektir` dediği insandır Hüseyin" ifadelerini kullandı.

 

Haliç, Mutahhari`nin Hüseyin`e ağlamanın fazileti için "Öyle bir kahramana ağlayın ki sizde de kahramanlık ruhu meydana gelsin, sizin de ruhunuzda kahramanlık ruhu aydınlansın. Sizde de hak ve adalete karşı bir nebze gayret bulunsun. Siz de izzetin ne olduğunu, insanlığın ne olduğunu, asaletin ve kerametin ne olduğunu anlayın" ağlamanın manası budur. Böyle ağlayın Hüseyin`e, Hüseyin`e ağlamak kendinize ağlamaktır, İslam`a, Kuran`a ağlamaktır. İslam`ın ve Müslümanların mazlumiyetine ağlamaktır. Aşura senede bir gün ağıtlar yakılıp matem tutulan bir gün de değildir" şeklindeki sözlerini hatırlattı.

 

Kerbela Bir Destanın Yazılış Sahnesidir
Aşura`nın, Kerbela yiğitlerinin destan yazdığı bir "Eyyamullah" olduğunu dile getiren Haliç, "Kerbela bir mekandan ziyade bir destanın yazılış sahnesidir. Aşura kıyamı, İslam ümmetine özgürlüğün yolunu açacak, bütün değerleri bünyesinde barındıran insanlık tarihinin belki de en şanlı kıyamıdır. Gün Aşura günüdür. Bugün Hüseyin`in günüdür. Zilletten izzete esaretten hürriyete zulmetten nura yürüyüşünün onur günüdür Aşura. Pak kanlarıyla yeryüzünün tüm Müslümanlarına ve mazlum halklarına özgürlük ve kurtuluş yolunu açan Hz.Hüseyin için vefa, sadakat ve matem günüdür Aşura ve kanın kılca galip olduğu gündür" dedi.

 

Hüseyin`in onurlu Müslümanların zillete boyun eğmeyeceğini zalimlerin gölgesi altında yaşamaktansa ölmeyi şeref bildiğini, tek başına kalsa da zorbaların önünde diz çökmeyeceğini kutlu kıyamıyla ispatlayan kişi olduğunu belirten Haliç, "Hüseyin yeryüzünün tüm zorbalarını ve zulüm saraylarını iman, cihat ve şehadetle alaşağı edip İslam`ın esaret, zillet ve ihanet zincirlerinin hak, adalet ve özgürlüğe adanmış tertemiz yüreklerle nasıl kırılacağını tüm çağlara ve nesillere öğretendir" şeklinde konuştu.

 

Haliç konuşmasının sonunda, zamanın Kerbelalarını en acı şekilde yaşarken direniş, fedakârlık ve şehadet yoluna giren Hüseyniler olmamız gerektiğini vurgulayarak, "Bu Muharrem ayında ve Aşura günlerinde samimi bir şekilde günlerimiz ne kadar Hüseyniz, ne kadar Zeynebiz, muhasebesini yapmalı, azimli ve iradeli bir şekilde Hüseyince kuşanmalıyız" dedi.

 

"Aşure Matem Değil Uyanmadır, Direniştir"
Program Kerbela ile ilgili sinevizyon gösteriminden sonra İmam Hatip Der Başkanı Molla Osman Teyfur`un Kürtçe konuşmasıyla devam etti.
Kerbela`da yaşananlardan kesitler anlatan ve Kerbala`dan ibret almak gerektiğini belirten Teyfur, "Hüseyin`den ders almak için toplandık. Nerede olursa olsun zülüm ortada iken hiçbir Müslüman `Bana ne?` diyemez. Hüseyin`de Yezid gibi ayyaş zalim birinin hilafete geçtiğini görünce biat etmedi ve boyun eğmedi" dedi.

 

Aşura`dan bahsedildiğinde Hüseyni sevgi ve Yezid`in nefreti olmazsa Aşura`nın anlaşılamayacağına dikkat çeken Teyfur, "Aşure matem değil uyanmadır, direniştir. Hüseyin`in yolundan gidenler, zamanın Yezidlerine başkaldırıp zulümlerini ortadan kaldırmalıdırlar. Hüseyin şehid edileceğini biliyordu. Mesuliyetini yerine getirmek ve zalim sultanlara başkaldırmayı göstermek için kıyam etti" şeklinde konuştu.

 

Hüseyin`in Mirasını İyi Anlamamız Lazım
Hüseyin ölümü hayattan üstün tuttuğunu ve şehadeti ile kıyamete kadar bütün Müslümanlara örnek olduğuna dikkat çeken Teyfur, "Şeriatı Muhammedi tekrar hakim kılmak için mücadele etti. Kıyamı ile kahraman olduğunu gösterdi ve Müslümanlara kıyam ve direniş yolunu gösterdi" ifadelerini kullandı.

 

Müslüman`ın korkak ve zillet içinde olmaması gerektiğine vurgu yapan Teyfur, "Bizlerin Hüseyin`in mirasını iyi anlamamız lazım. Enbiya, sulaha ve şüheda gibi zalimler karşısında tavır alalım. Bizler Hüseyin`i ders verdiği tavra talibiz, Hüseyin`in mektebine talibiz. Onun mektebi Peygamber Efendimizin ve ashabının yolu idi.

 

Bu asırda da Yezidler karşısında Hüseyinlerin yanında yer alan Müslümanların ölüm, zindan, sürgünden çekinmediklerini dile getiren Teyfur, "Kıyamete dek Hüseyin`in sancağını elimizden bırakmayacağız ve Yezidlere boyun yemeyeceğiz. Bizler hep mazlumların yanında yer aldık ve Hüseyin yolunu sürdürdük sürdüreceğiz. Hüseyin mirasını iyi anlayalım ve gelecek nesillere meşale olalım" dedi.

 

Seslendirilen ilahi ve ağıtlardan sonra Hira Der Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek Hoca`nın yaptığı dua ile etkinlik sona erdi.